Resulullah (s.a a) şöyle der;
" Kemale eren çok erkek vardır. Ama kadınlardan, İmran kızı Meryem'den,Firavun'un karısı
Mezahim kızı Asiye den, Huveylid kızı Hatice den ve Muhammed kızı Fatıma dan başka kemale eren kadın yoktur."
Kadınlardan bir grup soruyor Peygamber Efendimize:
- Ya Rasulullah kadınların en hayırlısı kimdir ?
Allah'ın Rasulü şöyle cevap veriyor:
- En hayırlı kadın odur ki,
kocası kendisine baktığı zaman, yüreğine serinlik gelip,
hoşnut olan emrettiği zaman kocasına itaat eden,
kendisini arzuladığı zaman kocasını rencide etmeyip, ona karşı direnmeyen
Efendimiz (aleyhisselam) buyurdular ki:
“Dünya ve âhirette değerli dört kadın vardır.
İmran'ın kızı Meryem;
Firavun'un karısı Asiye,
Hüveylid'in kızı Hatice
ve Muhammed'in kızı Fâtıma.”
/
Benim'de akibetimi ümmetin hatunlarına analarına benzet YA RAB YA RAB
KADIN...
RABB'in bir diğer cinse emanet ettiği, ADEM'in gönlü sekine bulsun diye yaratılan HAVVA'sı…
Eşine eş olan, yar olan, yardımcı olan, gönlünü huzurla dolduran, evini yuva yapan, çocuklar doğurup büyüten, merhamet abidesi, şefkat pınarı, ALLAH’ın bir diğerini tamamlasın diye yarattığı nimeti…
Bir cam kadar kırılgan ve şeffaf, hassas ve
Kız çocuklarını Barbie bebekler ile büyütüp, genç bir kız oldukları zaman onlara benzemek istemelerine neden şaşırıyoruz anlamıyorum. Kusursuz yüz hatları ve beden kıvrımları ile idol olarak önüne koyduğumuz kadın modeline benzemek için, binlerce lira para harcamaları kadar doğal bir şey yok aslında.
Gerçi hayatta tek amacı zengin bir prens ile
İyi kadın demedik, saliha kadın demedik, Âsiye kadın dedik. Âsiye kadın ile de Firavun'un sarayından bile Allah’ı bulup Kur’an’da adı şanı geçecek kadın, dedik. Camide ibadet eden kadını konuşmuyoruz. İstanbul sokaklarında herkes ahlâk var mı yok mu diye anlaşılmayacak kadar ahlâksız dolaşırken, ticaret merkezlerinde kadınlar ömür tüketirken evinde oturup evini cennetleştiren, evinde çoluk çocuğunu Müslüman olarak yetiştiren kadını da konuşmuyoruz. Biraz daha ilerilere gittik. İnsanlığın en kötülerinden olan, küfrün ve zulmün liderlerinden olan Firavun'un sarayında onun karısı
olarak ömür geçirmiş bir kadın olduğu hâlde Kur’an’ın Müslümanlara -kadın ve erkek tamamına- örnek gösterdiği en güzel kadın, Allah’ın en çok sevdiği kadın kulu Âsiye’den söz ediyoruz...
Nureddin Yıldız
Hz. Musa (a.s)'nın Hayatı
Musa (a.s)'nın babası, İmran'dır; Onun babası Yahser, onun da babası Kahes'dir. Nesebi Yakub (a.s)'a ulaşır; ki, onun babası Hz. İshak (a.s), onun da babası Hz. İbrahim (a.s)'dır. Musa (a.s)'nın yanında gördüğümüz Harun (a.s) onun kardeşidir. Allahuteâla, Musa (a.s)'yı Firavun'a, imana davet için
🚺 Kadın Kadın Olduğu İçin Fitne midir? İslam Kadınlara Fitne Ve Fesat Kaynağı Olarak mı Bakıyor❓
~ İslam öğretisinde kadın ne şeytandır; ne kötü anlamıyla fitne, ne de fesattır. Kadın Allah katında vahye muhatap olacak kadar akıllı ve duyarlı (örnğ.) Meryem anamızı , Musa'yı aleyhissalam Firavun'un sarayında yetiştirecek kadar
Kız çocuklarını Barbie bebekler ile büyütüp, genç bir kız oldukları zaman onlara benzemek istemelerine neden şaşırıyoruz anlamıyorum. Kusursuz yüz hatları ve beden kıvrımları ile idol olarak önüne koyduğumuz kadın modeline benzemek için, binlerce lira para harcamaları kadar doğal bir şey yok aslında.
Gerçi hayatta tek amacı zengin bir prens ile
Nuh Aleyhisselam'ın eşi kendisine itaat etmedi , asi oldu.
Lut Aleyhisselam'ın eşi kendisine itaat etmedi , asi oldu.
Musa Aleyhisselam'ın zamanında ki Firavun'un karısı Asiye Hatun, Allah'a itaat etti.
Hulasa ; iman nasip meselesi...
KADIN...
RABB'in bir diğer cinse emanet ettiği, ADEM'in gönlü sekine bulsun diye yaratılan HAVVA'sı…
Eşine eş olan, yar olan, yardımcı olan, gönlünü huzurla dolduran, evini yuva yapan, çocuklar doğurup büyüten, merhamet abidesi, şefkat pınarı, ALLAH’ın bir diğerini tamamlasın diye yarattığı nimeti…
Bir cam kadar kırılgan ve şeffaf,
Ebu Bekr İbn Zenceviyye;
Enes Ra :
RASULULLAH SAV in şöyle buyurduğunu nakletti:
«Yeryüzündeki en hayırlı kadınlardan; İmrân kızı Meryem, Hüveylid kızı Hatîce, Muhammed (s.a.v) kızı Fâtıma ve Firavun'un karısı Âsiye sana yeter.»
Tirmizi