Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Rüzgar Bizi Götürecek üzerine kısa bir inceleme
"kulak ver
duyuyor musun esişini karanlığın
ben yapayalnız, bu mutluluğu seyrediyorum
bağımlıyım kendi umutsuzluğuma
kulak ver
duyuyor musun esişini karanlığın"
.
Furuğ okumak hiç aklımda yokken karşılaştığım alıntılar ilgimi çekti. Şiir okumayı çok seviyorum ama hemcinsimin yazdığı şiirleri okumak ayrı bir zevkti.
Şiirleri gerçekten o kadar güzel ki ruhumdan bir parça onun ruhunda sanki. Çok genç yaşta vefat etmiş. 32 yıl yaşamış ama yaşadığı bu süre boyunca inanılmaz şiirler yazmış. Modern İran şairlerinden kendisi. İran'daki kadınların sesi olmuş. Katı gelenekçiliğe karşı kalemiyle savaşan bir kadın. Kadınlığını, ruhunu, kendisini yansıtan çok güzel şiirleri var. Okumak çok çok güzeldi. Bir sürü altını çizdiğim satırlar oldu. Şiir defterimin en güzel kısmı olacak. Şiir okumak isteyenler es geçmemeli.
İran edebiyatının #sadıkhidayet ile birlikte uluslararası ölçekte olan yazar, sinemacı ve şairini sayfama dahil etmek geç de olsa çok iyi oldu doğrusu. Şiirler konusunda fazla ahkam kesmediğimi ve yalnızca hissettiklerimi yazdığımı bilmelisiniz. Koyu bir sis perdesinin ardından keskin sözcük ve tümcelerle ifade edileni anlamak da ayrı bir beceri gerektiriyor.
Kitaba alınan 13 şiirinde; kelimeler ardına gizlenmiş aşk ve toplumsal acıları, kadın feryatları sezdim. Sisteme hatta tüm yeryüzüne bir haykırış (Şah rejimi ve genel sömürü) bu. Şiirinin doruğu sayılan kitabına ismini veren Yeniden Doğuş ile hüzünlü bir ayrılık Senden Sonra'yı, karşı duruş Yeryüzü Ayetleri ile her kelimesinde üşüyeceğiniz uzun şiiri soğuk Mevsimin Başlangıcına İnanalım'ı çok beğendim.
Ferruhzad'ı şiirlerinin yanında yaptığı ödüllü belgesel ve sinema filmi (Kara Ev) değerlendirmek daha doğru olabilir. Zira o; sanatçı olduğu kadar aynı zamanda büyük bir düşünür. 32 yaşında trafik kazasında ölen, baskıcı rejimlere başkaldıran Doğu'nun bu önemli kadın hakları savunucusunu okumak artı bir değer.
Didem Madak'ın daha önce iki kitabını paylaştığımda, hayatının zorluklar içinde geçtiğinden bahsetmiştim. Bu kitapla talih biraz yüzüne güler Didem Madak'ın. Bir ara kendini tasavvufa verip örtündüğünü söylemiştim daha önce. Yarışmayı kazandıktan sonra üzüntülerinden sıyrılır gibi örtüsünü çıkarır Madak.
Grapon Kağıtları adında topladığı şiirleri ile İnkılap Kitapevi 2000 Şiir Ödülü yarışmasını kazanır. Sıra tekrar evlenip kızını dünyaya getirir. Bir süre sonra tıpkı annesi gibi kansere yenik düşerek 41 yaşında hayatını kaybeder.
Didem Madak'ın şiirlerinde çoğunlukla hayata sitem hakim. Yalnızlık, özlem, acı , hesaplaşma ve isyan sık sık rastlayabileceğiniz temalar. Sadece üç kitabı olmasına rağmen, Türk edebiyatında kendine çok iyi bir yer edinmiş Didem Madak. Furuğ Ferruhzad 'dan sonra beni en çok etkileyen kadın şairlerden biri oldu.
