Siz bu incelemeyi okurken ben çok uzaklarda olacağım!
(Şaka şaka, kitabın son sayfaları berbere denk geldi, sıramı beklerken incelememi yazıyorum.)
"Sabıka kayıtlarına adı
Yaşarken hiç geçmemiş.
İyi hal kâğıdı bile
Alırmış isteseymiş.
Bazı kitaplar vardır sizinle konuşur. Okumaya başlayınca fark edersiniz. Arkadaşınız olurlar. Ara sıra, evde dolaşırken karşılar, sayfalarını yoklar, karıştırırsınız.
Ya çok iyi kitaptır; içten, sakin ve bilgedir ya da hayatınızın en zor, en ihtiyaç duyduğunuz dönemimde karşınıza çıkmıştır.
Elinize aldınız mı, gülümsersiniz.
Herkese anlatırsınız.
Kitaplar onlarca yıl yaşasın diye.
Çünkü kitapların da ömrü var, insanlar gibi.
Çok az kitap sonsuza dek yaşar.
Ömrü sizin ona ayırdığınız vakittir.
Aslında her bir nüshasının kaderi, okuyanın zekâsı kadardır.
Geçmişe gittim bugün..
Babamın evine.
Babam evde yoktu,
Annem de yoktu,
Hava çok sıcaktı, öğle vakti,
Biliyordum evde olmadıklarını
Yine de gittim.
Babamın yemeninin biri ters dönmüş.
Annemin eski şalvarı asılıydı giriş kapının yanında.
Her yıl bulgur kaynatılan büyük bakır bulgur kazanları da yuvarlanmış tandır ocağının yanına.
Dışardaki