BAŞKA BİR HAYAT
Gözlerini açtığında başka bir dünyada uyanmanın hissiyle şaşkın şakın etrafına bakınıyordu Gerardo. Hemen kalkamadı ayağa. Sonra kablolarla bir yere bağlı olduğunu anladı. Önce nerde olduğunu ve neden bağlı olduğunu çözmeye çalıştı. Etrafı boş araziydi ve bulunduğu tepenin aşağısında birkaç evden duman tütüyordu. Aslında önceden burada yaşamış da sonradan yabancılaşmış gibi bir histi onunki. Yanına gelen giden biri de yoktu. Farklı hissediyordu ve nedense hemen aklına gelmişti; vücuduna bakmak. Ayakuçlarından süzmeye başladı kendini. Neydi şu anda, neye benziyordu hiçbir fikri yoktu. Yarısı mekanik, yarısı deri gibi duruyordu.
“Hangi çiçek, diğerini ‘sarı açtı’ diye ayıplar? Hangi kuş, ‘farklı ötünce’ diğerine yasak koyar? Derisinden, dilinden ötürü öldürülüyor insanlar. Ah insanlar! Her şeyi bulup kendini bulamayanlar.”
Kitabı beğenmediğimi söyleyip aradan çekilecektim normalde ama kitabın ilk incelemesini yapan kişi olmak istedim ehehe. Normalde yarım bıraktığım kitaplara inceleme yapmayı doğru bulmam çünkü henüz sonunu göremediğim bir hikayeyi ne kadar eleştirme hakkına sahip olabilirim ki?
AMA BU KİTAP HARBİ HARBİ ÇOK KÖTÜYDÜ, SİZİ UYARMAK İÇİN BU İNCELEMEYİ
Bebekken neye benziyordunuz? Eğer varsa, o dönemde çekilen bir fotoğrafınıza bakın. Ne görüyorsunuz? Şu an muhtemelen oldukça farklı görünüyorsunuz. Bebek olmak nasıl bir şeydi hatırlayabiliyor musunuz?
Şeker Portakalı bizleri Zeze'nin masum ve renkli dünyasında ziyaretçileri olmamıza izin veriyor.
Zeze haylaz. Zeze şeytan. Zeze yaramaz. Aslında Zeze diğer çocuklardan daha fazla yaramaz ve haylaz değildi. Şeytan ise hiç değildi. Kendi kendine de eğlenmesini bilen yokluk içinde kendi içine dönüp zengin dünyalar yaratan ve hayal gücünün
Yazacaklarım karnı tok bir insanın yazdıklarıdır. Bunları okuyacak olanlar da toktur. Kitabın verdiği gerçek açlık duygusunu hiçbirimizin gerçekten anlamasına imkân yok. Bu yüzden açlık hakkında beylik laflar etmeyeceğim. Ama birazcık empati bizi kurtarır.
Kitabın konusu kısaca şu şekildedir: “Açlık romanı, yazar olmak amacıyla Kristina’ya
Bugün anladım ki, insanın ruh hali ve odak durumuna göre her kitap her zamanda okunmuyor. Bunun için doğru kitabı doğru zamanda tutturmak bazen mümkün olmuyor ve bu yüzden okuyamıyorum, odaklanamıyorum diye düşünmeyin. Belki sadece kitap modunuza şuan uygun değildir diye düşünün ve okumaktan asla vazgeçmeyin. Mola verin ama tamamen bırakmayın. Böyle durumlarda hafif basit anlatımlı kitaplar tercih edebilirsiniz. Herkese keyifli okumalar ve huzurlu kitap dolu hafta sonları dilerim.
🅔🅚 🅞̈🅝🅔🅡🅘̇:
Bunun için, birkaç farklı türlerde kitap başlayıp modunuza göre okumayı sürdürebilirsiniz.