Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Emirle Gelen İdam Kararı
Öncesinde 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasasının çıkarılması var. 12 Mart Rejimi altında,1940 tarihli Ör fi İdare Kanununa dayanılarak 26 Ni. san 1971’de sıkıyönetim ilan ediliyor. 1940 Sayılı Yasa rejiminin ihtiyaçları nı karşılayabilecek yeterlilikte değil. Yeni bir yasaya ihtiyaç duyuluyor.Yeni yasanın, uygulayacak temel polikala. ra hukuki bir dayanak,hukuki bir temele oluşturması gerekiyor.
Sayfa 38 - AykKitabı okuyor
Resûlullahı (s.a.v.) metheden şu iki beyti Hazreti Âişe Validemiz söylemiştir: “Ve lev semi’ü fî mısre evsâfe haddihî. Lemâ bezelû fî sevmi Yûsüfe min nakdin. Levîmâ Zelîhâ lev reeyne cebînehû Le âserne bilkat’il külûbi alel eydi.” “Eğer Mısır‟dakiler, Onun (Peygamber efendimizin) yanaklarının güzelliğini işitmiş olsalardı, (Güzelliği dillere destan olan) Yûsuf aleyhisselâmın pazarlığında hiç para vermezlerdi. Yani bütün mallarını, onun yanaklarını görebilmek, için saklarlardı. Zelihâyı (Yûsuf aleyhisselâma âçık oldu diyerek) kötüleyen kadınlar Resûlullah‟ın (s.a.v.) parlak alnını görselerdi, ellerinin yerine kalblerini keserlerdi de acısını duymazlardı.”
Reklam
Zira dinin belirlemesi bir başka şeyin o belirlenen şeye katılmasını meneder.
Ancak gabn-i fahişi kabul etmek zorunda değildir; zira zarar, kudreti (dolayısıyla da vücubiyeti) düşüren bir unsurdur.
Zira bu kişi normalde unutulamayacak bir şeyi unutmuştur. Bu yüzden de onun bu unutmasına itibar edilmez.
Düşmandan, vahşi hayvandan ve susuzluktan korkan kişi suyu kullanmaktan "hükmen” acizdir.
Reklam
Ebu Hanife'nin görüşü ise istihsandır. İstihsan ise ibadetlerde en ihtiyatlı olandır.
Ebu Hanife'den gelen rivayette çokluğun sınırı, bakanın çok görmesi olup itimat edilen görüş de budur.
Alkış, ona ihtiyaç duyanlar için yaratılmıştır
Kimsenin size kim olduğunuzu söylemesine ya da hatırlatmasına izin vermeyin. Dünya saçmalıklarla doldurulmuş güzel bir yer. Bir sürü saçmalığın arasından kendi gerçekliğinizi bulmak, gerekirse de yaratmak için burdasınız.
Reklam
Onu, bir varlığın bir diğer varlığı en karşılıksız ve yargısız şekilde sevebileceği kadar korkusuzca seviyordu, sahiplenmeden, uzaktan, sadece varoluşuna şahit olup böyle bir varlığın var olmasından dolayı mutluluk duyarak. Bağımlı olmadan bağlanmıştı. Sahiplenmeden aitti.
Bizimle ilişkisi olmadığına ikna olmuşlardı. Ama arama sırasında, cebinde bir mahkemenin kendisi için çıkardığı 'celp' kağıdı çıkmış. Bizimki fi tarihinde kafayı çekip, "Yaşasın, sosyalizm; kahrolsun, kapitalist pezevenkler!" diye nara atınca, karakola getirip 'komünizmi övdüğü' gerekçesiyle hakkında tutanak tutup mahkemeye vermişler.
Denilir ki..
Bir taraftan haram lokmalarla beslenilirken,diğer taraftan ibadet yapmak ,hayvan gübresi üzerine bina yapmağa benzer.
Ölmüş bir hayvanın kırpılmış tüyü, -tabi buradaki ölmüş hayvan domuz dışındaki hayvanlardır; zira domuzun bütün parçalan necistir. Sadece kunduracıların domuz kılı kullanmasına zaruretten dolayı ruhsat tanınmıştır. Çünkü kunduracılar için hiçbir şey (iğne gibi kullandıkları) domuz kılına alternatif olamamaktadır
Muhammed Hamidullah
“Fransız müzisyen Abdullah Gilles Gilbert’i (v. 1980’lere doğru) ilk defa, İstanbul’da üniversitede çalıştığım sırada tanıdım. O, turist olarak geldiği Türkiye’de zaman zaman Kur’ân’ın tilâvet edildiği toplantılara katılırdı. Okunan metnin bir şiir değil de düz yazı olduğunu öğrendiğinde öylesine heyecanlanıp etkilenmişti ki, sonunda Müslüman
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.