“Sis”e inceleme yazmayı düşünmüyordum ancak bazı düşünceler sıcağı sıcağına kağıdın güvenli kollarına emanet edilmezlerse kısa bir süre sonra unutuluyorlar ve ben bu hissi hiç sevmiyorum. Bu yazı bir tür “kendime hatırlatmalar ve çağrışımlar yazısı” olacak baştan belirteyim. İstanbul Okuma Grubu’nun toplantılarını seviyorum. Birkaç saat boyunca
Dönüşmektir kötü bir insan olmak.Dönüşmek bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde, bütün güzelliklerini içinden yıkıp geçmek.
Herkesin acısına yetişmeye çalışan bir insan iken bir gün, aslında insan denilen şeyin kurtarılmaya değmeyecek şu anda ne yaşıyorsa onu hakettiğini anladığında dönüştüğü şeydir.
Ne ben bir kahramanmışım ne de insanlar
‘’Kötülüklere uydukça şansının açılacağını sanma.’’ Mevlâna
"Kötülük etme fırsatı, insanın karşısına günde yüz kere çıkar; iyilik etme fırsatı da yılda bir kere." Voltaire
DCIF yani Danimarka Soykırım Merkezi’nde çalışan dört kadının zalimlikler, bencillikler, kıskançlıklar, sinsilikler ve hainliklerle örülü gündelik yaşamlarında, bir
Beni merak ediyorsanız bu resimden bana bakın.
dropbox.com/s/josp2eiqbczyc...
Üzerimde duran küllük, yeşile çalan taşlı çakmak ve yarım bırakılmış bir Maltepe sigarasından ibaret. Gerisi alabildiğine toz, toprak. Unuttular bizi, işe yarar yanlarımızı söküp bir boş tarlaya çektiler hurdamızı. Şimdi kurda kuşa yuva
#türkühikayesi #mağusalimanı
Merhaba sevgili arkadaşlar. 🙋🏻♀️ Çok beğendiğim bir söz ile başlamak istiyorum hikâyemize..
Türküler yüreğimizin dili, başımızın sevda yelidir. Anadır, bacıdır, kardeştir, gurbete gidip dönmeyen oğul, hasret çeken yavukludur, Anadır, Anadolu’dur türküler"
🍀🍀
Arap Ali 1914 yılında Kıbrıs’ın Magosa kentinde,
“İçini rahatlatan bir yağmur vardı dışarıda. Tek fark hep alışık olduğu yöntemlerle rahatlayamıyordu hayatının bu döneminde. Biraz düşündü önce, düşünülesi bir konuydu çünkü soğuktan nefret ederdi içindeki ses aksini söyleyerek “Çık hadi,” diyordu. “Korkma iyi gelecek, yaraların sıcakla ve alışık olduğu düzenle kapanmadığını öğrendin çoktan, şimdi
Gecenin karanlığında yıldız kalabalığı içinden tek başına hızla geçen insan ruhu, zifiri karanlıkta kımıldanan çok sayıdaki büyük gök cisminin arasında evrenin merkezinde kendisini heyecanla gözlemliyordu. Yıldızlar arasında tek başına!
AŞK MAHKUMU
Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi.
Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir
Yeryüzü Ayetleri
güneş soğuduğunda
bereket yeryüzünden uçup gitti
ve çayırlar kurudu ovalarda
ve balıklar kurudu denizlerde
ve toprak ölülerini
kabul etmez oldu