Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“atlıların kelleleri, yele tutulmuş bir ağaçın yaprakları gibi yere dökülüyordu” Firdevsi/Şahname
Reklam
Kötü düşünceli ve niyeti bozuk olan bu felek işte böyledir: ters esen bir rüzgârla hemen değişiverir!
Savaş bütün şiddetiyle başladığı zaman talih yıldızım da parlamaya başladı.
Reklam
Ey adaletli Tanrım! Başıma gelen bunca zahmet ve eziyet hep sendendir! Bana eziyet etmek istiyorsan yeryüzü için bu kadarı yeter.
Türk pehlivanları yetişerek komutanlarının etrafını kuşattılar ve onu yaya olarak alıp götürdüler. Türklerin komutanı Efrasyab, Rüstem’in elinden böylece kurtulduktan sonra da hızlı koşan bir ata bindi ve canını kurtarmak için ordusunu bırakıp çöllerin yolunu tuttu!
Reklam
Mektubumu alır almaz atına bin ve gel; çünkü ben burada sensiz kaldığım için üzülüyorum.
Çöl bir avcıdır Şair yüreğiyle beslenen Gözbebeklerini Yüzüğüne taş gibi takan Ciğerlerini Açıp yaprak yaprak Günlüğünü tutan Kaburga kemiklerini ok gibi fırlatan Karanlık aşk levhasına Ve şair Hızır'a arkadaş Âbıhayat yolculuğuna çıkan Dilinde kırık dökük heceler Dante Virjil Beatris Romeo ve Jülyet Firdevsi Hafiz Câmi Fuzuli ve Nizami Leylâ ve Mecnun Kaf ve Nûn sûrelerinden Azık toplayan yolcu Çölün sır tuzaklarını Esrar beldelerini aşmak için Tanrı dilinden Medet umup İmdat isteyen
Hicri 342'de Horasan Sipah-Salar baş komutanımın fermanıyla Ebu Mansur Muhammed İbn Ebdurrezzak-ı Tusî ve Ebu Mensur Mu'merî, birkaç ünlü şair aracılığıyla bilinen (eski) Ulusal Destanlan topladılar. Xuzay Namek'i Farsça'ya çevirip kendi bildiklerini de ekleyerek "Şehname-i Ebu Mansur" adıyla bir kitap yazdılar. Bir kaç yıl sonra rahmetli Firdevsi, bu kitaptan yararlanarak îranlılar'ın ulusal duygu ve heyacanlarını dile getirmek için hikâye ve efsaneleri şairce hayalleriyle süsleyip "Şehname "adıyla yazdı.
Ey yeryüzü pehlivanı! Sen sevinçli ve bahtiyar ol! Benim temelim sensin, ben senden çıkma bir dalım, asıl sen çok yaşa!
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.