Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Aynı yirmi dört saat içinde yalnız kalmaya susar, başkalarıyla görüşmeye acıkırız. Mevsimlere göre değişen tabiat kadar hislerimize göre de yüzümüz değişir, biz değişiriz.”
Sayfa 130 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
“Aynı gün içinde saatten saate değişiriz.”
Sayfa 129 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bu kadar yürüyorsunuz da hala bir inkılaba, bir infilaka varamadınız mı? Yahut, hâlâ kendinizi arıyorsunuz da kendinizi hâlâ bulamadınız mı?
“Biz, saffetimizle sanırız ki bütün tanıdıklarımız her zaman kendimizi olduğumuz gibi görecekler, masum isek mücrim saymayacaklardır. Halbuki aleyhimizde verilen hükümlerin sebepleri çok kere bizim kusurlarımız değil, bize bakanların görüşlerini bulandıran kendi hisleri, acizleri ve öfkeleridir.”
Sayfa 129 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
“Parasızlık insanı lüzumsuz her türlü sarfiyattan kurtarıyor ve insana parasını ancak lüzumu olan şeylere sarf etmesini öğretiyor!”
Sayfa 127 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Ahh keşke böyle insanları susturmanın bir yolu olsa…
“İnsanların çoğu daima konuşurlar. Söz fırsatını hiçbir gün kaybetmezler. Fakat asıl sözleri söylemek fırsatını hiçbir gün bulamazlar. Bütün bir ömür içinde, mühim sözleri ya bir iki kere söylemiş olur yahut hiçbir defa söylememiş olurlar.”
Sayfa 126 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
“Fakat hayat bizi bazan tabiatimizin aksine tadil veya sevk ediyor.”
Sayfa 124 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
“Gördüğümüz insanların ruhları değişir, şekilleri değişir ve biz değişir, onları değişmiş görürüz.”
Sayfa 110 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
“İşte daima böyle, bize istikbalimizden haber verenlerin kendi âtilerinden habersiz kaldıklarını, herkesin istikbaldeki ikbal ve idbarını bildiren falcıların yarın yiyecek ekmek bulup bulamayacaklarını bilemediklerini, herkese muvaffakiyet muskaları dağıtan biçarelerin kendi sefaletlerini gidermeye muvaffak olamadıklarını göre göre, istesek de istemesek de, rüyaya ve fala da hiçbir itimadımız kalmıyor!”
Sayfa 109 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Zira herkes gizlice hıyanet ettiği bir ahlaka hörmetini başkalarını itham ile ispat etmek ister.
Reklam
Zira -her ne kadar garip olsa da- mahrum olmak muhtaç olmak değil ve mahzun olmak mesut olmamak değildir. Şüphe yok ki aydınlık veya karanlık zamanlarımız olabilir. Lakin neşemizin veya hüznümüzün mayası asıl vücudumuzun ve ruhumuzun bir usaresidir. aynı şartlar içinde memnun veya Mahzun olabiliyoruz. İnsanlar başlarına hariçten gelen felaketlerden ve saadetlerden ziyade bu halleri duyuş ve hazmediş kabiliyetleriyle, dünya ile ve kendi nefisleri ile mücadele tarzlarıyladır ki birbirlerinden ayrılırlar. Yani bunları yener bahtiyar yahut bunlara yenilir bedbaht olurlar.
Sayfa 159 - Everest
Zaman her şeyi unutturarak her malumattan yeni cehaletler doğurur. Hemen herkesçe malum olan bir şey hemen herkesçe meçhul bir şey olur.
Sayfa 141 - Everest
Herkes özünü sakladığını umarken aldanır,acemidir,bunu saklayamaz ;fakat karşısındakinin maksatlarını duyarken herkes üstattır,aldanmaz,gözünden hiçbir şey kaçırmaz.
Sayfa 112 - Everest
Gördüğümüz insanların ruhları değişir, şekilleri değişir ve biz değişir, onları değişmiş görürüz.
Sayfa 94 - 2023, Everest YayınlarıKitabı okudu
“Biliriz ki insanların çoğu hâlâ karanlıktan gelecek haberleri dinler ve ömürlerini kurtaracak mucizeyi beklerler.”
Sayfa 100 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.