352 syf.
·
Puan vermedi
Mistik bir yolculukla selamlıyorum sizi. Her zaman merak etmişimdir Nepal’i; belki bir gün görmek kısmet olur. Ruhuma iyi gelen kitaplardan oldu #budayıararkenrumiyibuldum Oldukça yoğun ve stresli bir dönemden sonra Budizm arayışı içerisinde kendini Nepal’de bulan Süveyda, böylelikle içsel yolculuğuna adım atmış olur. Manastırda geçen zaman sonrası farklı duygular içerisinde, kafa karışıklığı ve bolca sorulara cevap aramaya başlar. Yapacağı konferansta bu sorulara da yer vermek ister. Etkileyici ve gizemli Doğu’nun mistik rüzgârları bu andan itibaren okuru savurmaya başlar adeta. Bitmez… Bir arayışın ortasındaki Süveyda, esas gerçeğin (ya da arayışının) izlerini kadim Anadolu’da bulmaya başlar. Hani hep söyleriz “Evrene olumlu mesajlar gönderelim” diye. Aslında o mesajlar bizlere de ulaşır, sadece farkına varmaktır önemli olan. Buda ile başlayıp Mevlana’ya uzanan bu yolculukta üzerine düşünmem gereken yoğun sorular oluştu zihnimde. Sonra dedim ki: Sen plan yapadur, hayatın yaptığı planı erteleyemezsin. Günün koşturmacası içerisinde üzülüp sinirlendiğimiz, kırıp gücendirdiğimiz, stresin göbeğinde hamur gibi yoğurulduğumuz anlarda aslında pek çok şeyden mahrum kaldığımızı fark etmiyoruz. Tüm bu olumsuzluklar karşısında küçücük de olsa mutluluğu, huzuru yakalamak elimizdeyken ânı kaçırıyoruz. Buda’nın kadim topraklarında başlayan her şey Mevlana’mın toprağında nihayetlenirken gerçekte aranılan şeyin göz önünde olduğuna şahit olduğum okuma oldu “Buda’yı Ararken Rumi’yi Buldum.”
Buda'yı Ararken Rumi'yi Buldum
Buda'yı Ararken Rumi'yi BuldumBilge Uzun · 202352 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Güçlü olmak zorunda kalan kadınlara...
Kitap gerçek yaşam öyküsünden alınmış. İdama mahkûm edilen bir kadının ölümüne son 6 saat kala başından geçenleri ve adamı öldürmekten pişman olmadığı ömür boyu hapis yerine idam edilmeyi seçen Mısır lı bir kadının hikâyesi. Bu kitapta kadınların ataerkil bir toplumun nasıl kadınların hayatını yok ettiğini anlatıyor. Amcası, köyden biri tarafından tecavüze uğruyor ailesi ölünce amcasının yanında kalıyor ve eşi istemedigi için yatılı okula gönderiliyor okumayı sevdigi için okulda 2. Ülkede 7.oluyor böyle bir başarının ardından yaşlı ve engelli biriyle evlendiriliyor sırf kurtulmak için. Orda yaşadığı eziyetlere dayanamayıp kaçıyor ve serüveni başlıyor kızın saflığından yararlanan insanlar çıkıyor karşısına kendi hemcisi bile ondan yararlanıp bedenini satıp parasını kendi alıyor bunları fark edip sonra hayatının iplerini kendi elline alıyor kitap hakkında çok bilgi vermek istemiyorum güzel bir kitap okunmaya değer :) iyi okumalar
Sıfır Noktasındaki Kadın
Sıfır Noktasındaki KadınNevâl El-Seddavi · Metis Yayınları · 201613,2bin okunma
Reklam
172 syf.
8/10 puan verdi
Alex Alex Alex bok püsür bir hayatın bahtsız bir karakteri. İhanete uğraması da cabası. Ama insan ne yaparsa yapsın hayatın amaçsız bir anlamı kalmadığını eninde sonunda fark ediyor. Alex de bir amaç ediniyor. Evlenip çocuk sahibi olmak...
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,2bin okunma
225 syf.
·
Puan vermedi
Kendinde misin?
