Hayatta ki amacımız ne ?" Basit bir soru değil mi..? Aslında hayır, basit düşünürsek basit oluyor. Gerçekten düşünelim lütfen; Şuan ne için yaşıyorsun, Okuyorsan, kime ne fayda verecek? Tebliğ yapıyorsan, amacını yerine getirebiliyor musun? Çocuk yetiştiriyorsan, hangi şuurda yetiştiriyorsun? Ögretiyorsan, kim uğruna öğretiyorsun? Allah rızası için yaşamıyorsak, öğrendiğimiz ilimler, okuduğumuz bölümler, devlete, millete ve bu ümmete fayda verecek bir şey değilde; sadece geçinmek amacıyla ise, tebliğ yaparken desinler için yapmaksa veya bu yolda harama bulaşıyorsak, evlat yetiştirirken sadece dünyalık bilgiler veriyorsak, çocuğumuz İslam uğruna her şeyden bir haber ise, ögrettiğimiz bilgiler sadece bu boş müfredat dışına çıkamıyorsa; kime ne faydamız var? Amacımız ne, ne için bu kadar didinip kendimizi harcıyoruz, değmeyecek bir şey için körü körüne bu gidiş ne kadar sürecek..? Dünyanın bir ucu denmeyecek kadar yakınımızda ki Müslümanlar, canından can veriyorken, namusları ellerinden gidiyorken, bunca eziyet üzerine intihar etmek isteyip inançları uğruna intihar bile edemiyorken; biz gerçekten burada ne yapıyoruz? Kendimizden, hayatımızdan, en ufak bir malımızdan bile ödün veremiyorken; gerçekten boş yaşamak değil midir bu..? Yaptığımız işlerde Allah rızasını kastedersek başarı elde edebiliriz. Sadece bir kişi, İsrail mali diye bir üründen vazgeçerse çok kişi olmaz mi..? Midemize bu kadar düşkün millet olmak, nefsimizin kölesi olmak, aslında kendimizden feragat etmekten daha zor kardeşlerim, inanın daha zor....
İngiltere'nin Siyonistlerin terör faaliyetlerinin artması ve çatışmaların ortaya çıkması üzerine sorunu 1947'de BM'ye taşıması sonucunda, Genel Kurul, BM Filistin Özel Komitesini kurarak rapor hazırlattı. Komite araştırmaları sonucunda yayınladığı raporda Yahudilerin azınlıkta olduğunu, toplam nüfusun üçte birine ve toplam arazinin %7'sine sahip olduğunu belirtti. Ayrıca, raporda İngiliz mandasının kaldırılması ve Filistin'e bağımsızlık verilmesi önerisi oybirliği ile kabul edildi. Ancak bağımsız devletin ya federal devlet ya da iki bağımsız devlet şeklinde gerçekleşebileceği ihtimali üzerine Araplar raporu reddetmiştir. BM Genel Kurulu'nun önerisi kabul edilmeden İngiliz manda yönetiminin sona erdirilmesi ve ortaya çıkan boşluktan yararlanmak isteyen Yahudilerin, saldırı ve terör faaliyetlerini artırması sonucunda 1948'de bağımsız bir İsrail Devleti kurulmuştur.
Sayfa 322 - DORA YAYINCILIKKitabı okuyor
Reklam
Birinci İntifada'nın en başından itibaren, İsrail hükümeti "demir yumruk" politikasını daha da sertleştirdi: göz yaşartıcı gaz, tazyikli su, plastik mermi ve hatta hakiki mühimmat kullanıldı. Buna rağmen, ayaklanmanın kazandığı ivmenin önünde duramadılar. Dünyanın dört bir yanından gazete ve televizyonlar, İsrail askeri tarafından vurulan gençlerin görüntüleriyle doluydu. Bunun üzerine İsrail hükümeti artık gerçek mermi kullanmayacağını açıkladı. Onun yerine "fiziksel güç, şiddet ve dayak" politikasını benimsedi. Toplu tutuklamalar gerçekleştirildi ve "sert sorgulamalar"a (yani işkenceye) daha fazla başvuruldu. Yakalananlar için özel gözaltı kampları kuruldu. Savu'nma Bakanı Rabin, "[isyancıların] kemiklerinin kırılması gerektiği"nden bahsediyordu. Ayaklanmaları kışkırttığından şüphelenilenlerin çoğu -ki içlerinde kadınlar ve henüz on dört yaşındaki çocuklar da vardı- yargılama olmadan idari gözetimde tutuluyordu. Ne var ki intifadanın sonu gelmiyor ve ölüm oranları artmaya devam ediyordu. 1988 yılının Eylül ayına kadar toplam 346 Filistinli öldürüldü. Birçoğu on altı yaşından küçüktü.
Sayfa 171 - Say YayınlarıKitabı okudu
İsrail askerlerinin, "Eğer Kudüs'te toprağınız varsa tapusunu gösterin" demesi üzerine yaşlı dedenin çıkarıp gösterdiği tapu ve söylediği söz; "Dedeme Abdülhamid Han vermişti"
360 syf.
8/10 puan verdi
https://balkandays.blogspot.com
Kudüs için ne yapabilirim, diyenlerin muhakkak okuması gereken bir kitap… Semiha Karahan hocanın bu kıymetli eserine bir çok denemenin sonunda sevgili Hatice’nin hediyesi olarak kavuşmuş oldum. Bu güzel eseri iki farklı okuma grubuyla değerlendireceğiz nasipse. Lakin öncesinde kitaba henüz ulaşamayan ve okuyamayanlar için son bölümünü sizlerle
Bir Hakikat Şehri Kudüs
Bir Hakikat Şehri KudüsSemiha Karahan · İnsan Yayınları · 20215 okunma
Chatgpt(
Sosyal medyada İsrail ürünü olmadığı halde hangi ürünler boykot ediliyor? Sosyal medyada İsrail ürünü olmadığı halde boykot edildiği iddia edilen ürünler arasında genellikle Yahudi işletmelerine ait olduğu düşünülen veya İsrail'in destekçisi olduğu öne sürülen markalar bulunmaktadır. Ancak, bu iddialar genellikle gerçek dışı veya
Reklam
568 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.