Küçük kuzene;
"Düşeni kaldır, sakın gülme ve çekip gitme. Bırak sen iyi düşün hep, seni kıskanan çekemeyen olacak ama sen ne olursa olsun kötü bakma, kötü davranma. Elini uzatan sen ol tutan olur olmaz, ama sen yarı yolda bırakan olma. Sev insanları, ama fazla güvenme. İyilik yap, güldür mutlu et. Dünyadayız belli olmaz belki düşmanın dost olur, dostun düşman. Ama elinden dilinden kötülük gelmesin kimseye. Sen doğru ol, doğruların yanında yürüyen biri var. Onu yoldaş eyle kendine. Çiçekleri sev, hayvanların başını okşa, güzellikleri düşman belleyenleri arana mesafe koy. Büyüyeceksin, büyürken sözlerimi de heybende taşı. Olur mu kuzum?" 2 yaşındasın bunların yarısını anladın yarısını anlamadın ama olsun sen yinede kulağının bir köşesine yer et.
Evlat oldun bana şu 2 aylık süreçte. Kuzenimsin ama bana evlat oldun resmen. Seninle büyüdüm ben seninle uyudum seninle güldüm seninle bütünleştim. Güzel kızım, her gün nerdesin nerdesin diyerek arıyorsun beni, hala sizdeyim zannediyorsun. Elimi ufacık bir bıçak kesse. Benden fazla üzülen, hatta boş bulunup "Anne" kelimesini ilk diyenimsin. O kadar alıştın ki her oyun oynarken muhakkak ben varım o oyunun içinde, her uykudan uyandığında rüyalarının içinde ben varım. Yolda yürürken parka giderken gördüğün her ablada ben varım. Her telefonla konuştuğumuzda "Seni çok özledim nerdesin" sitemi var. Üstelik 2 yaşındasın. Senin gibi bir çok çocuk baktım ben, senden onlardan biriydin. Hatta bi ara ciddi ciddi gelmeyi düşündün peşime annenle babanın bırakıp, bende gelmemeni annenle babanla kalmanı söyledim. Çok alıştın be çocuk, çok