Genç olmak, hesap-kitap, zarar-kâr terazilerine karşı, bazen yanlış da olsa, çoğu zaman derinliksiz de olsa, isyan etmek demektir. Gençliğin ruhu derinliğinde değil, önünü sonunu düşünmeyen çıkarsızlığındadır… Hesap kitapla davranmak, birisiyle kişisel ilişki kurarken dahi kâr-zarar bilançosunu çalıştırmak, haksızlık karşısında söz söylemeye
Hava bulutlu, rüzgar kuzeyden sert, keskin esiyordu. Yüz yılın soğuğu yaşanıyordu ülkede. Televizyonda ki haberler, kışın başımızdan gitmeye pek niyetli değildi. Çok uzun sürecek, kömür fiyatları alıp başını gidecekti. Odunlar piyasada yok olacak kadar, orman bekçileri maaşlardan şikayetçi olup, zam üzerine zam alacaklardı.
Şehrin zengin bir
Üşüyorum anne,
Ateşler içindeyim ama
İnsanların samimiyetsizliği
Onun yokluğu
Şarkıların hüzün dolu sözleri
Üşütüyor beni
Umutlarımdan kopan dallar
Kalbimi parçaladı
Toplayamadım...
Takatim yok, anne.
Geçmişte kaldım ben anne
Geç(me)miş o gecede
Ne yapacağım
Bilmiyorum...
Naçizane
“—Reenkarnasyon gerçek ise sanırım önceki hayatımda Selim Işık idim veya Oğuz Atay insan bu kadar kendini bulamaz he bir sayfasında biliyorum çok sayfa çok fazla çizilmiş yer ama her bir kelime o kadar güzel ki”
Bendeki başkalaşma, gelişme biçi- minde olmuyor. Olduğum gibi kaldım ben. Aptallar gibi büyümedim. Biraz ağırlığım arttı