Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar. _Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım. _Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini
Reklam
Nietzsche'nin felsefi ve tarihsel önemi zaten olup bitmiştir ve onun mirasını anlamak felsefe tarihinin önemli bir görevi olmaya devam edecektir.
Sayfa 35 - Say Yayınları
Nietzsche 1880'lerde Tanrı'nın ölümünü ilan ettiğinde, sadece uzun süredir devam eden bir olaya dikkat çekiyordu.
Sayfa 26 - Say Yayınları
İnsanlıktan nefret etme, eskilerin mizantropi dedikleri şeyin şüphesiz en iyi modern ifadesidir. Kimse onun ne olduğunu başından geçene dek anlamaz. Örneğin Büyük Frederick'in ömrünün son yıllarında insanları hor görme hissince ele geçirildiğini öğrendiğimizde, bu bize kralın üstesinden gelmesi gereken talihsiz bir tuhaflık gibi gözükür; çünkü mutlaka çevresinde kâr sağlamak amacıyla onu öven insanlar dışında başka insanlar da görmüştür. Ancak insanlığa nefret, insanı şaşırtan ve alt eden, bilinçaltında saklı binlerce kaynaktan beslenen bir güçtür. Kişi onun varlığını, ancak uzun süre habersizce besledikten sonra farkedebilir. Nietzsche'nin bunun üstesinden geldiği söylenemez; o, bu duygudan kaçmış, yalnızlığa sığınmış, insanlardan uzakta, dağlarda, soğuk, taze kaynakların arasında yalnız başına yaşamıştı.
Sayfa 120 - Dorlion YayıneviKitabı okudu
Bu içi boş genellemeci çakmaların çok cahilane Frederick.
İmdi, bu İngilizlere özgüdür; ve İngilizlerin kusursuz boş laf halkı oldukları dikkate alınırsa, yalnızca anlaşılır değil, doğru da. ( Zamana aykırı birinin görüşleri -12)
Reklam
Zamana aykırı birinin gözlemleri(6)- Sen kurban ol o romantiklere emi. Frederick.
George Sand. — Lettres d'un voyageur'deki ilk mektupları okudum: tıpkı Rousseau'nun elinden çıkma her şey gibi sahte, yapmacık, şişirmece, abartılı. Bu alacalı bulacalı duvar kâğıdı üslubuna dayanamıyorum; cömert duygulara yönelik ayaktakımı-hırslarına dayanamadığım gibi. Elbette en berbatı da, erkeksilikleri, eğitimsiz delikanlıların tavırlarını içeren kadın işvebazlığı. — Tüm bunlara karşın ne kadar da soğuk biri olmuş olmalı, bu dayanılmaz kadın sanatçı! Bir saat gibi kurdu kendini — ve yazdı... Soğuk, Hugo gibi, Balzac gibi, edebiyat yapan tüm romantikler gibi! Nasıl da kendinden hoşnut uzanmış olmalı, tıpkı ustası Rousseau gibi, kötü anlamda bir Alman yanı bulunan bu verimli yazı-ineği, ve her halükârda ancak Fransız beğenisinin çöküşüyle mümkün olabilmiş olan!
Fiziksel çirkinliğini vurmak.. yeter ki Vurun abalıya. Bu da olmadı Frederick
Sokrates, kökeni gereği, halkın en alt tabakasındandı: Sokrates avamdı. Biliniyor, hâlâ bizzat görünüyor, ne kadar çirkin olduğu. Ne ki, kendi başına bir itiraz olan çirkinlik. Yunanlıların arasında handiyse bir aksini kanıtlamadır. Sokrates bir Yunanlı mıydı ki? Çirkinlik, melezlenmiş, melezlenme yoluyla ket vurulmuş bir gelişmenin anlatımıdır çoğu kez. Bir başka örnekte, gerileyen bir gelişme olarak görünür. Kriminologlar arasındaki antropologlar, tipik suçlunun çirkin olduğunu söylüyorlar bize: monstrum in fronte, monstrum in animo.[ Yüzü bir canavar gibi, ruhu da bir canavar ] Ama suçlu bir dekadandır. Sokrates tipik bir suçlu muydu? — Sokrates'in dostlarına bu kadar itici gelen, en azından o ünlü fizyonom-yargısıyla çelişmiyor. Yüz hatlarından anlayan bir yabancı, Atina'ya geldiğinde, Sokrates'in yüzüne karşı söyledi, onun bir canavar olduğunu, — tüm kötü huyları ve hırsları içinde barındırdığını. Ve Sokrates sadece şu yanıtı verdi: "Beni tanıyorsunuz, bayım!" —
Socrates Sorunsalı -3
Olmadı Frederick, çakacan diye çarpıtma yakışıyor mu sana ?
Yaşam hakkında, tüm zamanlarda en bilgeler hep aynı yargıya varmışlardır: değmez... Her zaman ve her yerde aynı ses duyulmuştur ağızlarından, — kuşku dolu, efkâr dolu, yaşam yorgunluğu dolu, yaşama karşı direnme dolu bir ses. Sokrates bile demişti ki ölürken: "yaşamak — uzun süre hasta olmak demek: kurtarıcı Asklepios'a bir horoz borçluyum." Sokrates bile bıkmıştı. — Neyi kanıtlar bu? Neye işaret eder bu? —
Reklam
Oldu mu ? Frederick. Lou vermedi diye. Hiç yakıştıramadım (20)
Yetkin kadının edebiyat yapışı, küçük bir günah işleyişi gibidir: denemek için, eğreti, etrafına bakınarak, birisi fark ediyor mu diye ve birisi fark etsin diye...
Muhteşemsin Frederick (14)
Ne? arıyor musun? on katına, yüz katına mı çıkmak istiyorsun? yandaşlar mı arıyorsun? — Sıfırları ara! —
Kendini anlatmışsın Frederick (11)
Bir Eşek Trajik Olabilir mi? — Ne taşıyabildiği, ne de sırtından atabildiği bir yük altında telef olduğu için?... Filozofların durumu.
Böyle ölmez Frederick. Füze atsaydın
Yalnız yaşamak için bir hayvan ya da bir tanrı olunmalı — diyor Aristoteles. Üçüncü durum eksik: ikisi birden olunmalı — filozof...
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.