Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çocuğa küçük şeylerden zevk almasını öğreten, ona büyük bir servet bırakmış olur. 🕊️🙂 #Etienne Gilson
416 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Felsefe düşüncenin mikroskobudur!
“Felsefe, bizi başkası için değil kendimiz için, güçlü görünmek için değil, güçlü olmak için yetiştirir” (
Montaigne
Montaigne
). Kendimi bildim bileli inişli çıkışlı da olsa sürekli okuyan biriyim. Bu okuma serüvenimde ister hikâye, ister roman, tiyatro, sanat eseri ve düşünce kitabı okuyayım, öğrendiğim en önemli konulardan biri de hemen hepsinin arka
Dakikalar İçinde Felsefe
Dakikalar İçinde FelsefeMarcus Weeks · Kronik Kitap · 2022400 okunma
Reklam
Bizim dünyamız, değişen bir dünyadır. Fizik, kimya, biyoloji orada yer alan değişmenin kanunlarını bize öğretir. Bu bilim dallarının bize öğretemeyecekleri bir şey varsa o da, kanunları düzeni ve akledilirliği ile birlikte ele alınan bu dünyanın niçin varolduğudur.
İlerleme, kendiliğinden olan bir öz başarı kanunu değil, insan iradesiyle, sabırla elde edilen bir şeydir. Eşitlik fiilen verilmiş bir şey değil, adaletle adım adım yaklaşılan bir idealdir. Demokrasi, bazı toplumları yöneten bir tanrıça değil, dostluğun elde edilmesi için herkesin sarsılmaz bir azim göstermesi ile gerçekleşen muhteşem bir umuttur. Acaba bütün bunları anlayabilmek için bir çaba gösterecek miyiz?
Onlar varlıkla, yani metafizikle, ilgili soruları, yanlışlıkla bilimsel sorular gibi görmekte ve bilimden bunlara cevap bulmasını istemektedirler. Pek tabiî hiç bir cevap elde edememektedirler. Sonunda da şaşkınlığa düşmektedirler.
Deistlerin Tanrısı, Platon’un İyi’si, bir ilk akledilir ilke, Aristoteles’in kendi kendini düşünen Düşünce’si veya Spinoza’nın Sonsuz Cevher’i değildi. “Religio Laici” veya “Laik’in İnancı” adlı meşhur kitapçığında Dryden’in de dediği gibi, deistlerin Tanrısı, evrensel olarak bütün insanlarca aynı şekilde ve aynı Övgü ve Dua kuralları içinde ibadet edilen mutlak bir Varlık idi. Buna rağmen O, işlenen suçlardan müteessir olan, suç işleyip de tövbe edenleri bağışlaması beklenen bir Tanrıydı. Nihayet deistlerin Tanrısı, adâleti bu dünyada olmasa bile, iyi iradenin Ödüllendirildiği, kötünün ise cezalandırıldığı yer olan öteki dünyada gerçekleştirecek olan bir Tanrıydı.
Reklam
Descartes, Hıristiyan inancını işin içine katarak kendi metafiziğinin aklî sâfiyetini bozmamaya o kadar titizlikle gayret harcadı ki, bu yüzden Hıristiyanlığın Tanrı tanımının bütün insanlarda doğuştan varolduğunu rahatça ilân etti. Platon’un doğuştan idea’ları gibi, Descartes’in Tanrı fikri de bir hatırlamadan ibaretti. Fakat bu hatırlama (Platon’da olduğu gibi) ruhun daha önce yaşamış olduğu hayatındaki bir îdea’yı hatırlaması değil de Descartes’in çocukken Kilisede öğrendiğini hatırlamasıydı.
Biri diğerinden daha az muhtemel olan bir rastlantılar dizisine dayanarak insanın varlığını açıklamak bilimsel midir?
Ne zaman bir konferansçı “doğrusu” veya “aslına bakarsanız” şeklinde bir sözle konuşmaya başlarsa, anlarsınız ki, adam çaresizlik içindedir.
İnsanın derin bir üzüntüye düşmesinden veya kendi mutlak sonunun trajik görünümüyle yüzyüze gelmesinden daha büyük yalnızlık yoktur. “İnsan tek başına ölür” diyor Pascal.
303 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.