Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
87 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Ve örtü, "Ya Settâr!" der.. Ey ayıpları örten, ey ayıpları bağışlayan.. Birçok günahımızı örttüğün gibi bedenimizi, bedenimizi örttüğün gibi kusurlarımızı, kusurlarımızı örttüğün gibi islam çizgisi ile, hiç yoldan kaymadan, sapasağlam şekilde ruhumuzu ve kalbimizi de ört... Zira biz ahir zaman kadınları, yalnız bedeni örtmek ile
Örtüde 70 Esma
Örtüde 70 EsmaNuriye Çeleğen · Timaş Yayınları · 2019854 okunma
Beklemeye de alışıyor insan... Toprağın suyu beklediği gibi, yağmurun bulutu, gecenin güneşi beklediği gibi. Biraz sabırla, biraz hasretle... Toprağın suya kanınca çoraklığı unuttuğu gibi, acılarında bağladığı kabuk yerini taze hücrelere bırakır belki... Özlemler biter, gözyaşları diner... Beklemeyle geçen yıllar unutulmasa da anılınca gözlerde minnet, yüreklerde şükürler belirir belki... Yahut da hiçbir şey değişmeden, öylece kaldığı yerden devam eder. Yalnızlığa alışkın ömürler, kalabalığı barındıramaz bünyesinde. Beklemeye meftun gözler hep uzaklarda... Yakına düşmez bakışlar. Kimi gönüller hasret için yaratılmış...
Reklam
Gündüzün sahte kalabalığı gecenin gerçek yalnızlığında belli olur.
Tamer Dursun
Tamer Dursun
Gündüzün hükmü kalktığı vakit; Karanlık, dünya malını örter, dil susar, Ses kalabalığı uyku âleminde son bulur. Gönül ışığını yakar, açılır mânâ âlemi. İşte o dem kalp döker sırrını. Gözünün gördüğü kadarıyla yaşayanlar; Kalbinin sözünü nasıl işitsin? Baktığının ötesinde başlar görmek; Bizim de geceyi sevmemiz bundandır.
BOŞANMAK Ben 20 yıldır eşinden ayrılmış bir bayanım. Neden mi ayrıldım? İşte sorun burada... Ben bunu ne eşime, ne aileme 20 yıldır anlatamadım.
Gündüzün hükmü kalktığı vakit; Karanlık, dünya malını örter, dil susar, Ses kalabalığı uyku âleminde son bulur. Gönül ışığını yakar, açılır mânâ âlemi. İşte o dem kalp döker sırrını. Gözünün gördüğü kadarıyla yaşayanlar; Kalbinin sözünü nasıl işitsin? Bizim de geceyi sevmemiz bundandır.
Reklam
İnsanların bütün hareketlerinde nedeni anlaşılmaz bir nefret, iğrenç bir alay vardı. Bazen hissedilir şekilde kaba, bazen de oldukça ince ama her hâlükârda karanlık bir duyguydu bu. Hayata ısrarlı kırgınlıklar getirmekten başka bir işe yaramıyordu. Bu serseri kalabalığı arasında Ofizerov ve annesi gibi iyi kalpli ama güçsüz insanlar, gecenin karanlığında uçuşan beyaz kar taneleri gibi masum kalıyorlardı.
Sayfa 170Kitabı okudu
Kalabalığı ve uğultusunu içerde bırakıp dışarı çıktığımda çöl serinliğinin keskinliğini hissettim. Onlarca konuğun gürültülü neşeleri Bağdat gerçeğiyle pek tezat duruyordu. Kimsenin bu gecenin keyfini kaçırmaya niyeti de yok gibiydi. Bu Lübnan lokantasının cadde girişi ne kadar tedirginlik vericiyse Dicle üstüne sarkan yalnızlık o denli sessiz, tenha ve terk edilmişliği yansıtıyordu. Dışarıda zırhlı araçlar, pürsilah askerler, eskortların yanıp sönen ışıkları…içerde Ortadoğunun her bir köşesinden, Avrupa’dan gelen konukların gültücü şenliği.. daha da dışarıda kendi halinde insanlar;yüzlerce yıllık bir iklimden bugüne düşmüş geçmişin sükunlu çehrelerinden birer akis sanki.
Gündüzün hükmü kalktığı vakit; Karanlık, dünya malını örter, dil susar, Ses kalabalığı uyku âleminde son bulur. Gönül ışığını yakar, açılır mânâ âlemi. İşte o dem kalp döker sırrını. Gözünün gördüğü kadarıyla yaşayanlar; Kalbinin sözünü nasıl işitsin? Baktığının ötesinde başlar görmek; Bizim de geceyi sevmemiz bundandır.
Sayfa 72
Gündüzün hükmü kalktığı vakit; karanlık, dünya malını örter, dil susar, ses kalabalığı uyku aleminde son bulur. Gönül ışığını yakar, açılır mana alemi. İşte o dem kalp döker sırrını. Bizimde geceyi sevmemiz bundandır...
Reklam
Gecenin karanlığı mı insanı ürkütür, gündüzün kalabalığı mı…
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard _Din, gönüllü köleliktir. Herzen _Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı _Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch _Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.
Sanat Felsefesi, Estetik, Schiller, Ressamlar
_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
Yeryüzü ayetleri
güneş soğuduğunda bereket yeryüzünden uçup gitti ve çayırlar kurudu ovalarda ve balıklar kurudu denizlerde ve toprak ölülerini kabul etmez oldu
134 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.