Kendini Kınayan Nefis
Ey nefsim!
Sen iyi ve güzel olana yönelerek erdemli bir kul ol da, değeri yok isterse tüm dünya sana karşı dursun; yeter ki Allah senden razı olsun.
Sayfa 22 - Emre Dorman-İstanbul YayıneviKitabı okuyor
senden daha yalnız değil midir?
peygamberler, yıkımın elçiliğini
kendileriyle getirdiler yüzyılımıza
bu art arda patlamalar
ve zehirli bulutlar
kutsal ayetlerin tınlaması mı?
ey dost. ey kardeş. ey kandaş
aya vardığında
çiçeklerin soykırımı tarihini yaz.
Hele n'eylersen et rûh-ı revân ..
Hele ne yaparsan yap da ey sevgili oğlum,
Tek gönül kırıcı ve Keskin dilli olma
Gönül kırmak en büyük günahlardandır.
Bütün günahların en kötüsüdür.
Sayfa 121 - Hasbahçe
Ey sebatsız,ey rızık peşinde durup dinlenmeden koşan kimse,biraz sakin ol: yuvarlanan taş üzerinde ot bitmez.
Sayfa 169Kitabı okuyor
Ey devlet arayan! Rabbinin huzurunda bir mum gibi ayakta dur ki, başın göğe değsin ve şânın yücelsin.
Sayfa 126Kitabı okuyor
Efendimiz (s.a.v) Mirâc’a yükselirken
Peygamber Efendimiz Firavun’un kızının saç tarayıcısı olan kadın ve çocuklarının kabri üzerinden geçerken, çok güzel bir koku aldı. O, yani Mâşita (saç tarayıcısı) mü’min ve sâliha bir kadındı. Onun kıssası şöyle anlatılmaktadır: Mâşita bir gün Firavun’un kızının saçını tararken tarağı elinden düşürdü ve “Bismillah” diyerek yerden aldı. Firavun’un
Sayfa 20
"ey Allah'ın Rasulü! Seni görünce içim ferahlanır gözüm aydın olur.."
Ebu Hureyre radıyallahu anhKitabı okuyor
Onlara da sözüm var Yüreklerine ulaşabilmem için ne yapmam gerekiyor.
Ey, gökte parlayan güneş! Sen dünyayı çepeçevre dolaşırsın, insanlara sen anlat!
Ey, yağmur bulutu! Aydınlık sağnağını yeryüzüne gönderirken her damlanla sen söyle!
Ey Toprak Ana, sen bizi bağrında barındır , dünyanın dört köşesindeki insanları beslersin! Sen söyle insanlara, onlara sen anlat!
Hayır, Tolganay, sen anlat! İnsansın sen. Her şeyden yüce, her şeyden akıllısın; insansın sen! Sen anlat!
Sayfa 260
Ey gönül haresi keder, insan kendinden ne kadar uzağa gider...
Ey tanrıça, şu işlere bak, hani, varlık ya da birey nerede? Bunların hepsi boştur ve cehaletin artmasından doğar.
Sayfa 30Kitabı okuyor
recm'e dair..
İbn Abbas (ra), Basra mescidinin minberinde bize hutbe verdi, şöyle dedi:
"Ey insanlar! Ömer bin Hattab (ra), aramızda iken ayağa kalktı ve: "Ey insanlar! Dikkat edin! Recm, Allah'ın hadlerinden bir haddir. Bu konuda sizi aldatmasınlar. Kuşkusuz o, Allah'ın Kitabı'nda ve Peygamberinizin (sav) sünnetinde vardır. Rasûlullah (sav) recm cezası verdi, Ebu Bekir recm cezası verdi, ben de recm cezası verdim" dedi."
Yusuf bin Mihran'danKitabı okuyor
Ey gece yarısı!... Korkunç saat! Batıl itikatlı değilim, ama bu saat bende hep bir çeşit kaygı yarattı ve içimde öyle bir önsezi var ki şayet bir gün öleceksem, bu gece yarısı olacak. Nasıl yani! Ölecek miyim? Konuşan ben, kendimi hisseden, kendime dokunan ben, ölebilir miyim? Bunu inanmakta zorluk çekiyorum; çünkü nihayetinde başkaları ölse de, bundan daha tabii bir şey yok; buna her gün şahit oluyoruz, başkalarının ölüp gittiğini görüyoruz, buna alışılıyor; ama kendimizin ölmesi! Bizzat ölmemiz! Bu biraz fazla.
Sayfa 174Kitabı okudu
Ey inanmış insan! Sen, Allah'ın birliğini ve kudretini ilân eden sancaklarla donanmış gemiye koş ve sığın, Tufan gelmeden önce.
Ey inanmış kişi! Korkma! Bütün insanlık inkâr ve sapıklık bataklığına gömülse de senin için nurlu bir iz vardır. Hazreti Nuh'un izi. Ve bu iz seni "kurtarıcı gemi'ye götürecektir.
Ey dünya, bakma bana öyle mağrur!
Nedir bu kibir gurur?
Sen de fânisin Yûnus gibi.
Bilmem kaç yıllıktır ömrün;
Ama sen de öleceksin bir gün.
