Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Bilmek delirtiyor insanı ama olsun. Bu kitapta yazılanları okuyunca belki içinizden birinin eli uzanır, egzotik ülkelerde kadınların vitrinde gösterildiği pazarlara bakış açınız değişir. Hayal etmeye bile gücüm yetmedi, kalbim karardı benim.
Tüm tecavüzcülerin, kadını et parçası ve çocuklarını/eşlerini mal olarak gören beyin yoksullarının, durdurmaya imkanı olup bir şey olmaz diyen siyasi figürlerin, parası olup da adaleti satın almaya çalışan vahşilerin, bunlara göz yuman sözde medeni ülkelerdeki vakıfların topu batsın. 5-6 yaşındaki çocukların bekareti ile güçleneceğini düşünen insanlar yaşarken de ölürken de inim inim inlesin, gebersin AIDS'ten. Borçlarını kızlarıyla ödeyen ailelere edecek beddua bulamıyorum.
Kızıl Kmerlerin Kamboçya'da gerilla savaşıyla iktidarı ele geçirerek 1975-79 arasında Pol Pot önderliğinde ülkeyi yöneten Maocu radikal komünist hareketin etrafı bir bataklığa çevirdiği zamanlarda çocukluğunu geçiriyor kitabın yazarı Somaly Mam. Kamboçya'da ailesi tarafından terkedilip birbiri ardına satılarak genel evlere düşen, dayaklar, yılanlar, silahlarla sindirilen, sonra da büyük bir azim örneği göstererek bu düzeni tersine çevirmeye çalışan çok güçlü bir kadın. Ama ne güç! Ülke tarihi berbat, aile kavramı göçmüş, hukuk yok. Fuhuş ticareti cehennem gibi, kaçış yok.
Ülkemize gücümüz yetmezken oralara el atamayız biliyorum, PizzaGate diye bir şey çıkmış magazinsel yaklaşmışız da sonunu bile araştırmamışız biliyorum, ama bir güçlü kadın bin güçlü kadına, bir bilinçli erkek bin bilinçli erkeğe dönüşür. Bildiklerimiz aydınlatır umarım hepimizi.
256 syf.
4/10 puan verdi
Hristiyan ve Yahudi ailesini ortak payda da buluşturmayı başarmış kitaptan hepinize merhabalar...
Zebur, Tevrat'tan sonra Hz. Davud'a indirilmiş dini bir kitaptır. Yani içeriği bakımından öyle en azından. Anlamı ''parça, yazılı şey ve kitap'' demektir. İsra Suresi'nde (17/55) ''Rabbin göklerde ve yerde olanları en iyi bilendir. And olsun ki; biz
Serinin son kitabı arkadaş Kat ve Violet ne çekti bu babalardan farklı şekillerde hem bedenen hem ruhen gidip geldiler resmen . Kaz kardeşi yetişti o sayede ölümden döndü ama ucundan bakın . Violet delirdi tabi üstelik hamile kız zaten dedim şimdi iyice bok birde çocuk sorumluluğu geldi .Kaz toplanıp kakltı ve ilk iş babasının peşine düştü önce kendi babası sonra Violet'in babası gebermedikçe bu çifte hayat yok zira .
Yine tonla plan işbirliği İngiliz Alfie çok karizmatik bir karakterdi Kaz'ın kız kardeşi ile bir olayları var merak ettim onların kitabı varsa bakarım .
Violet gerçekten saf bir prensesten güçlü bir kadına dönüştü. Kaz ile birlikte çok duygusal ve unutulmaz bir çift oldular. Bu ikilinin olduğu her sahneye bayıldım. Yoğun, tehlikeli, seksi, hüzünlü veya komik ne olursa ah şu anlatım daha iyi olsa kitaplar 10 puanlık olacaktı .
Sonlar inanılmaz aksiyon doluydu yeter artık gebersin şu adamlar demeye başladım .
Dediğim gibi Bethany Kris tek olarak okuduğum 3'lü serisi çok iyiydi dili bundan güzeldi iki yazar birleşince hafif boka sarmış sanırım :P
Beyza Alkoç | Asansör (Saçma sapan bi hikâye )
Kitap bitti şükür! Bitmesini istedim çünkü ne bileyim hiç beğenmedim ya. Okuyanlar bilir, konusu çok saçma. Şimdi ilk başta bir gelin bide damadımız var, buraya kadar sorun yok ne güzel işte evleniyorlar. Evlendikleri gün başka bir gelin ile damat daha evleniyorlar. Sonra, işte bu Nefes başka bir damatla yani Enes ile asansörde kalıyor. Sonra
Kitabı an itibariyle bitirdim ve hiç bir şey demek istemiyorum çünkü; kitabın son bölümü... Kahretsin ya gerçekten.
