“Modern insan maddeye üstünlük verdi. Ruhanî olanı ekonomik olana feda etti. Refahı kuvvete ve sevince tercih etti. Makinelerin ruhsuz kalabalığı içinde yaşamak için dedelerimizin toprağını, naciz dostlarını, hayvanları terk etti. Güneş altında dalgalanan buğdayları, ormanın dalgınlığını, gecenin sükûnunu, bitkileri, ağaçların ve suların ahenkli güzelliğini unuttu. Geometrik hatları olan katı yürekli şehirlere kapandı. Fabrikaların monoton çalışmaları içinde şahsiyetini kaybetti. Hayatın bütün kanunlarını zorladı. Bizim realiteden ayrılmamız o zaman başladı.... Biz bugün, bedenimizin ve ruhumuzun esaslı ihtiyaçlarına hiç bakmadan ilerliyoruz.... Düşünce, ancak ruhtan taşarsa yaratıcı olur. İlhamın derunî hayatın sessizliğine ihtiyacı vardır. Modern insan daha aşağı duruma düşmüştür. Çünkü bu ilham, modern insanda eksiktir. Medeniyetimizi tekrar kurmak için önce hayatın emrettiği modele göre kendimizi inşa etmemiz gerekir”