Kelimeler, sadece harflerin bir araya gelmesiyle oluşan anlamın dışında bir şeydir. "Çiçek" sadece çiçek değildir mesela. Ya da "mektup". Yalnızca bir zarfın içindeki kağıt mıdır, mektup?
"Fotoğraf" denilince niye içiniz titrer o zaman? Çünkü o yalnızca bir fotoğraf değildir de ondan.
Sosyal medyada kısa eteğiyle bir fotoğraf paylaşan bir kadını iffetsizlik ve toplum ahlakını bozmakla suçlayanların, aynı zamanda kendi hesabından beğendikleri pronografi denizine sahip olanlar aynı kilşiler.
"Tanıdığım en güzel insanlar, yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi, kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş insanlardır. Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar."
Ross - Elisabeth Kübler
Freud, anne bedeni için "kişinin daha önce bulunduğundan emin olabileceği tek yerdir" diyor. Görünümün (tutkunun seçtiği görünümün) özü de işte bu olabilir: içimde gizlice Anne'yi (ama asla huzursuz eden Anne değil) uyandırmak.
... alınyazısı (içinde bir şey ya da birisi olmayan tek fotoğraf yoktur) Fotoğrafı sonsuz bir nesneler karmaşasına sokar: neden bu nesneyi ya da bu anı seçiyoruz (fotoğraflıyoruz) da bir başkasını değil?