Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Küçük Ay

Küçük Ay
@feverann
Biraz öğreten, her daim öğrenen...
Öğretmen
Trabzon
24 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
-Sen mutlusun diye herkesin, tam anlamıyla herkesin birdenbire mutluluğa boğulmasını istiyorsun. Tek başına mutlu olmak sana azap veriyor, zor geliyor! Bu mutluluğu son zerresine kadar hak etmiş olmak için, belki de vicdanını rahatlatmak için didinmeye başlıyor. kendini yiyip bitiriyorsun!
Sayfa 185
Reklam
Öldü sanılıp gömülmüş, ancak toprağın altında tabutunun için de uyanıp bağırıp çağıran, kıyameti koparan ve duvarları yumruklayan biri gibi hissediyordu kendini kadın; Ancak onu yukarıda duyan yoktu, insanlar toprağın üzerinde hafif adımlarla yürüyor, onun sesiyse yalnızlığın içinde boğulup gidiyordu.
Çünkü insanlık tarihi davetsiz misafirleri sevmezdi; kahramanlarını kendi seçer, ne kadar usandırıcı bir çabaya girerlerse girsinler hakkı olmayanları acımasızca geri çevirirdi; talihin ilerlemekte olan arabasından bir kez düşen kişi, arabaya bir daha yetişemezdi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
56 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig
7.5/10 · 77,2bin okunma
Reklam
Hep böyle oluyordu işte. Kendini bildi bileli herkes ona mahzunluğu yakıştırıyordu. Kahkaha atmak ayıptı, fazla gülümsemek yakışıksızdı, mutlu olmak yasaktı... Oysa onun içinde sarayın ağır kurallarının bile durduramadığı coşkun bir sel vardı sanki. Çağlamak istiyordu o, mutlu olmak, tat almak, yaşamak!
Ne olursa olsun evlatları vaktinden erken büyümeye mecbur kalmayacaktı.
Sayfa 199Kitabı okudu
Ne tuhaf şeydi yaşamak. Üzüntüyle mutluluk art arda giden tren katarları gibiydiler. Üzülmeden sevinilmiyordu sanki...
Ama fazlasıyla belirsiz bir sözcük olan vicdan denen şeyden kaçamıyorsunuz.
...bütün acılar korkaktır, yaşama karşı duyulan aşırı arzu karşısında acı geriler; çünkü yaşama arzusu, düşüncelerimizde var olan ölüm arzusundan çok daha güçlü şekilde bedenimizin her zerresinde mevcuttur.
Reklam
Ama sonuçta zaman her şeyin ilacı, alınan yaşın da tüm duygular üzerinde özel ve hafifleştirici bir etkisi var. Ölümün yaklaştığını hissettikçe, ölümün gölgesi yolunuzun üzerine simsiyah düştükçe, olaylar gözünüze eskisi gibi batmıyor, derin duygularınıza artık aynı şekilde seslenmiyor, tehlikeli gücünden çok şey kaybediyor.
"İçimdeki ateş, herkesin ısınmak için bana sokulmasına kafiydi. Ben de onu üfleyip çoğaltmak, orada bir yangın yapmak ihtiyacını duymuyordum... Lakin, ey sevgilim, görüyorum ki bu, kıvılcımlarını senin kalbine sıçratamayacak kadar fersizmiş. Fakat bunu yanardağ yapacak kudret bile bende var..."
"Gafil!.. Burada seni sıkan, halk, muhit değil kendi mevkiindir; sen efendi olmak kabiliyetinde değilsin... Sen nizam, kanun gibi kayıtlara tabi olamayacak kadar serserisin... Muayyen bir daire, muayyen bir ikametgâh seni sıkar, sana her gün değişen bir iş, her gece değişen bir yatak lazımdır... Ne yazık ki bunları daha şimdi anlayabiliyorsun... Artık yapacağın, mukadderin olan yaşayışa avdettir. Bunun için de evvela başından melon şapkayı, sırtından kolalı gömleği çıkarmalı, siyah fanilanla tam bir uçarı olmalısın... Göreceksin ki hayatın zevki değişikliktedir... Ama öyle elbise değiştirir kadar basit olanlarında değil, hayatına yeni bir istikamet verecek kadar büyük tenevvülerde...
Sayfa 120Kitabı okudu
Düşünüyordum: Gidersem istikbalimi kaybedecektim, fakat durursam aklımı... Yalnız kaldığım günlerde benim yegâne dostum olan aklımı... Her şeyden fazla se lvip beğendiğim akılcağızımı!
Sayfa 119Kitabı okudu
81 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.