Avrupa uygarlığının öncüsü olan Galile'yi hayatı boyunca cisimlerin düşmesi meselesi uğraştırıyordu; Tolstoy ise hayatında hep insanı ve onun kaderini düşünüyordu. Nasıl ki, uçak veya vapur imalatçıları daha evvel birçok şeyi öğrenmek ve deneyler yapmak zorunda kaldılar ise, Buddha, Sokrates, Seneka, Gazali, Rumi, Firdevsi, Shakespeare, Dostoyevski, Hugo'da öylece derin derin düşünmek ve alemlerini içten temaşa etmek ve tanımak mecburiyetini duydular. Tefekkür etmek ve öğrenmek birbirinden ayrı iki değişik faaliyettir. Bunlardan ilki, mesela, Beethoven'i Dokuzuncu Senfoni'yi yazmaya; öteki ise Newton'u yerçekimi kanununu keşfetmeye sevk etmişti.