Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
O'nun adıyla güzelleşir her varlık..
NAAT Seccaden kumlardı... Devirlerden, diyarlardan Gelip göklerde buluşan Ezanların vardı. Mescit mümin, minber mümin..
Hz Mevlana ...
Hazret-i Mevlânâ Eğitim Vadisinde Henüz Otuz Küsür Yaşlarında İken Zâhiri Bilginin Zirvesine Yaklaşır. Alacağı Mesafe Neredeyse Kalmamış Gibidir. Tam O Sıralarda Karşısına Sır Dolu Esrarengiz bir Derviş Çıkar : Şems-i Tebrizî. Elini öpüp kaybolur. Daha sonra tekrar gelir ve öyle bir sual sorar ki, kitapların satırları cevaptan habersizdir.
Reklam
ŞİMDİKİ ÖYLE Mİ?..
Önceki, nasıl desem, heyecanlıydı; etrafına da bulaşan bir kıpır kıpırlığı vardı. Nasıl da kapıldım ona? Gençlik işte. Bir gün Kadıköy rıhtımında yürüyorduk. Tiyatrodan Haydarpaşa'ya doğru. Bırakın yazı, daha bahar gelmemiş. İlk tanıştığımız zamanlar. Aramızda daha yeni yeni belli oluyor bir şeyler. Rahmetli -ay rahmetli de nereden çıktı, ha
Meraklı bir astronot gibi yıldızları izlerdi kedim. Yıldızlara baka baka evin yolunu ezberlerdi. Sevgilerini herkese göstermek ister gibi Sevgililer geçerdi sokaktan, bağıra çağıra, öpüşe koklaşa... Onları da izlerdi kedim. Bense bir demlikte sevgilimi arardım. Zaten sevgiyi hep, hiç bulamayacağım ellerde aradım. Onu da izledi kedim, yıldızları izler gibi izledi. Demlik söylemedi, yıldızlar evin yerini söyler mi?
Schmerzlich Schön ne demek bilmezdim ben. Something Else ise biraz aşinaydım. Güldüm, coştum, ağladım, yandım, ezildim, eridim hepsini öğrendim. Zaman ile yavaş yavaş unutulur sandım. Zaman ile yavaş yavaş arttın içimde. Ezberledim ne kadar güzel güldüğünü, baktığını, dokunduğunu ezberledim. Gün geçmiyor ki insan yeni bir şey öğrenmesin. Dünkü
NAAT
Seccaden kumlardı... ........................................ Devirlerden, diyarlardan Gelip göklerde buluşan Ezanların vardı! Mescit mü'min, minber mü'min..
Reklam
23 nisan şiiri
Bir adam,camın önünde koltuğa oturmuş,üstünde siyah tişortü,önündeki küçük sehpada rakısı şarabı,yalnız bir başına,gecenin sessizliğinde kendi düşüncelerinde,olurunda olmazında geçmişinde geleceğinde hep düşünceli,hep benim gamlı baykuşum.Onu tanımadan ordayım aslında,onun sigara içişini,oturuşunu hepsini biliyorum.Yalnız,ben ordayım.Bu şarkı çalarken arka fonda kolunu koltuğa uzatmış,bazen de kamburu çıkmış oturmuş,düşünüyor her zamanki sırt yastığıyla.Düşünceden düşünceye atlıyor,ondan ona şundan şuna.Ben de onu izliyorum ama o odada değilim.Biliyorum o bunları yapıyo.Varlığını biliyorum.Içim erirken izliyorum,kafamda tüm hepsi kurulu.Masumca izliyorum.Hayır acımıyorum.Şevkatle bakıyorum.Hep küçük parmağının ucunu öpmek istercesine.Hepsini biliyorum her şeyi ezberledim.Kocaman bi adam 5 yaşında olabilir mi?Olur işte.Öyle merhametle,öyle bi sevgiyle bakıyorum.Sanki yıllarca beklemişim ama görememişim gibi.Hep hasretle,hep güzel.Hiç incinmesin üzülmesin isteyerek,sanki kardanadammış da erirmiş diye incitmek istemeyerek izliyorum.Çocuğum diyorum içimden,üzülme çocuğum yalnız hissetme diye haykırıyorum.O da bi yudum alıyor.Sonra yavaşça saçlarını okşuyorum,güzelce.Hem izliyorum,hem seviyorum.Her zamanki gibi"şimdi çocuğum 23 nisan şiirini okiycak"diyorum.Oku bakalım 23 nisanı da şiirleri de,ellerimi de..
Var mı bu güzellik soyunda?
Zamansız tanıdım seni bir Şubat soğuğunda, Ezberledim mah cemâlindeki her çizgiyi. Yeniden gelsem şu üç günlük dünyaya, Ne yapar ne eder bulurum yine seni. Elimden başka bir şey gelmiyor çünkü. Pervâneyim sana, yolunu gözlerim...
ŞU İNCELİĞE BAKAR MISINIZ❗ ― Allah Rasûlü (s.a.v.) bir gün Mescid―i Nebevi'ye giderken, yolda ezân ile dalga geçen yahudi çocuklarını duydu. ― Aralarından birinin sesi çok güzeldi ve o ezânı ağzını eğip bükerek söylüyor, diğerleri de ona gülüyordu. ― Bizler olsak ne yapardık bu durumda? ― Allah Rasûlü yolunu değiştirerek, çocukların
81 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.