Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
276 syf.
3/10 puan verdi
Debbie Macomber
Debbie Macomber
çok severim sanki kitapları bayram şekeri gibi gelir, bitirdiğimde yüzümde bir gülümseme oluşur ama bu kitabı eleştirmek zorundayım. Kahramanlık nedir, gazilik ? Bence kendi ülkenin toprakları tehdit altındayken, ülken için savasilir ve onur duyulur kahramanlar için. Dünyanın bir ucunda sırf sömürmek için, sırf dünya lideri benim diyebilmek için, sana hiç bir zararı olmayan, oraya demokrasi getireceğiz diyerek toprakları işgal etmek kahramanlık değildir bence.
Güzel Günlerin Habercisi
Güzel Günlerin HabercisiDebbie Macomber · Epsilon Yayınları · 202399 okunma
Cihadın Önemi (Derin Spoiler İçerir)
Cihad, İslâm'ın yükselmesi, korunması ve yayılması için her türlü çalışmada bulunmak, uğraşmak, cehd ve gayret sarf etmek ve bu yolda sıcak ve soğuk savaşa girmektir. Başka bir ifade ile Allah Teâlâ tarafından kullarına verilmiş olan bedenî, malî ve zihinsel düşünceleri Allah yolunda kullanmak, o yolda feda etmektir. İnsanın maddî-manevî
Reklam
Tekrar biri sordu: Musibet cinayetin neticesi, mükâfatın mukaddemesidir. Hangi fiilinizle kadere fetva verdiniz ki, şu musibetle hükmetti? Musibet-i âmme(umumi musibet), ekseriyetin hatasına terettüb eder. Hazırda mükâfatınız nedir? Dedim: Mukaddemesi, üç mühim erkân-ı İslâmiyedeki ihmalimizdir: Salât, savm(oruç), zekat. Zira yirmidört saattan yalnız bir saatı, beş namaz için Hâlık Teâlâ bizden istedi. Tenbellik ettik. Beş sene yirmidört saat talim, meşakkat, tahrik ile bir nevi namaz kıldırdı. Hem senede yalnız bir ay oruç için nefsimizden istedi. Nefsimize acıdık. Keffareten beş sene oruç tutturdu. On'dan kırktan yalnız biri, ihsan ettiği maldan zekat istedi. Buhl ettik, zulmettik. O da bizden müterakim(birikmiş) zekatı aldı. اَلْجَزَٓاءُ مِنْ جِنْسِ الْعَمَلِ Mükâfat-ı hazıramız(şimdiki mukafatımız) ise; fâsık, günahkâr bir milletten humsu(beşte bir) olan dört milyonu velayet derecesine çıkardı; gazilik, şehadetlik verdi. Müşterek hatadan neş'et eden müşterek musibet, mazi günahını sildi. Yine biri dedi: Bir âmir, hata ile felâkete atmış ise? Dedim: Musibetzede mükâfat ister. Ya âmir-i hatadarın hasenatı verilecektir (o ise hiç hükmünde) veya hazine-i gayb verecektir. Hazine-i gaybda böyle işlerdeki mükâfatı ise, derece-i şehadet ve gaziliktir. Tarihçe-i Hayat - 133
Daha önce de bahsettiğimiz üzre, Türklük, tarih boyunca bir medeniyetten bir başkasına geçmekle kalmayıp medeniyetler câmiasının dahi birinden öbürüne geçmiştir. Türklük, İslâmdan önceki kısmen Göktürk ve nıhâyet Uygur devirlerinde Doğu medeniyetleri câmiasına mensüpken, Müslümanlaşmakla Batı medeniyetleri câmiasının üyesi olmuştur. Ne var ki, olağanüstü biçim değişikligine rağmen, kimliğini yitirmemiştir. Zirâ değişikliğin hızı, o denli tatlı, o kadar mutedil olmuştur ki, Türklük dediğimiz pâyândâ, taşıyıcı mihver kırılmamış, hep aynı kalmıştır. Bunu nitekim kimi ana gelenek doğrultularının sürüp gitmesinde açıkca görüyoruz. İşte bu ana gelenek doğrultularını bize Mehmet Kaplan, şöyle sıralamıştır: Gâzilik, velilik, ahilik..!!7
Sayfa 115Kitabı okudu
Tekrar biri sordu: Musibet cinayetin neticesi, mükâfatın mukaddemesidir. Hangi fiilinizle kadere fetva verdiniz ki, şu musibetle hükmetti? Musibet-i âmme, ekseriyetin hatasına terettüb eder. Hazırda mükâfatınız nedir? Dedim: Mukaddemesi, üç mühim erkân-ı İslâmiyedeki ihmalimizdir: Salât, savm, zekat. Zira yirmidört saattan yalnız bir saatı, beş namaz için Hâlık Teâlâ bizden istedi. Tenbellik ettik. Beş sene yirmidört saat talim, meşakkat, tahrik ile bir nevi namaz kıldırdı. Hem senede yalnız bir ay oruç için nefsimizden istedi. Nefsimize acıdık. Keffareten beş sene oruç tutturdu. On'dan kırktan yalnız biri, ihsan ettiği maldan zekat istedi. Buhl ettik, zulmettik. O da bizden müterakim zekatı aldı. ﺍَﻟْﺠَﺰَٓﺍﺀُ ﻣِﻦْ ﺟِﻨْﺲِ ﺍﻟْﻌَﻤَﻞِ Mükâfat-ı hazıramız ise; fâsık, günahkâr bir milletten humsu olan dört milyonu velayet derecesine çıkardı; gazilik, şehadetlik verdi. Müşterek hatadan neş'et eden müşterek musibet, mazi günahını sildi. Tarihçe-i Hayat - 133
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Gazi nedir? Gazilik Türkiye'de nasıl karşılanır? Gazilerimize yeterince sahip çıkılıyor mu? Bu tip soruların cevaplarına gazilerimizle röportaj yapılarak ulaşılmaya çalışılmış, onların hayatlarına dokunarak devletimizin veremediği değeri vermeye çalışmış bir kitaptır. Hala madalya alamayan, gazilik kartı olmayıp zor şartlarda yaşayan gazilerin anılarını okudukça insan üzülüyor. Onlar ki, biz rahat yataklarımızda uyuyabilelim diye kendi canlarını ortaya koymuşlar. En azından bir madalyayı hak ediyorlar.
Yeter! Söz Gazilerin
Yeter! Söz GazilerinA. Gönül Palalar · Engin Yayıncılık · 20121 okunma
Reklam
GAZİLİK NEDİR, KISA TANIMI !!!
Kitabımızın adı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK… “Gazi” unvanını hükümdarlarımıza, büyük devlet adamlarına veririz. Bunlar bizzat savaş sahasındaki kumandanlarsa, gayretleriyle zafer kazanmış veya askerin şerefini kurtaran bir savaş sonunda geri dönmüşlerse bu unvanı alırlar (Gazi Hasan Paşa, Gazi Hüsrev Paşa, Gazi Osman Paşa gibi).
Sayfa 14 - Kronik KitapKitabı okudu