Can tenden çıkınca Allah'a putlarla dolu bir
gönlü nasıl götürebileceksin?
Bütün bu putları gönlünden at. Bedeninle beraber onları terket. Bir dostun evine puthaneyle gidilmez.
Ayağı uyuşan kişi minbere nasıl çıkabilir? Uyuşuk bir ayakla minbere çıkılamazsa uyuşuk, uykulu bir gönülle, Hakk'a nasıl erişilir?
Biri, bir an olsun uyanırsa o uyanıklığı ziyadeleşir.
Fakat sen bütün ömrünü gafletle geçirdin. Bir an bile uyanıklık yüzü görmedin.
Uykusu gaflet olanın uyanıklığı ölüm olur.
Be adam! Sen kendi gamınla gamlanmazsan, senin derdine kim yanacak?
Bari, serkeşlik etme de hemen işe koyul, elinden
geleni yapmaya giriş. Çünkü hiç kimse senin derdine yanmaz, senin için gam yemez. Hiç kimse senin yükünü bir anlığına bile çekmez. Bunu böylece bil!...
Ey evlat! Belki de yarın yeryüzünden ismin silinir; cismin yere geçer ve sen eli boş olursun. Bu, bir an meselesidir. Belki hemen, belki de biraz sonra olur, yarına kalmaz. O hâlde bu gaflet neye? Niçin bu gaflet uykusu? Kalpleriniz nasıl böyle kararmış? Sanki birer taş kesilmişsiniz.
Bir gün bu gaflet uykusu nihâyete erer. Gözler açılır, hakîkat görülür. Fakat son nefeste o manzaranın ne faydası olur? Ne mutlu o kimseye ki, ölmeden evvel ölmüş, onun rûhu, bu bağın hakîkatinden koku almıştır…