Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fidan Alğan

Fidan Alğan
@fdnalgn
"Oysa bir Ahmed Arif dizesi yeterdi..."
Şu ya da bu şekilde, dünyadaki halkların tümü bir karışıklık yaşıyor. Zengin ya da yoksul, küstah ya da uysal, işgalciler, işgal altındakiler, kısacası hepimiz aynı dayanıksız sala binmişiz, hep birlikte suya gömülmek üzereyiz. Gelgelelim, yükselen denizi hiç dert etmeden birbirimize sövüp saymayı, kavga etmeyi sürdürüyoruz. Bize doğru yükselirken, önce düşmanlarımızı boğarsa, bu yıkıcı dalgayı alkışlayabiliriz bile.
Sayfa 19
Reklam
"Dolara ve sente değil insana önem veren, bütün o ekonomik büyüme ve dünya imparatorluğu olma tantanasını aç bir gecekondu bebesinin incecik ağlamasına değişmeyen büyük canlarla temas içindeydim."
Sayfa 72 - Türkiye İş Bankası Yayınları
"Daha eskimedi o gün giydiği pabuçlar babamın tabutu ardında yürürken, Niobe gibi, iki gözü iki çeşme... Nasıl olur, o kadın, evet aynı kadın -Tanrım, beyinsiz bir hayvan bile daha fazla acı çekerdi- amcamla evleniyor."
Sayfa 14 - İş Bankası Kültür Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Kendi ülkelerinde bir yabancı gibi yaşayan, gerçekteyse o toplumun en iyileri olan binlerce insandan ilkiyle olan dostluğum böylece sona erdi."
Sayfa 147
"Başımda ya da yüreğimde küçük bir şişlik büyüyordu sanki; bu evde görüp tanık olduğum her şey, kışın ağır ağır yol alan bir atlı araba katarı gibi gövdemin içinden... beni çiğneyerek,ezerek, yok ederek geçip gidiyor gibiydi."
Sayfa 76 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
"Ben İnce Memed'e başladığımda 24 yaşındaydım. İnce Memed de 21 yaşındaydı. Ben İnce Memed'in dördüncü kitabını bitirdiğimde altmışını geçmiştim. İnce Memed daha 25 yaşında... Yirmi beş yaşından sonra kimbilir ona ne olmuştur, diye arasıra düşündüğüm de oluyor. Onun hikayesini kendi yaşıma kadar getirebilir miydim, hiç sanmıyorum. İnce Memed bittikten sonra o, bende de bitmişti. Bir kitap daha yazmak değil, onun üstüne bir cümle bile yazamayacağım bilincine vardım."
Sayfa 184
"1950'de Orhan Veli öldü. Bu ölüm bana çok ağır geldi. Onun öldüğünü gazetede okuduğum gün, bütün kasabada akşama kadar dolaşıp Orhan'ın öldüğünü önüme gelene söyledim. Hiç kimse aldırmadı. Bu da bana çok koydu. Yalnızlıktan bunaldım. Koskocaman, büyük şair Orhan Veli ölmüş, buna kimse aldırmıyordu. Kimsenin tüyü bile kıpırdamıyordu. O gün kasaba bana cehennem gibi geldi."
Sayfa 110
İnce Memed
Ben yazmağa koyuldum. Yıllar yılı düşünmüşüm, ezbere biliyorum romanı. 1953 yılının o dehşet, görülmemiş kışı başlamasın mı? Bizde küçücük çini sobadan başka bir şey yok. Sobada odun yakıyoruz. Aşağıdaki katın bacası bizim duvarın ortasından geçiyor. Thilda yatağın içinde oturuyor, belini bacanın geçtiği duvara dayıyor, orada kitap okuyor. Ben de Erzurumdan aldığım kalın eldivenler elimde İnce Memed'i yazmağa çalışıyorum. Arada sırada biraz odun bulursak evde düğün bayram.
"Bana hiçbir zaman çocukmuşum gibi köyde kimse davranmadı. Başka çocuklara da... Ben köyden ayrılıp şehre düşünce çocukların çocuk olduğunu anladım. Elbette çocuktuk biz de... Ama hiç kimse bize küçültücü davranışta bulunmadı. Bizim köyde çocuklar da insandı..."
Sayfa 48
"Bir öyle şaşılası dünya ki burası, balıklar kahve içerken çocuklar süt bulamıyor. İnsanları sözle besliyorlar, domuzları patatesle..."
Sayfa 204
Reklam
Taranta-Babu'ya Mektuplar
"...Bunların matbaa harfleriyle basılmış, biçime sokulmuş, kitaplaştırılmış örneklerinden bir tanesini olsun, ne o, ne Taranta-Babu görecek, ne de ben göreceğim. O, kurşuna dizildi. Taranta-Babu'nun olduğu yere, gökte kanlı bir haç gibi uçan ölüm kuşları gidebilir, fakat posta uğramaz. Bana gelince, ben yeryüzünün dört bucağına, akla gelen bütün yollarla bağlanmış bir ülkede yaşıyorum. Fakat hiçbir İtalyan posta vapuru, bir tek İtalyan posta tayyaresi ve hiçbir Avrupa tireni TARANTA-BABU'YA yazılan mektupları bir daha İtalya'ya sokamaz."
Sayfa 186
Benerci Kendini Niçin Öldürdü?
"Sen artık bu kitapta: Noktaları ,virgülleri, satırları taşımıyorsun. Sen artık bu kitapta: koşmuyor, bağırmıyorsun, alnını kaşımıyorsun. Sen artık bu kitapta: yaşamıyorsun."
Sayfa 88
"Dostlar! İçinizden bir çıban gibi şüphenizi yolunuz. Benerci sizin oğlunuz, benim oğlum."
Sayfa 34 - Adam Yayınları
"Belki de öfkesi en ateşlileri bir başkasının günahına en çok ihtiyaç duyanlardı."
Sayfa 151
"Hepimiz kendi içimizdeki kötülüğü gömüyoruz aslında..."
Sayfa 147
76 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.