Hemen hemen her kitabında ağaçların bahsini detayla yapan
J. R. R. Tolkien'in ağaç sevgisi ve saygısıyla birlikte, kitaplarını oluşturma süreçlerinde esinlendiği olaylar, kendi hayatında yaşayıp romanlarına da yansıttığı durumlar, çoğu örnekleme ve detaylı bilgiyle bu güzel tenkit kitabı oluşturulmuş. Ağaçların resmini çizmek kadar, ağaçlarla birlikte
Latif! Bazen çiçek açmış ulu bir ağaç gibi, bazen kir bir fulyacık gibi, minik ve narin sanki. Elmas kadar sert, mehtap kadar yumuşak. Güneşin ışıkları kadar sıcak, yıldızlardaki buz kadar soğuk. Karlı bir dağ kadar mağrur ve ırak, baharda saçlarında papatyalarla gördüğüm genç kızlar kadar neşeli...
İthaki yayınlarının, Unutulmuş Fantastik Klasikleri serisinin 2. Kitabı ve benim seriye başlangıç kitabım oldu.
Bu klasikleri, yazıldığı yüzyıla göre değerlendirmek lazım. Dili, üslubu elbette alışık olduğumuz fantastikler gibi değil. Kitabı genel olarak, çok bayılmasam da beğendim.
Tolkien, Yüzüklerin Efendisini yazarken bu yazardan oldukça etkilendiğini belirtmiş, kesinlikle katılıyorum.
Bazı karakterleri, nokta atışı gözümün önünde canlandı. Özellikle Leydi Galadriel.
Birçok yazarı bu kitapta gördüm desem yeridir.
Patrick Rotfuss'un Bilge Adamın Korkusu kitabındaki
Felurian'ı, 'Çetinduvar' ile George R. R. Martin'i, hüküm çemberi ve birçok LOTR kelimeleriyle Tolkien'i :)
Açıkcası fantastiğin gelişimini, başlangıcını görmek için güzel bir girişim olmuş.
Fantastiğe yeni başlayanlar pek beğenmeyebilir, ama eleştirmek için o alanda yetkinliğiniz olmalı ve düşük yıldız verenleri kınarım şahsen. Bize, Tolkien gibi üstadların yoluna Işık tutmuş insanlara değer vermek düşer.
Kitapta beni rahatsız eden tek şey Hz. Muhammet'e, iki yerde gereksiz bir şekilde saygısızca değinilmesi oldu. Hristiyanlığı öven, İslam karşıtı bir yazar olduğu belli de hiç gereği yokmuş. Günümüzdeki fantastiğin dini öğelerden ayrılmış olmasına seviniyorum.
Caaanoom
İki kule… Yüzük Kardeşliği macerasından sonra heyecanın bende zirve yaptığı ve şimdi ne olacak diyerek okuduğum muhteşem kitap… Dur! Seni inceleyeceğim ama senin harika yazarın Tolkien ile ilgili birkaç cümle söylemeden bu analizi yapmam doğru olmaz sanırım.
Tolkien… Tolkien …. Tolkien….Her cümlesini okuduktan sonra:”Bir insanın hayal dünyası bu
Dünya değişti. Bunu suda hissediyorum. Toprakta hissediyorum. Havada kokusunu alıyorum. Bir zamanlar varolan kayboldu. Hatırlayanların hiçbiri artık yaşamıyor. (Galadriel)
Frodo çok az yiyip içti, çünkü tümüyle Hanım’ın güzelliğine ve sesine kapılmıştı. Artık tehlikeli ve korkunç, veya gizli bir güçle dolu gibi görünmüyordu Galadriel.
"İyi geceler dostlarım!" dedi Galadriel.
"Huzur içinde uyuyasınız! Bu gece yolu düşünerek pek sıkmayın gönüllerinizi. Belki de her birinizin gideceği yol şimdiden ayaklarınızın önüne serilmiştir de, siz göremiyorsunuzdur. İyi geceler!"
Gondolin şehri gizlilik içinde inşa edildiği sırada, Felagund Finrod da Nargothrond'un derinlerinde çalışıp didiniyordu, ama kardeşi Galadriel, daha evvel de anlatıldığı gibi, onunla birlikte kalmamış, Thingol'ün Doriath'taki ülkesine yerleşmişti. Ve bazı bazı Melian'la Galadriel karşılıklı oturup Valinor'dan ve eski saadet dolu zamanlardan bahsederlerdi, ama Galadriel, Ağaçların can verdiği o karanlık saatin ötesine bir türlü geçmek istemez, daima sessiz kalırdı.
''Çünkü bu keder geçmişte kaldı,'' dedi Galadriel, ''ve ben anılarla gönlümü karartmadan burada bahşedilmiş olan zevki tatmak istiyorum. Ve bilinmez, umut hala parlak görünse bile, daha görecek kederimiz vardır belki de.''