Nedir bizim kendine doğrulanmış, bilenmiş egomuz. Kimde yok ki kendi kaprisleriyle karşısındakileri bir tık farklı bulma... Sanırım yüzyılımızın en büyük sorunu kendini fark etmeyi ego, egonun olması gerektiği durumlarda ise bencillik olarak kavrama oturtması. Hangimiz bir farklı dalda yeşermeyiz ki? Bizlere sunulan şu derya gibi niteliklerde kendimizi anlamlandırmak adına ne de küstahça seçici oluyoruz... Sizlere kitabı değil kendinizi fark ettirecek bir kaç cümle kurmayı yeterli buldum.
Farkındalık
FarkındalıkOsho · Ganj Yayınları · 20161,181 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
58 günde okudu
Hâlâ Gogol
Hakkında o kadar çok şey yazılmış ki ben kitabın konusundan değil, hislerinden bahsetmek istedim. Kitapta 6 adet öykü bulunuyor, bu öyküler size Petersburg soğuklarını da yaşatıyor, lüksler içindeki Neva bulvarını da. Bir yandan Portre hikayesiyle ressamların yoğunlukta ama başrolün açgözlülük olduğu yazıyı okurken, diğer yandan köpeklerin birbirleriyle mektuplaştığı şahane öykü olan Bir Delinin Anı Defteri’nde buluyorsunuz kendinizi. Genel olarak bahsedildiği gibi asker, memur, doktor, terzi gibi mesleklerin etrafında dönen, kısmen sıkıcı hayatlarını neşelendirmek için hep iletişimde olmak zorunda olan kahramanların hikayeleri bunlar. Ast üst ilişkisinin dünyanın sonu gelecekmiş gibi önemli olması da ayrı bir mesele. İnsanlar Palto hikayesini beğeniyorlar genellikle ancak Portre daha derinden etkileyen bir hikaye bana göre. İnsanın istediğini elde ettikten sonra hayatında amaç kalmaması ya da gerçekten istediğinin o olup olmaması, sanat ve zanaat arasındaki o maddi fark gibi konular ilmek ilmek işlenmiş ve okurken gerçekten düşündürüyor. 1800’lü yıllarda yazılan bu hikayelerin günümüzde hala geçerliliğini korumasıyla ilgili yorumu ise size bırakıyorum.
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Nikolay Gogol
Nikolay Gogol
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,1bin okunma
32 syf.
·
Puan vermedi
Yapamıyorum başaramıyorum diye kestirip atmamak lazım. Bazen küçük bir ilham bambaşka yerlere gidebiliyor. Küçük ya da büyük fark etmez. Herkesi destekleyip yapabileceğine inandırdıktan sonra kalan kısım basit.
Nokta
NoktaPeter H. Reynolds · Altın Kitaplar · 2014547 okunma
Reklam
32 syf.
·
Puan vermedi
Ramon’un abisinin çizdiği resimle dalga geçmesi sonucu kendini geriye çekmesi en sevdiği şeyden yani resim çizmekten uzaklaştırması toplum genelinde çoğu insanın başına gelen olaylardan. Bazı insanlar hiç düşünmeden yorum yapıp diğer insanların heveslerini kırabiliyorlar. Ramon’un ablası ise resimleri kendi gözlemiyle yorumlayınca Ramon bu sefer bambaşka bir bakış açısı elde ediyor. Her insanın farklı olduğunu ve aynı şeyleri düşünmek zorunda olmadıklarını fark ediyor. Bu da aynı şekilde her kötü eleştiriye aldanmamız ve kendimiz neyi nasıl yapmaktan mutluysa o şekilde devam etmemizi anlatıyor. Kendi gözümüzle görüp kalbimizle hissettiğimiz her şey bizi ilgilendirir. Ramon nasıl gördüklerini çizip mutlu oluyorsa biz de bunu yapabiliriz. Bazen mış gibi bazen de gerçekten öyle olabilir.
