Panik çoktan başlamıştı. Osmanlıların, Bizans surlarını yıkmak için "Ejderha Topu" yaptıkları söylentisi tüm şehre yayılmış, zenginlerin kaçışı başlamıştı.
İmparator bunu duyduğunda acı acı gülmüş ve "Batan gemiden ilk fareler kaçar" diye düşünmüştü, "Bizans'ı yediler, bir şey kalmayıncada gittiler."
Sayfa 174 - Yavuz BahadıroğluKitabı okuyor
"Göle maya çalışı gelecek nesillere bir mesajdır. Yeni şeyler denemek lazım demeye getiriyor. Yeni çareler aramaktan bıkmamak gerektiğini söylüyor."
"Nasreddin Hoca?"
"Evet, Nasreddin Hoca... Bizi ikaz ediyor. Hoca'nın derununa girmek, fıkralarının manasına ermek lâzım..."
Sayfa 103 - PanamaKitabı okudu
Fethin Sonuçları ve Önemi
İstanbul'un fethi bütün dünya tarihi açısından çok önemli sonuçlar meydana getirdi.
Genel Türk tarihi açısından, Anadolu'nun tamamen ve ebediyyen bir 'Türk Yurdu' olarak kalmasını temin etmesi ve Türkleri Anadolu'dan çıkarmak isteyen 'Haçlıların' bu arzularına kesin bir şekilde son vermesiyle İstanbul'un fethi büyük değer taşımaktadır. Ayrıca 'Müslümanlığın Orta Doğudaki varlığının ebedîleşmesi de İstanbul'un fethi ile mümkün olmuştur.
Fetihten sonra, Fatih Sultan Mehmet, Ortodoks Patrikliğini himayesi altına alması, vicdan hürriyeti tanıması, hristiyanlara hak, adalet ölçüleri içinde davranması ile, o zamana kadar Avrupalılar'ın bilmedikleri bu kavramları onlara fiilen gösterdi. Feodalite sistemi içinde hak, adalet, hürriyet din ve vicdan hürriyetinden mahrum yaşayan Avrupa halk kitleleri gıpta ile gözlerini Türk Devleti'ne çevirdiler.
İstanbul'u fethi, 'topçuluğun' savaşlardaki önemini bütün dünyaya ispat etti. Özellikle Fatih'in balistik hesaplarını bizzat yaparak gerçekleştirdiği aşutmalı gülle atan (havan topu) toplar ilk defa keşfediliyordu. Bu askerî inkılâp, Avrupa'da 'feodalite' rejiminin yıkılarak, millî birliklerin kurulması yolunu açmıştır.
Nihayet İstanbul'un fethi, dünya tarihinde, 'Orta Çağın kapanıp, 'Yeni Çağın açılmasını temin etmesiyle, insanlığa 'modern çağların' yolunu açmıştı. Bu bakımdan 'Fetih', dünya
tarihinin en önemli olaylarnın başındadır
Şehzade Mehmed, hiç kimsenin hiçbir namazı kazaya bırakmadığı, cephesi kıbleye dönük, akşamları Kur'an ve Mevlit okunan bir evde dünyaya geldi. Namazını bir kez bile kazaya bırakan cariyenin üstünün çizildigini, bu kişinin hiçbir zaman padişaha eş olarak seçilmeyeceği anlamına geldiğini biliyor muydunuz?