Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kaede

Kaede
@fuyunohanashi_
人間失格。
Sahiden kader onun için böylesine acıklı bu komedinin perdesini ne zaman indirecekti acaba?
Reklam
Bu dünyada kötülük yaptıkları halde kendi azizliklerinden mutlak bir biçimde emin olan insanlar vardır. Kendilerini suçsuz günahsız olduklarına gerçekten inandırmışlardır.
Sayfa 197Kitabı okudu
Bir kedinin bile dinlenmeye ihtiyacı vardır.
Sayfa 193Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bugünlerde dışarı çıkacak gücüm yok. Hayat yorucu olmaya başladı.
Her şey bu kadar güzel olsaydı, başım büyük bir dertte olacaktı. Şimdiye kadar ölü olmanın nasıl bir şey olduğunu hiç deneyimlemedim. Bu yüzden ölmeyi isteyip istemediğimi size söyleyemem.
Reklam
İnsanları gözlemledikçe, bencil oldukları düşüncesine ister istemez daha çok kapılıyorum.
Şu an ne mutluyum ne de mutsuz. Sadece her şey geçip gidiyor.
Sayfa 105Kitabı okudu
İnsanlığımı yitirdim. Artık ben, asla bir insan değildim.
Sayfa 104Kitabı okudu
Mutsuzluk. Bu dünyada, farklı farklı mutsuz insan var; hayır, her yer mutsuz insanlarla dolu desem abartmış olmam.
Reklam
İrkildim. Horiki, beni tam anlamıyla bir insan olarak görmüyordu içten içe. Onun gözünde, aslında ölmüş olması gereken, utanmaz, şapşal bir hayalet, yani "canlı cenaze"den ibarettim.
Çizer. Hem de ne biçim... Ama ben, büyük sevinçleri, büyük üzüntüleri olmayan isimsiz bir çizerim.
Zayıf insanlar mutluluktan bile korkar. İplikle bile yaralanırlar. Bazen mutluluk da insanları yaralayabilir.
Naif birini buna maruz bırakmanın, insanın işleyebileceği en çirkin ve sefilce suç olduğu düşüncesini şimdi bile taşıyorum.
"Ne yolla olursa olsun, güldürmeliyim; öyle yaparsam, o bahsedilen 'yaşantının' dışında kalsam bile önemsemezler; her durumda, insanların gözüne batmamalıyım; ben bir hiçim, rüzgârım, havayım"
Reklam
Yaşamım utançlarla doludur. İnsan yaşamının ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
Bütün bu gürültü, kalabalık, konuşmalar Akaki Akakiyeviç'in hiç alışık olmadığı bir şeydi ve onu son derece şaşırtmıştı. Nasıl duracağını, ellerini, ayaklarını, tüm bedenini nasıl tutacağını bilemiyordu.
Sayfa 164Kitabı okudu
Ve bu zavallı genç memur, yaşadığı şu dar ömründe, insan neden yaratıkta insanlık dışı onca şeyi görmekten, kültürlü, sosyete üyesi, zarif olma iddiası taşıyan ve hatta dünya âlemin soylu kabul ettiği kişilerde ustaca gizlenmiş nice kabalıklar görmekten nasıl ürpermiş, elleriyle yüzünü kapayarak nasıl tir tir titremişti...
Sayfa 146Kitabı okudu
Hak ederek değil, hırsızlama elde edilmiş ün, sahibine mutluluk vermez; onu ancak hak edenlerin, ona layık olanların yüreğini heyecanla, sevinçle titretir.
Sayfa 113Kitabı okudu
Lakin birden annemin yüzüne bakınca, iğneyi hareket ettirirken, kıstığı gözlerinin kirpik diplerinde gözyaşlarının toplandığını görmüştüm.
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
...kararmış mezar taşına bakarak, acaba bu üçünden hangisi daha mutlu olmuştu diye düşündüm.
Sayfa 122Kitabı okudu
Mezarlık ziyaretlerini seviyor değilim ve eğer unutabilseydim annemi, babamı ve ablamı unutmak isterdim.
Sayfa 122Kitabı okudu
Neredeyse hiç durmadan ağlayan kız kardeşimin önünde utandım ve var gücümle ağlıyormuş taklidi yaptım. Ama tekrar ağlayamadığım sürece annemin ölmeyeceğine inanıyordum.
Sayfa 116Kitabı okudu
Ve işte, bir annenin ilgisini hiç görmedim.
Sayfa 114Kitabı okudu
Ben anneme hiçbir zaman bir oğlun annesine hissettiği yakınlığı hissetmedim.
Sayfa 114Kitabı okudu
"O hâlde Cehennem Tablosu'nu çizmek için cehennemi görmen gerek."
Reklam
"Evet, öyle. Sıradan ressamların çirkin şeylerdeki güzelliği görebilmeleri mümkün değil."