Mış Gibi
Mış GibiPeter H. Reynolds · Altın Kitaplar · 2014373 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Bugün başladım bugün bitirdiğim bir kitap oldu. Çok ama çok güzeldi. Hiç ağır bir dili yok ve sürükleyici bir kitaptı. Okumanızı tavsiye ederim. Aşağıda spoiler var!!!! - - - - - - - - Şiirde yargıç vardı ve bir ölüm yoktu burda bir şeyleri anlamak mümkündü ama öldüğünü düşünmüştüm. Ayrıca okurken bazı ipuçları da vardı ama fark etmedim :’(
On Kişiydiler
On KişiydilerAgatha Christie · Altın Kitaplar · 202132bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Jake ilk kitabı ile çıkış yapar. Fakat daha sonra yazdığı kitaplar tam bir hayal kırıklığıdır. Yazdığı kitaplar da başarısız ilan Jake geçimini sağlayabilmek için yazarlık atölyesinde ders vermeye başlar. Atölyenin öğrencilerinden olan Evan Parker'in muhteşem bir roman fikri vardır. Aradan yıllar geçer, Jake bu romanın basılmadığını fark eder. Yaptığı araştırma sonucunda Evan'ın öldüğünü öğrenir. Ve Evan'ın romanını kendi basar. "İyi yazarlar ödünç alır, büyük yazarlar çalar." Roman büyük ses getirir. Hatta filmi bile çekilecektir. Kitap içinde "Beşik" isimli bu romanı da okuyoruz. Fakat birgün Yetenekli Tom adında birinden bir mesaj gelir. Mesajda "Sen Hırsızsın" yazar. Evan Parker öldüğüne göre bu hikaye hırsızlığını kim biliyordu? Bu mesaj üzerine Jake Evan'ın hayatını, ailesini araştırmaya başlar. Onun doğduğu, yaşadığı yere gider. Peki kimdi mesajları gönderen Yetenkli Tom. Kitabın ilk 150 sayfası biraz durağan ilerliyor. 150 sayfadan sonrası çok akıcı, soluksuz okudum diyebilirim. Ben mesajları yazanın kim olduğunu tahmin ettim ama yinede kitabın sonu beni çok şaşırttı. Keyifli okumalar.
Hikaye Hırsızı
Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024231 okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Selamlar aslında bayram sürecinde elimdeydi sevgili kitabım #incinmişsin ama malumunuz elde olmayan sebeplerle ara verdim ve dün akşam nihayet okumamı tamamlayabildim.. Şimdi dersiniz ki kişisel gelişim öyle anlık okunup rafa kaldırılacak türden değil, evet haklısınız hatta şunu da diyebilirim ki tekrar başa dönüp altını çizdiğim kısımları
İncinmişsin
İncinmişsinMelis Bozkurt · Destek Yayınları · 202328 okunma
Reklam
448 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Hayatıma ilmek ilmek işledin, Elisa. Her yerdesin. Gözümü kapatıp uykuya daldığımda, bir şeylere odaklanmak istediğimde ya da zihnimi boşaltmayı dilediğinde. Sensin, kokun, kahkahan, bakışların... Her yerde." Serinin giriş kitabında öyle olaylar yaşandı ki ikinci kitabı merakla beklemiştim. Ve diyorum ki neler oldu böyle. Yüzleşmeler,
Pandora'nın Kalbi 2
Pandora'nın Kalbi 2Dilara Keskin · Ephesus Yayınları · 202415 okunma
83 syf.
4/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
İvan İlyiç'in Ölümü
"Belki de sürdürdüğüm yaşam, sürdürmem gereken yaşam değildir?" "Niye açıklama yapıyorum ki, sanki anlayacak!" "İmkansız olduğunu biliyor, ama yine de istiyordu işte." Şu ana kadar okuduğum incelemelerin neredeyse hepsinde (herkes) kitabı çok beğenmiş lâkin ben kitabın; olay örgüsü, betimleme ve duyguları hissettirme açısından eksik olduğunu düşünüyorum.Bu yüzden biraz kısa bir inceleme olabilir. Zaten kitabın kendisi de kısa... Kitap, sıradan bir hayat yaşıyan, hayat amacı "Kendi İşinde Yükselmek" olan sıradan bir insanın(İvan İlyiç) hastalık ve ölüm evresini anlatıyor. Ayrıca yazarımız, İvan İlyiç'in yaşaması gereken hayatı tam anlamıyla yaşamadığını fark ettiğinde ki pişmanlığa ve çaresizliğe dikkat çekerek "Sıradan,basit bir hayat değil, farklı ve yaşamamız gereken hayatı yaşamamız gerektiğini" de anlatmış. Ben ne kadar beğenmesem de umarım siz beğenirsiniz. Buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Herkese İyi Günler.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202244,7bin okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Muhakkak okunmalı …
Yeni tanıdığım bir yazar Fuat Sevimay . Güncel yazarlardan hep uzak durdum ama ne çok şey kaçırdığımı gördüm . Daha ilk sayfalarda güzel bir tarzının olduğunu fark ettim … Kapalıçarşı kitabı beni çok etkiledi … Zaman geçişleri , günlük hayattan insanların yaşamları üzerinden çok güzel bir şekilde anlatılmış . Kitapta hem geçmiş hem şimdi hem gelecek var .. çoğu yerde ironik ögelere yer verilmiş … Mekanların da insanlar gibi bir ruhu vardır . Kapalı çarşı sadece paranın döndüğü günümüz avmleri gibi değil de birçok farklı insanı çatısı altında toplayan ruhu olan bir mekandır. bu kitapla tanıdığım Fuat Sevimay artık kütüphanemin ayrılmaz bir parçası olacaktır . Muhteşem tespitleri var . İyi ki okumuşum .. sıradaki kitabı Aziz ile Nikola gelsin bakalım
Kapalıçarşı
KapalıçarşıFuat Sevimay · Hep Kitap · 2017392 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kurabiyelerimi Kim Yedi?