İlk olarak sadece bir tane cümlenin sonunda nokta yoktu ve 'devam' kelimesi 'deam' diye yazılmıştı.
Mükemmeldi gerçekten. İlk kitaptan çok daha iyi ve sinir krizi geçirip, ağlamaktan gebermiş durumdayım. (Kitapta beni rahatsız etmedi ama yine de bahsetmek istiyorum) Alaz'ın bazı özellikleri abartılmış gibime geldi. Adam resmen kurt. Neyse saçmalamıyoruz. Öcü'nün Allah belasını versin pislik, şizofren, deli. Gebersin it.
Kitapta bütün yaşanılan duyguları hissettim. Bu kadar, alın ve okuyun asla pişman olmayacaksınız kesinlikle.
Spoilerli Kısım; (Kitabı bitirmeyenler bu kısmı geçsin.)
O Arda'nın gelmişini geçmişini gerçekten. Ya nasıl bir insan bu ya. O sonda gerçekten ne kadar ağladım ve sinir krizi geçirdim o adam yüzünden anlatamam. Okuyun ve anlayın beni. Tek isteğim ve dileğim karakterlerin ölmemiş olması. Eğer gerçekten öldülerse ben o zaman gerçekten ölürüm. yani o derece. (Abarttım çaktırmayın) Ama gerçekten hem bir şeyler demek istiyorum son bölüm hakkında hem de hiç bir şey. Kitabı eskiden wattpad'den okumuş birisi var ise lütfen bu bölümden sonraki bölümlerde karakterler gerçekten ölmüş oluyorlar mı yazsın.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Allah razı olsun...d
Pek namuslu Ali Bey (!)
Türk edebiyatının ilk edebi romanı olduğu için okudum bu kitabı. Konusunu bilmiyordum ki bilsem okumazmışım.
Yine namusun sadece kadınlarda arandığı bir kitap...
!Bir miktar spoiler vardır!
Sözde "Namuslu" diye nitelendirilen Ali Bey'in, Mahpeyker ile tanışıp ahlaksızlığa alışmasıyla başlıyor hikaye. Bu kitabı okuyan çoğu kişinin
60 syf.
8/10 puan verdi
Bu manifestonun,
"kadın erkek çoğumuzun, kadın
kalbinde yattığına inanmak istemediğimiz bir intikam
ateşini dillendirdiği" söylenir.
Kitabı okurken sanki vahşi bir hayvan belgeseli izliyormuş gibiydim. Çünkü hayvan belgesellerindeki anlatım tarzına benzettim yazarın üslubunu. Bu tarzından bile anlıyorsunuz Solanas'ın nefretini, kinini.
Bütün erkekler ölsün, gebersin demiyor, ama dünyayı onlar yönetsin de demiyor. İktisadi eşitlikten yana değil o çünkü bu ona göre kesin çözüm değil. Para komple ortadan kalkacak ki kadının öne çıkması sağlansın. Ona göre cinsellik kafasızların işi. Kadın cinsel arzusundan kurtulabilir ama erkek kurtulamaz. Erkek kültürü de sanatı da felsefeyi de dini de sırf kendi acizliğinden boş hayatına bir anlam katmak için kendi acizliğini gizlemek için yaratmıştır.
Aslında yaşadığı olaylar üzerinden haklı bir kırılganlık içinde Solanas. Yaşadıklarından olsa gerek bu sertliği, isyanı, acı mizahı. Çocukken babasının tacize uğrayan bir kız çocuğundan bahsediyoruz. Tek bundan da ibaret değil onun dramı da neyse..
Delilik ve dahilik miydi onunkisi, aslında her ikisiydi. Manifestoyu yazdığında aklı, öfkesi kontrol altındaymış lakin giderek artan ataerkilliğin zulmü sebebiyle sonunda delirmiş.
Biliyorum bu kız yine işgal etti sayfamı alıntılarıyla diyosunuz ama inanın çoğunu paylaşmadım :). Elbet katılmadığım fikirleri var ama çoğu tespiti o kadar haklı ki... Hele ki şu günlerde bu kitabı okuduğum için daha anlamlı geldi. Keşke bu kadar anlamlı gelmeseydi..
