100 kişilik jüriye göre Türk edebiyatının en iyi 100 romanı
Hürriyet Pazar, eleştirmen, yazar, akademisyen, edebiyat öğretmeni ve yayıncılardan oluşan 100 kişilik bir jüriyle ‘Türk Edebiyatının Gelmiş Geçmiş En İyi 100 Romanı’nı listeledi.
İlk sırayı Yaşar Kemal’in ‘İnce Memed’i aldı.
İlk 10 şöyle:
Bir Yudum Kitap
Srebrenitsa Soykırımında hayatını kaybeden 1 günlük Fatima Muhiç'in ve alçakça katledilen 8372 Bosnalının anısına...
Bazen öyle çirkinleşiyor ki dünya; insan şikâyet ettiklerinden, mesele ettiği konulardan utanıyor. Neler oluyor bize derken, ne olmuştu bize demeyi unutuyoruz da, bütün bunlar bu yüzden tekerrür ediyor. O vakit, affedin fakat
Bir yazıya nasıl başlanır?
İlgi çekici Orhan Pamuk cümlesiyle mi; romanına başlarken aylarca ilk cümlenin hesabını tutan, aylarca ilk cümleyi nasıl kuracağının ateşiyle yanan Hasan Ali Toptaş cümlesiyle mi?
Yoksa bir yazı, bir ilk cümle İlhan Berk’in yıllar önce okuduğum “Yazmak Öldürmektir.” düsturunca mı yazılır?
Yazmak, yazı veya bir metni
Hasbihâl
Gri takım elbise, beyaz gömlek, siyah kravat... Üstüme palto, altıma iskarpin... Elimde şemsiyem, kelimi örten şapkam... Bu vaziyet çıktım dışarıya. İçimde karışık duygularla, adımlarım bir birine dolaşa dolaşa yürümeye başladım. Her zamanki gibi meraklı Berber Cemil köşede erketeye yatmış etrafı izliyordu. Beni farketmesin diye şemsiyemi açtım.
Haziran 2018 Hikaye Etkinliği
TÜRK EDEBİYATININ EN İYİLERİ
1. İnce Memed -Yaşar Kemal
2. Tutunamayanlar, Oğuz Atay
3. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar
4. Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar
5. Kara Kitap, Orhan Pamuk
6. Bereketli Topraklar Üzerinde, Orhan Kemal
7. Aylak Adam, Yusuf Atılgan
8. Aşk-ı Memnu, Halit Ziya Uşaklıgil
9. Benim Adım Kırmızı, Orhan Pamuk
10. Puslu Kıtalar
Ne demeli, neler yazmalı buraya...
Ben bunu duyduğum anda içimde bir parçanın koptuğunu hissettim ya #eylül ün ya #leyla nın ya onlar gibi nice masumun ailesi ne hissetti? Canı yanmasın diye daha rahat yaşatabilmek için ellerinden geleni yapmaya çalışan bir aile ve buna karşılık hiç acımadan bir can taşıdığını düşünmeden ailesinin kıyamadığı çocuğu istismar edip öldüren bir cani... Sahi ne demeli ne yapmalı...
O çocuklardan o an yaşadıkları için nasıl af dilemeli... O annenin babanın acısını dindirecek hangi kelimeler sarf edilmeli ne yapılmalı? Var mı bunları dindirecek bir söz... Çocugumuzu, kardesimizi, yeğenimizi, kuzenimizi gönül rahatlığıyla çok değil bir kaç dakikalık gözümüzün önünden ayırabilecek miyiz? Kendi öz kardeşimize artık güvenip çocuk emanet edebilecek miyiz? Hepimiz insanlığımızdan geldiğimiz noktadan utanmalıyız. #idamıgetirtecavüzcüyübitir #çocukistismarınahayır
Bir çocuk bir hayal demektir. Ve bir hayal binlerce hayatı etkileyecek güce sahiptir. Çocuk umut demektir , yaşama sevinci , saflık, temizlik demektir. Çocuk tüm kötülüklerden arınan ,ufacık bir gülümsemesi ile bile seni mutlu edendir. Çocuk memleketin umududur. Eylül , Leyla ve adını dahi bilmediğimiz binlerce çocuk yok oluyor. Memleketimizden umudumuz birer birer yok oluyor. Zarifoğlu 'nun da dediği gibi ben bu çağdan nefret ettim ,etimle kemiğimle nefret ettim!
Leyla ile Eylül kızlarımıza ithafen yazılmıstır
Leylam Eylülüm
Nasıl severdim koklardım,
Hatta kıyamazdım ki,
El kaldırayım...
Düşsen yere,
Benim dizim kanardı Leylam...
Ağladım senin gibi,
Gündem
Kaç yıldır devam eden gündem konularına bakın; en yakın hatırlanan ve hatırlanacak olanlar : 2 Temmuz Madımak , 5 Temmuz Başbağlar katliamı. Ya son bir kaç günün acısı? Ankara'da Eylül , Ağrı'da Leyla . Hak edilen öfke, linç istekleri, kimyasal hadımlık, idam. Kahretsin. Ne desek, ne düşünsek hatta ne istesek boş gibi. Hepsi için ise sadece bir kaç çaresiz kelime : Lanet Olsun Kötülük. Lanet Olsun Merhamet Yoksunu İnsanlık.