Aşk Havva Ana'da şefkat, Adem Nebi'de rikkat, Eyüp Nebi'de sabır, Rahme Ana'da kara gün ortaklığı, Züleyha'da pişmanlık, Yusuf'ta iffetin adıdır...
Aşk Hz. Muhammed'de incelik ve edep, Hz. Hatice'de fedakarca bir gayret, Zeynep'te vefa, Ebü'l As'ta tutkudur...
Sayfa 48 - Hayat yayınlarıKitabı okudu
Hz. Eyüp (as) sabrına talipsen, önce Hz.Eyüp(as) imanına talip olacaksın.
Bir dua;
![Selîm Gök[h]an](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F1266784_1714449424_K9hZo.jpg){kind=small}
"Yâ Rabbî! Eyüp (as) nasıl ki bedeninde ki maraz diline ve kalbine iliştiğinde Seni zikretmesine mâni oldu diye Senden medet istedi; Ben de Seni zikretmeme mâni olan üzerimde ki marazdan kurtulmak için Senden medet umuyorum. Yardım et Yâ Rabbi!"
Âmin..🤲🏻
Coşkusal ve ahlaki süreçler arasındaki, psikoterapi çalışmalarını da ilgilendiren bağları sergilemek üzere, Kutsal Kitap'tan bir örnek vermek istiyorum. Acı çektirilen Eyüp, o dönemdeki duygusunun İbranice "sinirlilik" anlamına gelen ka'as olmasından yakınır. Sinirlenmiş sözcüğün en eski anlamıyla "sarsılmış"tır. Eyüp'ün tedirgin ve "sarsılmış" oluşu psikosomatik olarak anlaşılabilir elbette, ama aynı zamanda sosyosomatiktir. Sarsılmış olma hissi, içimizde etkiler yaratan bir dış kuvveti hissetmektir. Psikolojik süreçlerin toplumsal süreçler tarafından derinlemesine etkilenmesi olarak anlaşılması gerekir. Eyup'ü sarsan, Düşman'ın bu dünyada yaptıklarına, insani açıdan önemi olan her şeyi tehdit edip yıkmasına Tann'nın izin vermesidir.
Sayfa 16Kitabı okudu
Yaşam oldukça olağan ve kestirilebilirdir. Bizim kendi payımıza düşen dünya ile şu daha büyük diğer dünya, aynı yer değildir. Genellikle şöyle düşünürüz: Bizler yapılması gereken her şeyi doğru yapan, düzgün insanlarız. Bu sebeple Kitab-ı Mukaddes'in ifadesiyle "Tanrı'dan kor- kan ve kötülükten kaçınan sağlam ve dürüst bir adam olan Eyüp"ü (as) sınamak için Allah'ın gönderdiği felaketler, bizim için tedirgin edici, anlamsız ve varoluşçu bazı düşünürlerin deyimiyle "absürd"dür. Eyüp(as) bu felaketleri hak edecek ne yapmıştır ki? "Eyüp kitabı" diye adlandırılan kıssanın hikmeti, gökler sessiz olmadığı için tesellinin mümkün olduğu bir dünya tasavvurunun aşılanmasıdır.
Allah bedelsiz ne dünyalık ne de ahiretlik nimet vermez.
Eğer bir nimet verecekse önce onun bedelini ödetir.
Kulunu bir imtihandan geçirir,kulu O'nun istediği gibi sabrederse daha ahirete gitmeden mükafatını verir..
Hani denir ya Zülcelali Vel İkram...Önce Celalini gösterir sonra ikramlarını...
Hz.ibrahim (as) ateşe düşmeden gül
Tasavvuf kelimesinin ilk harfi 'te idi. Te harfi tövbeye işaret ederdi. Abdülkâdir Geylâni Hazretleri, tövbeyi zahir ve bâtın olmak üzere ikiye ayırdı. Zahiri tövbe kişinin bütün diş uzuvlarıyla günahlardan, kötülüklerden arınmastydı. Görünen uzuvlarını emir ve taate uygun hale getirmesiydi. Bâtıni tövbe ise kişinin kalbinin tasfiyesiydi.
Sayfa 75Kitabı okudu
Allah sevdiğine mi dert verir?
Allahu Teala kendine yakın olan kulları tahtaya kaldırıyor.Mesela Hz.Eyüp (as)'a gel bakalım şu sabrı göster bakalım şu insanlara diyor.O yüzden en ağır soruları ona soruyor ve sana şunu şöylüyor:Bak bunlarda senin sınıfındaydı,yetişmiş adamı gör.
Musibet: Kendi tercihlerimizle
başımıza açtığımız çorap örmesidir.
Bela: Efendi arar.Yani geldiğinde Allahtan şikayet etmeyecek asil insan arar.
M. Fatih Çıtlak
Anlamlı Bir Hayat Nasıl Yaşanır Programından Notlar:
• Dert kendimizi acındırmak için değil,geliştirmek için bir fırsata dönüştürülmeli.
• Hayatı anlamlandırmak dışarıda arayacağımız bir şey değil,anlamını Allah'tan soracağımız bir şey değil,Allah'ın bize yüklediği anlamı keşfetmekle alakalı bir dert.
gerçek bir dert sahibi olmak gerekiyor.
“Derdi sanal olanların dermanı da sanal olur.Derdin hakikat olursa, dermanın da hakikat olur.”
• Allahu Teala muhatap almadığı kulu imtihan etmez.
• Doğru bir kabullenme yaşamıyorsanız birşeyi düzeltmeniz mümkün değildir.Tövbe budur aslında.
• Kâbeye şunu kabul ederek gidin: Şu anda buraya gelen en günahkâr kul benim.Ama Allahım büyük duygusuyla.
• Dert,insanı Allaha ulaştıran en hızlı binektir.
• Allah sevdiğine mi dert verir?
Allahu Teala kendine yakın olan kulları tahtaya kaldırıyor.Mesela Hz.Eyüp (as)'a gel bakalım şu sabrı göster bakalım şu insanlara diyor.O yüzden en ağır soruları ona soruyor ve sana şunu şöylüyor:Bak bunlarda senin sınıfındaydı,yetişmiş adamı gör.
• Musibet: Kendi tercihlerimizle
başımıza açtığımız çorap örmesidir.
Bela: Efendi arar.Yani geldiğinde Allahtan şikayet etmeyecek asil insan arar.
• Peygamberler masum ne demektir?
Vücudunda Allahu tealanın rızasına muhalif olabilecek şirk,adavet ve isyanla ilgili hücre yaratılmamış zat demektir.
• Keşke demiyor ama öyle bir hamd çeşitleri var ki mesela nasılsın diyorsun eh işte,yani..der gibi elhamdülillah diyor.Bu düpedüz kendi durumundan memnun olmama,biraz daha irdelenirse Allahu Tealayla problemi olmaya kadar gittiğini bilir.İstediği kadar ağız elhamdülillah desin.
M. Fatih Çıtlak