. * Yakup Cemal Özkan Bediüzzaman Hazretleri ekmeğini kendi yaparmış, babam bunu gördüğünü bize anlatırdı. Nasıl bir fırında yaptığını bilemiyoruz artık. ‘Ekmek elimde taş gibi ama ağzımda ipek gibi olurdu’ diye anlatırdı. * Gece yarısı kuvvetli bir şekilde dış kapı vurulmaya başladı. Biz apar topar korkarak (çocuklar o zaman küçüktü) uyandık. Eşim Yusuf Özkan hemen kalkarak hızlıca sokak kapısına bakmaya gitti. Tabii hepimiz merak içersinde acaba ne oldu diye endişe ediyoruz. Kayınpederim de uyanmıştı. Ama bizdeki endişe onda yoktu. Eşime “Yusuf’um korkma. Üstadım geldi. Kapıyı kilitlememişsiniz onu haber verdi” dedi. Eşim kapıya gidip baktı ve hakikaten de gece kapıyı kilitlemeyi unutmuşuz. ** sabah namazı vaktinde evrad-u ezkar okurken Üstad’ın yanına varmışlar. İçeri girdiklerinde, Üstad hafifçe sağına dönüp onlara baktığında, Yakup Cemal, Üstad’ı beyaz cübbeli ve beyaz sakallı olarak görür. İçinden “Hocanın sakalsız olduğunu söylemişlerdi” diye geçirir. Tekrar baktığında ise normal haliyle görür Üstad’ı. Tanışma faslından sonra Üstad, Yakup Özkan’ın Kuleönü’nde demiryollarında çalıştığını öğrenir ve “Ruhumun tayaranında, bir tarafım hep Kuleönü’ne çekiyordu, demek ki orada sen vardın Yakup kardeşim” der ve onu talebeliğe kabul eder
Nesil Yayınları 1.baskı
DERÛNUN DERDİNİ HER YERDE AÇMA
Derûnun derdini her yerde açma Sabr eyle bu yolda olmagıl ilhâh Gizle esrarını meydâna saçma Her yerde açılıp olma sen şerrâh Râh-ı müstakimi bırakma elden Evradı ezkârı terk etme dilden Sıdk ile kulluk et cân u gönülden
Reklam
Öğrenip hafızamıza yerleştirdiğimiz ve hayatımıza intikal ettirdiğimiz İslâmî hakikatler, bir zaman sonra ruhunu ve etkisini yitirmeye başladıysa, birtakım ibadetleri, evrad-u ezkâr'ı yerine getirirken kalbimizde bir kıpırdanma olmuyorsa, yaptığımız işleri alışkanlık haline getirip mekanileştirmişsek "tecdid" vakti gelmiş demektir.
Sayfa 165 - Rıhle KitapKitabı okudu
Tasavvufun Anlamı
Muhammed Takî Osmânî şöyle dedi: “Bugünlerde insanların ekserisi çokça zikir ve tesbihatin tasavvuf olduğunu düşünüyorlar. Hâlbuki bu tamamen yanlış. Tasavvuf temelde kötü ahlâktan soyunup güzel ahlâk ile ahlåklanmaktır. Zikir, tesbihat, evrâd u ezkar ise bu amacı gerçekleştirmeye yardımcı olan saiklerdir. Bunlar kişinin kendi hálini düzeltmesine yardımcı olan takviyelerdir. Bunları bir anlamda vitaminlere benzetebiliriz. Düzgün bir beslenme alışkanlığı olmadan vitaminlerin hiçbir işe yaramayacağını biliyoruz. O nedenle tasavvufun ne olduğunu iyi anlamak gerekir.”
Sayfa 101Kitabı okudu
" Her çağın bir Asiyesi, bir Meryemi ve Aişesi vardır. Onlar, evlerinin duvarlarını ressamların fırçasından çıkan tablolarla değil, evrad-u ezkar ile süsler. Yüreklerini psikologlar değil, namaz teskin eder. Çocuklarını popüler kültür değil, vahiy terbiye eder."
Asıl Tasavvuf Nedir..?
Bugünlerde insanların ekserisi çokça zikir ve tesbihatın tasavvuf olduğunu düşünüyorlar. Halbuki bu tamamen yanlış. Tasavvuf temelde kötü ahlaktan soyunup güzel ahlak ile ahlaklanmaktır. Zikir, tehbihat, evrad u ezkar ise bu amacı gerçekleştirmeye yardımcı olan saiklerdir. Bunlar kişinin kendi halini düzeltmeye yardımcı olan takviyelerdir.
Sayfa 101 - RıhleKitabı okudu
Reklam
20 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.