Tefsir Çeşitleri 1. Rivayet tefsirleri
2. Dirayet veya re’y tefsirleri Dirayet ve re’y “akla ve ictihada dayalı anlayış ve görüş” demektir. İslâm sayesinde Arap dili yayılmaya başlayınca bir yandan bu dilin saflığını korumak, diğer yandan yabancıların sahih Arapça’yı öğrenmelerine yardımcı olmak üzere lugat ve dil bilgisi kitapları yazıldı, Arap olmayan kavimler müslüman oldukça
Sayfa 44
III. (IX.) yüzyıldaki selefleri arasında var olan ihtilafları asgariye indirmek, Hanefiler ile Hanbelilerin ortak ilgisi olagelmiştir. Bu bağlamda, Hanefiler daima hadis ve hadis tenkidini esas alırken, müttefikleri de bilinçli bir sekilde daima “fıkıh usulü" kurallarına bağlı kaldılar. Bugün araştırmacılar, doğrudan III. (IX.) yüzyılın tanıklığına başvurarak, her iki taraftaki ciddi direnişe rağmen ehl-i re'ye ait yöntemler ile ehl-i hadise ait yöntemlerin sentezinin nasıl tedrici bir biçimde ortaya çıktığını görebilirler.
Sayfa 137 - KlasikKitabı okudu
Reklam
Kuran-ı Kerim Müdâfaası
Müctehid imamlar, İslam Medeniyetinin esasını teşkil eden Kur'an ve Sünnet'i Ashâbın sonraki kuşaklara aktardıkları anlayış usulü çerçevesinde tefsir ve fıkıh usulleri vasıtası ile Islamın her asırda yenilenmesini yapmışlardır. Meşru bir yenilenmede ancak bu usuller çerçevesinde yapılabilir.
Sayfa 179Kitabı okudu
Seneler önce İlahiyat fakültesinin bazı öğretim görevlilerinin katıldığı bir açık oturuma dinleyici olarak katılmıştım. Oturumun konusu "Kuran'ın Anlaşılması" üzerine idi. Oturuma katılan fıkıh hocası, "fıkıh ve fıkıh usulu bilinmedikçe Kuran anlaşılamaz." dedi. İslam tarihi hocası ise "İslam tarihi bilinmeden Kuran anlaşılamaz" dedi. Tasavvufçuya göre "Tasavvuf kavranmadıkça Kuran anlaşılamaz" dı. Hadis hocasına göre de "Hadis ve hadis usulu bilinmeden Kuran anlaşılamaz" dı. Açıkoturuma katılan dört öğretim görevlisi Kuran'ın anlaşılmazlığında ittifak ve hatta "icma" etmişlerdi. Fıkhı, hadisleri, tasavvufu, ve İslam tarihini anlamak ve doğruları yanlışlardan ayırmak için Kuran'ın, her şeyden önce Kuran'ın bilinmesi gerektiğini söyleyeceklerine; tam tersi bir yolla Kuran'ın önüne yüzlerce ciltlik külliyatları ve çelişki dolu uydurmaları koyuyorlardı.
Nasıl ki farza götüren şey de farz ise, harama götüren şey de haramdır. Zina haram ise ona sevk ettiği için kadınlara bakmak da haramdır. Nitekim hac farz ise Hac yapmak için Kabe'ye ve Haccın yapılacağı diğer yerlere gitmek de farzdır. Çünkü din kulu bir şeyle mükellef tutarsa, onu yapmaya vasıta olacak her şeyi istiyor demektir. Insanlara bir şey yasak etmişse ona götürecek her şeyi yasak etmiş demektir.
Reklam
483 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.