Orhan Pamuk'u ilk defa bu kitabıyla tanıdım. Kendisi sevebileceğim üsluplardanmış, bu zamana kadar haberim yokmuş.
Pamuk, bu kitabında tutkulu ve takıntılı bir aşkı konu edinmiş. Dizilerde, filmlerde, kitaplarda, tutkulu olan her şey ilgimi çektiğinden(belki de akrep burcu olduğum içindir), bu kitabı da bir solukta okudum. Karakterlerin iç buhranlarını, çok sevdiğim İstanbul sokaklarını, Türkiye'nin o zamanki dönem şartlarını çok güzel bir şekilde yansıtmış Pamuk. Aslında baş karakterimiz Kemal, etrafımızda olan biri olsa belki de çoğumuzun kınayacağı biri olurdu. Nasıl olur da bu kadar zengin biri böyle takıntılı bir aşkın peşinde sürüklenir ve bu uğurda müze kurardı değil mi? Ama yılların getirdikleri, daha ziyade ise kitap okumanın bana kattığı en büyük şeylerden biri; dünyada her türlü insanın var olduğu, insanın her an her şeyi yaşayabilecek oluşu ve bütün bunları yaşayan insanlarla empati kurabilmek ve onları anlayabilmek oldu. Mesleğim gereği de zaten birçok farklı durumla karşılaştığım için bu duruma alışık olmakla birlikte, kitaplar bizi tanımadığımız birçok karakterle de tanıştırıyor. Bizi bir karakterle daha böylesine ayrıntılı bir şekilde tanıştırdığın için teşekkür ederim Orhan Pamuk.