"Hadi" der "Fantom, açılıyoruz, hazır mısın?" Hazır mıyım?Değilim aslında. Ne fırtınaya ne kadere ne denizkızına ne gergedana ne de bu derin ve uçsuz bucaksız yalnızlığa. Ama gemideyim. Herkes gibi. Hayalet gibi. Kadere doğru...
Fantom ağrısı = Hayalet ağrı
"Bir açıklama istiyorum doktor, olmayan bacağımın çok yürümek nedeniyle ağrıdığı gibi bir duyguya kapılıyorum. Ne olabilir bu?"
Sayfa 62 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Fırtına," diyor kaptan, "Latince fortuna'dan gelir. Bilir misin fortuna ne demektir?" ... "Kader derler hemen. Evet, Latince kader demektir aslında, denizcilerin denizde başına gelen kötü şeyler demektir. Şöyle düşün, Latinler fırtınaya denizde insanın başına gelen kötü şey diyorlar ve bunu fıtrattan biliyorlar. Sonra biz o kelimeyi dilimize alıyoruz ve fırtına diyoruz. Yani fırtınanın içinde kader saklı Fantom. Kader! Denizde ya da karada fark etmiyor. Fırtına, bir eser, hepimizin hayatını yerle bir eder."
Sayfa 66 - Can YayınlarıKitabı okudu
272 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Okurken çok verim aldığım bir kitaptı. Halüsinasyonlar hakkında bildiğimi sandığım çoğu şeyin yanlış ve eksik olduğunu öğrendim. Öncelikle halüsinasyon görüyor olmanız bir çeşit psikolojik-nörolojik hastalığa sahip olduğunuz anlamına gelmez. Örneğin normal insanlar da “gaipten sesler” duyabilir. Her ses duyan şizofreni değildir ama her şizofreni hastası ses duyar denilebilir. Şizofreni hastaları tarafından duyulan sesler genellikle suçlayıcı, tehditkâr, alaycı ya da eziyet vericidir. Normal insanlar ise çoğu zaman önemsiz sesler duyarlar. Oliver Sacks, kitapta ilk ve temel olarak “Charles Bonnet Sendromu”ndan bahsediyor. Charles Bonnet Sendromu, kör ya da görüş bozukluğuna sahip insanların halüsinasyon görmesidir. Hastanın gördüğü halüsinasyonlar ise beynin görüş kaybına verdiği bir tepkidir. Halüsinasyonlar sadece görsel olmaz. İşitsel, kokusal hatta dokunsal bile olabilir. Örneğin fantom organ, kişinin uzuvlarının bedeninden ayrılmasından sonra ona hâlâ sahip olduğunu hissetmesidir. Bazı insanlar var olmayan uzuvlarının kendilerine rahatsızlık verdiğini (en basitinden kaşındığını, uyuştuğunuya da felç olduğunu) söylemişlerdir. Kitabı okumam ve sindirmem uzun sürdü. İçinde bir sürü terim var bu da akıcılığı engelliyor. Yine de birçok şey öğrendim ve kitap bana çok şey kattı.
Halüsinasyonlar
HalüsinasyonlarOliver Sacks · Yapı Kredi Yayınları · 2015181 okunma
‘Fırtına’ diyor kaptan, ‘Latince fortuna’dan gelir. Bilir misin fortuna ne demektir? Bir hayalet olmasam cevap vereceğim. ‘Kader’ diyeceğim. Onun umrunda değil. Hayalet olmamla da, ona cevap verip vermememle de ilgilenmiyor. Nefes almadan konuşmaya devam ediyor. ‘Kader’ derler hemen. Evet Latince kader demektir ama aslında, denizcilerin denizde başına gelen kötü şeyler, demektir. Şöyle düşün, Latinler fırtınaya denizde insanın başına gelen kötü şey diyorlar ve bunu fıtrattan biliyorlar. Sonra biz de o kelimeyi dilimize alıyoruz ve fırtına diyoruz. Yani fırtınanın içinde kader saklı Fantom. Kader! Denizde ya da karada fark etmiyor. Fırtına, bir eser, hepimizin hayatını yerle bir eder.
Fantom ağrı; boşluğun yarattığı ağrı....
Reklam
471 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.