"... büyük ihtiyaçların küçüldüğü, küçük ihtiyaçların büyüdüğü döneme yaşlılık diyorlar Aziz amca..." "...başka bir açıdan da yaşlılık, kısa mesafelerin haddizatında ne kadar uzun olduğunu görme vakti..."
Okuduğum ilk Hasan Ali Toptaş kitabı. Ankara-Denizli arasında bir baba oğul hikayesini anlatıyor.Kitabi okudukça biyografik bir roman hissine kapıldım ancak kitap içindeki kurguda; bir yazarın kitap kahramanının romanlarından yola çıkarak hayat hikayesi hakkında bilgi edindiğini sanmasını eleştiriyor Toptaş. Böyle olunca aynı hatadan hep kendimi uzaklaştırmaya çalıştım. Kitap hakkında ne yazsam spoiler vereceğimi düşündüğüm için detaya giremiyorum. Betimlemeler çok güzel, sıkmadan, bunaltmadan gözümde canlandırdı çok şeyi.Genel olarak şunu söyleyebilirim ki.Öyle naif, öyle içten, yormadan akıp gidiyor kitap. Bolca da türküye yer veriyor. Kitap Ardahan türküsü ile başlıyor ve adını da oradan alıyor. Beni çok etkiledi.
'Bu dağlar kömürdendir
Geçen gün ömürdendir
Feleğin bir kuşu var
Pençesi demirdendir.
Bu yol Pasin’e gider
Döner tersine gider
Şurda bir garip ölmüş
Kuşlar yasına gider...'