Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

b

tercih edilen renkleri konuşurken, ben yeşili de söylemiştim. "ben de bayılırım yeşile," demişti. dün bindiğimiz taksi yeni ve güzeldi. "rengi yeşil olmasaydı..." dedi. mordan nefretimi hatırlaması lazımdı. sordum: "mor olsaydı daha mı iyiydi?" tereddütsüz cevap verdi: "tabii..."
Reklam
kuşları boğdular, çimenleri söktüler, yollar çamur içinde kaldı. dünya değişiyor dostlarım. günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. sizin için kötü olacak. benden hikâyesi.
paramparcayım seniha hanım birden sessizleşmiş ve gözlerine yaşlar dolarak, "bu kadar sevilmemek için ne yaptım ben?" diye sormuştu. o zaman hüseyin bey sesini kesip odasına gitmiş ve saatlerce ut çalmıştı. yalnız bu kez odasının kapısını açık bırakmıştı. seniha hanım gidip kapının yanındaki duvarın dibine çökmüş ve varlığını ona hissettirecek en küçük bir hareket dahi yapmadan ağlayarak onu dinlemişti.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
göğsünde ağır bir kelebek. içinde kırık çekmeceler
b

b

, bir kitap okudu
30 syf.
·
Puan vermedi
Bakışsız Bir Kedi Kara
Bakışsız Bir Kedi KaraEce Ayhan
8.3/10 · 35 okunma
Reklam
biz hepimiz yalnızlıktan yapılmış birer baş dönmesiyiz. her şeye sahip olduğumuz sanısı, her şeye gücümüzün yete­ceği yanılsaması, her şeyin etrafımızda döndüğü kuruntusu. bütün varlığımızı teslim alan bir hız, dine dönüşmüş bir hız, her şeyi toza çeviren bir hız, aklımızı da kalbimizi de burgaç gibi yerin dibine çekiyor. kapısız penceresiz bir kalabalık, bizi oturduğumuz kaideden koparıp, tanrısal bir kibirle, her şeyi küçümser hale getirdi. tuhaf bir gölgeye döndük. birisine hayranlık duyduğunda ancak ete kemiğe bürünen bir gölge­ye. doğayla bağlarımızı kopardık ve iyilik duygumuzu yitir­dik. başkalarını anlama ve sevme yetimizi yitirdik. bir avuç bahçelerde yüzlerce bitki, ağaç, çiçek ve börtü-böceğin nasıl yaşadığı bilgisini yitirdik.
şimdi ben yalnızım. istanbul yalnız. konyaaltı yalnız. sevgi, yoksul. öfke, aptal. merhamet, kimsesiz. şimdi hepimiz, elimizde bir ölü dünya, koşa koşa bütün iyilikleri unutmaya çalışıyoruz.
bir dip yalnızlık herkesi önce içine çekiyor sonra kusuyordu. kalabalığın gözleri yoktu. kulakları yoktu. ağızları bile yoktu. yalnızca ayakları vardı. her yer bembeyaz bir sisti. insanlar, taşıtlar, denizler değil de sis hareket ediyordu. bembeyaz bir karanlık herkesin ruhuna sızıyordu. yalnızlık boyut değiştiriyor, dedim. tarçınla ben bile kaybolduk.
sen evden çıktın ya, önce duvarlar nemlendi. çatı, odala­ra indi. pencereler birer örümcek ağı. eşik çoktan darağacı. sokaklar zülüflerinden esmiyor artık. zaman eşyada boğuldu. ev değil, yaprak döken bir hatıra. yalnızlık her yerden ses veriyor. bunaldım diyorum, herkes biraz daha kabuğunun içinde. bir elim ötekinde çırpınıyor. insanın yalnız ağlaması ne kadar acıymış. sen evden çıktın ya, kırk beş yıl çıkmıyor işte.
Reklam
her söz bir bulantı cümlesi ağzımızda boğuluruz.
2.624 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.