siyami tatlıcıbaşı

siyami tatlıcıbaşı
@firariasklar70
Bankacılık
Üniversite
Sarıgöl/Manisa
İzmir
57 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
510 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Ne zamandır okumak istediğim ancak okuyamadığım Alamut' u nihayet bitirdim. Gerçekten tek kelime ile bayildim. Neden bu kadar bekledim diye de kızdım kendime. Hepimizin az çok bildiği gibi konusu Hasan Sabbah ve fedaileri. Fedailerin inançları uğruna bu kadar kör olmaları, körü körüne inanclarina bağlanmalari ve bu uğurda canlarından olmalari beni çok etkiledi ayni zamanda da çok kızdırdı. Bir insan bu kadar nasıl kör olabilir diye defalarca sorguladım. Bi taraftan da Hasan Sabbah ' in zekasına hayran kalmadım desem de yalan olur. Son olarak da şunu düşündüm; fedailer gibiler olduğu sürece Hasan Sabbahlar her devirde olacak ve onları sonuna kadar kullanmaya devam edecek."
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201242bin okunma
siyami tatlıcıbaşı okurunun profil resmi
Hassan Sabbah hareketi, Haçlı Seferleriyle kendi itikadını yitiren ve giderek Katolikleşen Sünni İslam'a karşı Şii-Caferi bir tepkidir.. Haşhaşi ifadesiyle Arapçada 'keş'lik anlamına gelecek bir yakıştırma yapılmak istendiği çok açıktır. zira, bağımlılıkla ilgileri olmadığı da tarihi kayıtlarla sabittir. Hassan Sabbah olayını irdelerken sadece ve özellikle dış kaynaklı anlatılar değil, dönemin bunalımları da (bir yanda giderek yaklaşan Moğol baskısı diğer yanda Haçlı Seferleri ve bütün bu olumsuzlukları perçinleyen taht-hilafet kavgaları ve İslam toplumunda, tabandan tavana yayılan yozlaşma) göz ardı edilmemelidir. Bu yönüyle Hassan Sabbah, tarihin akışını değiştiren ender kişiliklerden biri ve dönemi itibarıyla en önemlisidir.
Reklam
“Üçüncü mevki bekleme salonunda oturup dolaşıp uyuyorlar yüzükoyun. Kalkacak herhangi tirenle ilgileri yok. Baskıcı Ömer sakalı avuçlarında betonun üzerinde çıplak ayakları oturuyor iki büklüm sabahtan bert. Ve yine sabahtan beri Ömer'in önünde aşağı, yukarı, ileri, geri volta vuruyor Recep. İnce uzun kolları kalkıp iniyor görünmez bıçakları atıp tutar gibi elleri. Ali masanın üzerinde yatıyor yüzükoyun sırtı yarılmış gömleğinin kumral başı bileklerinde. Üçüncü mevki bekleme salonunda oturup dolaşıp yüzükoyun uyuyorlar. Kalkacak herhangi tirenle yok alâkaları.”
Cem YayıneviKitabı okudu
siyami tatlıcıbaşı okurunun profil resmi
bu alıntınız beni yıllar öncesine götürdü.. bu nesirden, kulakları çınlasın Edip Akbayram 'Gidenlerin Türküsü' adını verdiği muhteşem şarkıyı seslendirmişti. :)
"Akp' li belediyelere evlilik semineri veriyor. Aile danışmanı. Sibel Üresin… Oku da gülesin. ' Parası olan erkek, cinsel gücü olan erkek, cilveli kadına koşuyor. Haklı bir arayıştır. Kadın itaat etmeli. İmam nikahlı çok eşlilik, kadınlar için kurtuluştur. Yasal olsun. Ben kendi kocama bekâr arkadaşımı gösterdim. Beğeniyorsun alabilirsin dedim.' Daha ne desin? Eskiden bu tür saçmalıklar dile getirilmezdi. Ayıptı, utanılırdı. 'Haya'ldi. Gerçek oldu! (Sibel Üresin, Maltepe Üniversitesi' nden 'yaşam koçluğu sertifikası' almıştı, bu sertifika ile aile danışmanı olmuştu. 'Kadının dayak yemesi, kadının eşi tarafından aldatılması, bana göre boşanma sebebi değil.' diyordu.)
Sayfa 300 - Kırmızı KediKitabı okudu
siyami tatlıcıbaşı okurunun profil resmi
bu modellerin 60'lı yılların sonunda 'erkek versiyonları' vardı.. 1961 Anayasasının Temel Hak ve Özgürlükler faslını, 'fazla idealist' bulup 71 muhtırasıyla baştan sona budadılar.. anlayamıyorum... bizim memlekete 'özgürlük' değil 'kölelik vebası' bulaştı herhalde...
Gam okurunun profil resmi
Anlamak bence de mümkün değil böylelerini. Biz kadına verilen haklarda dünyayla yarışmamızla övünürken, bu tipler onu da zillet, kara günler olarak tasvir ediyor. Bari kadınlarımızın gözü açılsa da refaha ulaşsak, ama maalesef çok çok zor...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
" İsmet İnönü, cumhurbaşkanı... Masasına, sınavı(dışişleri bakanlığı memuriyet sınavı) kazananların dosyalarını getirdiler. Birinin üzerinde 'menfi' notunu gördü. 'İşe alınması muvafık değildir.' yazıyordu. Sakıncalı yani, uygun değil... Açtı dosyayı okudu, kırmızı kalemle belirtilmişti, Ali Kemal' in oğluydu. Çizdi menfi' nin üstünü müspet yazdı çizdi muvafık değildir' in üstünü muvafakat ediyorum yazdı, imzaladı. 'Devlete kin yakışmaz, biz bu cumhuriyeti kanla kurduk ama insanla büyüteceğiz.' dedi. Dosyayı uzatırken de ekledi, 'Ben bunu Gazi' den öğrendim!" (Çünkü... Bu cumhuriyeti kuran 'ulusal' cılar, kendilerine 'başı ezilesi yılan, kesilip atılması gereken hastalıklı uzuv' diyen, 'idam' larını isteyen adamın suçunu evladına çektirmeyip, bağrına bastı, senden-benden diye ayırmadı, ötekileştirmedi.)
Sayfa 274 - Kırmızı KediKitabı okudu
siyami tatlıcıbaşı okurunun profil resmi
keza, Ali Kemal'in oğlu, yıllarca ülkesine ve ulusuna, başarılı, aydın ve usta bir diplomat olarak hizmet etti. Cumhuriyet Türkiye'sine sadakatini asla yitirmedi.. Kin gütmedi.. Misyonuna ve Türkiye'nin izzet-i nefsine yakışmayan hiçbir ucuzluğun içinde bulunmadı.. Laik Türkiye Cumhuriyeti, yalnız, kitaplardaki hurafeleri temizlemekle kalmadı.. insanların beyinlerinden, o köhne Roma ahkamından kalma 'vebalin soydanlığı' safsatasını da söküp atmaya çalıştı.. Müslüman geçiniriz ya laf başında...Maalesef o çirkin Roma 'asalet budalalığının' habis meyvesi..hâlâ akıllarda, hâlâ yüreklerdedir..ne yazık..
88 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
siyami tatlıcıbaşı okurunun profil resmi
takdir, kıymetli okurlarıma aittir..
Geri15
30 öğeden 26 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.