Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ezgi Can Akpınar.

“Tek gözlü biri bir körden daha kusurludur. Neyinin eksik olduğunu bilir.”
Reklam
“Çocukluğumda duyduğum bir masala göre zemheri soğuğunda, serçe ile yavrusu bir dala konmuş. Biraz sonra bıyıkları buz tutmuş ve gözleri soğuktan yaş içinde bir avcının yaklaştığını görmüşler. Serçe yavrusu, “Bak anne,” demiş, “ne kadar merhametli bir adam, gözleri yaş içinde.” Anne yavrusunu ses çıkarmaması için uyarmış, “Sen onun gözündeki yaşa değil, elindeki kana bak!” demiş.”
“Herkes, yazılan hikâyesiyle anılır, insanın gerçek hikâyesini Tanrı’dan başka kimse bilmez, kendisi bile.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Yaşarken yaşayın! İnsan yaşamını tamamlayıp öldüğü zaman ölüm, taşıdığı dehşeti yitirir! İnsan doğru zamanda yaşamazsa, asla doğru zamanda ölemez.”
“Her şey insanın içinde yaşadığı ortama, koşullara bağlıdır: her şeyi belirleyen ortamdır, insansa bir hiçtir.”
Reklam
“Ben bir kez geldim dünyaya ve yaşamak istiyorum.”
“Kilitleyecek hiçbir şeyi olmayan insanlar mutludurlar herhalde, öyle değil mi?”
“Hiçbir hakikatin beni ondan uzaklaştırmasına tahammül edemeyeceğimi anlıyordum. Ruhlarımız için en lüzumlu, en kıymetli olan şeyleri birbirimizde bulduktan sonra diğer teferruatı görmemezlikten gelmek, daha doğrusu büyük bir hakikat için küçük hakikatleri feda etmek; daha insanca ve daha insaflı olmaz mıydı?”
“Bu halimizle hepimiz acınmaya lâyıkız; ama kendi kendimize acımalıyız. Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğunu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkalarını bizden daha zavallı görmeye hakkımız yoktur…”
“Hayatta yalnız olmanın esas olduğunu hâlâ kabul edemiyor musunuz? Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. İnsanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirilerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden her şeyi bırakıp kaçarlar. Halbuki mümkün olanlar kanaat etseler, hayallerindekini hakikat zannetmekten vazgeçseler bu böyle olmaz. Herkes tabii olanı kabul eder, ortada ne hayal sükutu ne inkisar kalır…”
Reklam
“Yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek yaşamak; herkesten daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir âna bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak… Ve bilhassa bütün bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu düşünerek, onu bekleyerek yaşamak…”
“Muhakkak ki bütün insanların birer ruhu vardı, ama birçoğu bunun farkında değildi ve gene farkında olmadan geldikleri yere gideceklerdi. Bu ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu… Biz ancak o zaman sahiden yaşamaya -ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduk… O zaman bütün tereddütler, hicaplar bir tarafa bırakılıyor, ruhlar birbirleriyle kucaklaşmak için, her şeyi çiğneyerek, birbirine koşuyordu.”
“Zaten küçüklüğümden beri saadeti israf etmekten korkar, bir kısmını ilerisi için saklamak isterdim… Bu hal gerçi birçok fırsatları kaçırmama sebebolurdu, fakat fazlasını isteyerek talihimi ürkütmekten her zaman çekinirdim.”
“Bir insanın diğer bir insanı, hemen hemen hiç bir şey yapmadan, bu kadar mesudetmesi nasıl mümkün oluyordu?”
“Dünyada bana hiç bir şey, tabiatten melûl bir insanın zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir.”
151 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.