#kitapyorumu
Esir Kuşun Şarkısı -Jasmin Darznık
Merhabalar
Bayadır bu kitap yorumunu bekliyorsunuz biliyorum. Ben de okurken zevk aldığım, beğendiğim kitapları anlatırken çok heyecanlanıyorum.
Kitap hem benim okumayı sevdiğim bir tür hem de Iran edebiyatını fazlasıyla seviyorum. Kadınların yaşadıkları zorbalıklar fazlasıyla Türkiye 'ye benzerken orada ne yazık ki daha içler acısı bir durum var. Yazar Furuğ Ferruhzad 'ın yaşadıklarını öyle güzel bir dil ile anlatmış ki daha çok merak edip araştırdım şairi. Iran'da ilk kadın şair olarak biliniyor ve maalesef ki şair olarak değil kadın şair olarak anılıyor. Bu ise kötü bir durum o dönem de ne yazık ki. Kitap akıp gitti benim için, heyacanla okudum. Mutlaka böyle kitapların okuması gerektiğini düşünüyorum. Keyifli bir gece olsun❣
kitap meşhur İranlı şair Füruğun hayatını ele alıyor. çocukluğu, babasının baskısı, buhranları, intihar girişimleri, evden kaçış ve avrupa yolculukları tek tek anlatılıyor. en acısı ve beni en çok etkileyen kısmı ise yaşadığı yoksulluk. bazı yerler o kadar can alıcı ki okurken acılarını, ızdıraplarını sahiplenmek istedim. ayrıca kitaptaki İran'ın sosyo kültürel yapısı, İranlı erkeklerin kadına bakışı vb toplumsal problemler ve bunların füruğ üzerindeki etkisi incelikle değinilmesi gereken bir nokta. füruğ okurken satırları arasında kendimi gördüğüm nadir şairlerden. yaşasaydı bütün içtenliğim ile boynuna sarılıp ağlamak isterdim..*
Kısacık hayatına bütün hüzünleri sığdıran güzel kadın...
Seninle çok geç tanıştık ama iyi ki tanıştık.
Acısını, hüznünü, hayal kırıklığını o kadar zarif kağıda dökmüş ki verdiği duyguyu hissetmemek mümkün değil.
Özellikle evladı için yazdığı şiir eminim herkesin kalbini alıp kendisinin hapsolduğu o kafesin içine kilitler.
Huzurla uyu Furuğ.
Hüznün kraliçesi olan Furuğ dan yine gönül burucu dizeler. Yaşadıkları mıdır bir insana bu dizeleri söyleten ya da hamuru mudur ? Her ikisi midir? Çaresizlik ve acı içinde kıvranarak kimseye kendini anlatamamak ya da anlaşılamamak, dizelere sığınmak... Furuğu okurken hep bunu düşünüyorum. Şiir severler mutlaka okumalı efendim.
‘Yaralarım aşktandır’ demiş Furuğ Ferruhzad, ne güzel söylemiş.
Yalnızlık boyutlarındaki bir odada
Aşk boyutlarındaki yüreğim
Kendi mutluluğunun sade bahanelerini seyreder
Benim payıma düşen, terk edilmiş merdivenlerden inmektir
ve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbette
Benim payıma düşen anılar bahçesinde hüzünlü bir gezintidir
ve “ellerini seviyorum” diyen sesin hüznünde ölmektir
Ve tüm yaralarım benim aşktandır
Aşktan, aşktan, aşktan.”
Furuğ un okuduğum ilk kitabı. Diğerleri için başlangıç oldu. Hem kadın, hem bizimle benzer kültür karmasaları- fikir sıkıntıları yaşamış bi şahsiyet olması nedeniyle ilgimi çekmişti. Yaşadığı dönemde kendini çok güzel muhafaza etmiş. Hakikaten şair olmak çok farklı birşey. Belki hep hissettiğimiz bir düşünceyi insan kelimere böyle güzel nasıl döker, melankoli nasıl böyle cümleye mısralara dönüşür ? Sanatçılık işte.