Selaaaam Bayramdan hemen sonra çok sevdiğimiz Can ile Badem İz Peşinde serisinin yeni macerası "Kurabiyelerimi Kim Yedi?" ile geldim Daha önce babasının işi sebebiyle taşınmak zorunda kalan Can'ın, Badem'in kaybolması ile yaşadığı macerayı okumuştuk. Şimdi ise bu ikili mis kokulu kurabiyelerinin peşindeler.
Özge A. Lokmanhekim
Özge A. Lokmanhekim
'in kaleminden, her zaman fark yaratan Ege Karadayı'nın çizimleri ve çizimlerindeki ince detayları ile tabi ki Bade Baran 'ın dokunuşları sayesinde her sayfasında kendisine çeken bir kitap ortaya çıkmış yine 🩷 Bu kez Can bisikletten düşüp, kolunu kırıyor. Bu kaza sebebiyle maalesef hafta sonu oynayacakları basket maçına katılamayacak. Haliyle evde sıkılan Can'ın morali yerine gelsin diye annesi en sevdiği kurabiyelerden yapıyor. Can ve Badem kurabiyelerin mis kokusunu alır almaz mutfağa koşuyorlar ama tepsiyi bomboş buluyorlar. Peki koca tepsi kurabiyeyi kim yedi? Babası mı? Yoksa dedesi mi? Peki ya ablası olabilir mi? Ya da....!? Hadi bakalım bu maceraya siz de katılın. Bakalım Can ve Badem ile birlikte kurabiyeleri bulabilecek misiniz?
Kurabiyelerimi Kim Yedi?
Kurabiyelerimi Kim Yedi?Özge A. Lokmanhekim · Hep Kitap Yayınları · 20197 okunma
260 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Bulantı
Romangünlük tarzda yazıldığı için olay örgüsü ve kurgusu yok.Felsefe okumalarına yakınlığınız yoksa kitap size hitap etmeyebilir. Benim için tekrar okunacak kitaplar listesinde İkinci okumamda farklı bir etkisi olacaktır. Sartre'a göre varoluş özden önce gelir. Yani; insan önce vardır, özü sonradan oluşur. İnsan, insanlığın bütün değerlerini kendisi yaratır ve bunu tek başına yapar.Yazara göre varlıkların kendiliğinden varoluşu anlamsız ve bulantı hissi verir. . . Kitapta, kahramanın gündelik hayatından kesitler, varlık, varoluş konuları ele alınıyor. Romanının kahramanı Antoine Roquentin bu bulantı hissini ,ilk kez denizde taş sektirmek için yerde gördüğü bir taş parçasını eğilip almak istediğinde ve bunu yapamadığında fark eder. Sonrası onun için kırılma noktası olur. Çünkü kendi varlığı da dâhil çevresindeki her şeyin varlığına tiksinti duymaya başlıyor. "Yalnızım ama bir kente inen bir ordu gibi yürüyorum. " "Birisini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. Enerji, kendini veriş, körlük ister. Hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. Bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapamayacağımı biliyorum."
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,6bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.