496 syf.
·
Puan vermedi
Çılgın Kalabalıktan Uzak'a muhteşem doğa betimlemeleriyle başlıyoruz. Tam bir pastoral şölen. Kitabın konusu her ne kadar aşk üçgeni olarak görülse de Gabriel Oak ile Bathsheba Everdene'nin hikayesi. Hikaye nasıl mı? Şu şekilde anlatabilirim herhalde: Gabriel Oak küçük bir kasabada küçük bir çiftlik sahibidir. Teyzesinin yanına gelen güzel
Çılgın Kalabalıktan Uzak
Çılgın Kalabalıktan UzakThomas Hardy · Can Yayınları · 20193,083 okunma
Muhammed'in çocukları (mı?) :
Biraz önce de belirttim, Hz. Fatma dışında kalan bu kızlar (Zeynep, Rukiye ve Ümmü Gülsüm) Muhammed'le Hatice'nin çocukları değildi. Hatice'nin Hale adında bir kız kardeşi vardı. Bu kadın daha önce biriyle evlenmişti; evlendiği kişinin de bir başka hanımından kız çocukları vardı. Babaları ölünce bunlar üvey annede (Hatice'nin kız kardeşinde) kaldılar. O da vefat edince kızlar ortada sahipsiz kaldı. Hatice'nin maddi durumu müsaitti ve bu çocukları yanına aldı. Hatice zengindi ve kızlar ona yardım da ediyorlardı. Hatice, Muhammed'le evlenince, Muhammed bir bakıma bu kızlara üvey baba olmuştu. (343) Araplarda o zamanlar üvey baba önemliydi. Nitekim Muhammed de bunu Kur'an'ına ekleyerek meşru hale getirdi, Tanrı buyruğu saydı. Nisa suresi 23. ayete göre, bir erkek bir kadınla evlenmiş ve cinsel ilişki yaşamışsa, artık o kadının başka kocadan kızlarıyla (varsa eğer) evlenemezdi. Bunlar üvey evlat sayılırdı ve İslam terminolojisine göre bu durumda olan bir kıza 'Rebibe' adı verilirdi, işte Hatice'nin kız kardeşi Hale'den olan kızları Hatice'nin evinde oldukları için böyle değerlendirilmiştir. 343) a- Menakıb'ü Ali Ebi Talip 1/59-162. b- Ebülkasım Kufi, 'Istigase' 1/68.
Reklam
355 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
| #bülbülüöldürmek | Kitabın konusu eski zamanlarda bir çocuk olan Scout'un çocukluğunu ve çocukluğunda olan Amerika'yı anlatıyor. Kitapta zamanla Scout ve ağabeyinin büyüyüşünü görüyoruz. Kitap Amerika da geçiyor ve o zamanın Amerika'sındaki ırkçılığı ve yanlışları okuyoruz. Atticus bir avukattır ve iki çocuğu vardır. Anneleri öldüğü için tek
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201473bin okunma
KARA FATMA KİMDİR? Fatma Seher Erden, 1888 yılında Erzurum'da doğdu. Subay olan Ahmet Bey ile evlendikten sonra Balkan Savaşı'na katıldı ve askerlik hayatını eşiyle paylaştı. Birinci Dünya Savaşı'nda Kafkas Cephesi'nde ailesinden dokuz-on kadınla birlikte cephede savaştı. Eşi Binbaşı Ahmet Bey, Sarıkamış'ta şehit olunca memleketi olan Erzurum'a geri döndü. 1919 yılında Mustafa Kemal Atatürk ile bizzat görüşebilmek için Sivas'a giden Kara Fatma, Milis Müfreze Komutanı olarak batı cephesine atandı ve burada göreve başladı. Aldığı talimatlar doğrultusunda İstanbul'a giden Kara Fatma, silah ve adam kaçırma görevlerini tamamladı. İzmir'in Yunan işgaline uğraması sonucunda İzmir'e geçerek savaşan Kara Fatma, 300'ü aşkın birliğiyle Birinci ve İkinci İnönü Savaşı, SakaryaMeydan Savaşı ve Dumlupınar Meydan Savaşı'nda boy gösterdi. Büyük Taarruz'un ilk günlerinde esir düşse de kaçarak yeniden ordusunun başına geçti ve Bursa'nın Yunan işgalinden kurtuluşunda büyük rol oynadı. Savaşın ardından Fatma Seher Hanım, çavuş rütbesiyle başladığı askerliğini üsteğmen rütbesiyle tamamladı ve emekli oldu. Emekli maaşını Kızılay'a bağışladı. Fatma Seher Hanım, 2 Temmuz 1955'te Darülaceze'de 67 yaşında hayatını kaybetti ve Kasımpaşa'da yer alan Kulaksız mezarlığına defnedildi.
Bugünkü tatbikatı İslam'ın tatbikatı olarak algılamayalım. Kendini Müslüman zannedenlerin tatbikatı İslam'ın tatbikatı değildir. Bizim için kadın cinsiyle erkek cinsi arasındaki munasebetin yegâne doğru göstergesi Efendimiz Hazretleri'dir. Efendimiz Hazretleri (s.a.v.), kızı Hz. Rukiye, Hz. Zeynep, Hz. Ümmü Gülsüm, Hz. Fatıma (r.a.) huzuruna geldikleri zaman ayağa kalkıyor, "Cennet anaların ayakları altındadır." buyuruyor. Hz. Ayşe'den (r.a.) rivayetle biliyoruz ki: "Resulullah bizden hiçbir şey istemedi. "Su ver.' demedi. "Su verir misin? dedi. 'Karnım acıktı, yemek yiyelim.' demedi. Yiyelim mi?' diye sordu." Nezaketin, inceliğin, zarafetin timsali, Efendimiz Hazretleridir. Yine Hz. Ayşe Validemiz (r.a.) anlatıyor: "Benden su rica ettiği zaman bir kapta suyu takdim ettiğimde, 'Sen iç de ben sonra içeyim." buyururdu. Ben bir yudum içerdim. Mübarek ağzını kabın benim su içtiğim yerine denk getirir, suyu öyle içerdi." Hanımına yaptığı en zarif iltifat değil mi bu?
Sayfa 185Kitabı okudu
Günümüzde yapılan sosyolojik çalışmalarda ise Osmanlı ailesinin çekirdek aile özelliğine sahip olduğu ve aile içinde karı-koca arasındaki güç dengesinin bulunduğuna işaretle “ataerkillik” iddiasının yanlış olduğu görülmüştür. Çünkü 1885 ve 1907 tarihleri arasında yapılan resmi sayımlara göre, İstanbul'da ailenin erkeğin etrafında dönmediği
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.