Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gigo

Gigo
@garod
“Tek derdim asla büyümemek, büyüklerin dünyasının bir parçası olmamaktı, hep çocuk kalmak yani... Şimdi tıpkı Peter Pan gibi Neverland'e gidiyorum, asla büyümemek üzere.”
33 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
İstedim ki, geleceğin vaat ettiği umut onların tanık olmadığı geçmişle harmanlansın. Onlar biraz kendileri olsunlar, biraz da biz.
Sayfa 283 - Aras Yayıncılık
Reklam
…Bu arada neden ellerimizi açtık, duaya durduk ve neyin bereketini diledik onu da bilmiyorum. Hafızamıza kaydolmuş kareleri, büyüklerimizden gördüklerimizi tekrar etmiştik sadece. Buğday ve un söz konusu olduğunda hamurun üstüne haç çıkarmak, Halil İbrahim bereketi dilemek belleğimize işlenmişti çünkü.
Sayfa 258 - Aras Yayıncılık
Sarhoş olup yolda yalpalamak mı? Hiç sorun olmaz, olamazdı. Çünkü sokaklarımız, Diyarbakırımızın küçeleri yalpalamaya fırsat vermeyecek kadar dardı. Çok şey görmüş geçirmiş o duvarlar sarhoşları korurdu.
Sayfa 133 - Aras Yayıncılık

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Temelli dönüş masal gibi bir şeydir. Anlamsız olabilecek bir şeye anlam katar bu masal havası. Hayatta olduğundan daha büyük bir olaydır bu son dönüş, özlem ve dua konusu bir olaydır. Hayal edildiği için, hiç gerçekleşmemesi bakımından da masalsı bir yanı vardır kesin dönüşün. Çünkü kesin dönüş diye bir şey yoktur aslında.
Sayfa 222 - Metis
Kışın büyük garlar sıcak olur. Göçmen işçilerin sayıca o ülkenin yurttaşlarından daha fazla oldukları ve orada çıkan olaylara seyirci kalabildikleri yerlerdir bu garlar. Olup bitenleri seyretme hakkı ve dilediğiniz insanla teklifsizce arkadaşlık etme olanağı: Boş zamanı özgürce kullanmanın yollarıdır bunlar.
Sayfa 70 - Metis
Reklam
Aşık Veysel; Ruhi Su’nun türkülerini dağlardan toplanmış ve şehre getirilmiş, güzel sokaklarda, güzel topraklarda yetiştirilmiş, daha da güzelleştirilmiş, ama eski kokusunu yitirmiş bir çiçek olarak görür. Ruhi Su biraz alınsa da geri adım atmaz… Ruhi Su’ya göre mesele eğitimli bir sesin, dağlardan toplanmış o çiçekten başka bir çiçek yaratmayı başarmasıdır.
Sayfa 33 - Aras Yayıncılık
Bir an için durup Ruhi Su’nun ete kemiğe büründürdüğü şu çarpıcı imgeye bakalım: Anadolu kökenli, opera eğitimi almış, zengin bir türkü repertuvarına sahip, öksüz bir köylü çocuğu. “Kimsesizlerin kimsesi” olan Cumhuriyet’in ilk konservatuvarının ilk mezunlarından. Sahnelerde, operada, radyoda ve Halkevleri’nde türkü söylüyor. Musiki İnkılabı’nın ideallerini tek bir kişide somutlaştırmak istesek, herhalde bundan daha uygun bir imge bulamazdık.
Sayfa 20 - Aras Yayıncılık
Katıldığım sürgün kafilesi Erzurum’dan ve o sancaktaki küçük kasabalardan geliyordu. Aralarında birkaç Ermeni erkek görünce kalbim sevinçle çarptı. Uzun zamandır ilk kez kendi halkımın erkeklerini görüyordum, kocaları ve babaları hala yanlarında olan kadınlar adına çok sevindim.
Sayfa 180 - Aras
Bitirirken, Willy Brandt’ın diz çöküşüne şahitlik yapan Yahudi direnişçilerden birinin o an hissettiği duygulara yer vermek istiyoruz: “Willy Brandt’ın Varşova Gettosu anıtındaki diz çöküşünü gördüm. O anda şunu hissettim: Artık içimde nefret yok! O diz çöktü ve halkını yükseltti.”
Sayfa 398 - Zan Yayınları
Ulviye Teyze: “Senai Efendi okumuş adam. Tabii öyküler bilecek. Biz cahiliz, ancak masal dinler masal anlatırız,” dediydi.
Sayfa 66 - Pupa Yayınları
Reklam
… Tanrım, bu ne acı yazgıydı? Biz burada Richard olmuşuz; Deborah olmuşuz. Nancy, Sylvia olmuşuz, Virginia olmuşuz. O da orada kalmış, Fethiye olmuş, Mahmut olmuş ve 1915 yılı bir kez daha tüm korkunçluğu ile çökmüştü ailemizin tepesine…
…Bazen de hatırlamak kafa tutmak anlamına gelir…Birileri seni unutmak istiyorsa hatırlayarak kafa tutarsın. Biri seni kovmuşsa hatırlayarak dönersin, biri seni öldürmüşse hatırlayarak dirilirsin.
Sayfa 221 - Can
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.