Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir ömrü bir geceye sığdırır gibi sevişsen de ruhunla verilmiş sözlere koşarken geç kaldın hep kendine.
Durup düşündüm de bende gülümseyen bir resmi yok içini çekip sokuldu yine geceye içimdeki çocuk...
Reklam
“Bir şiir yazmaya başlarsın. Esin perin yoktur, yazarken bazen aklın kayıp gider, tırnakların sökülür gibi olur bu yüzden. Bitince de çıkıp gider şiir kendi yoluna. Kayboldu sanırsın. Kimin masasına oturur, kimin kıyısına yanaşır, hangi kentte geceye karışır, hangi ağaçtaki kuşları havalandırır bilmezsin. Bazen bir bahçeye girer, bir esinti gibi çiti aşar. Orada kokularla karşılaşır; çiçek ve ot kokularıyla. Arkadaşlarıyla. Rengini o bahçeye salar. Taç yaprağını orada açar. Kendini orada biriktirir. Nerede olduğunu bilmezsin, ama arada bir haber gelir. Bahçeye değer kattığını söylerler. Sevinirsin. Şiir de budur zaten, herkesindir.”
Herkese günaydın
Felaket, ancak onu yaşayan felaketidir. Diğerleri halinize üzülse de, derdinizi anladıklarını söyleseler de, bu asla içinizi ferahlatmaz. Siz çökmüş bir binanın altında giderek daha zor nefes alırken, onlar belki de ellerinden gelen sınırlı olduğu için, diğer binaların da çökme ihtimali üzerinde konuşarak sizi rahatlatmaya çalışırlar.
Sayfa 238 - Kafka & AğabeyKitabı okudu
Ve artık istemem saçlarımda gezinse de ellerin Soruları karışmış yanıtlar gibiyiz , yanlış Geceden doğmalıyım ben geceden Kendime anne olmuşum meğer Sokakları kovalarken çocuklar Durup düşündüm de bende gülümseyen bir resmî yok İçini çekip sokuldu yine geceye içimdeki çocuk
Sayfa 25 - Can Yayınları-1.Baskı-2003
Yeni Güne Günaydın...
Bir Fikir Ne güzel denilen bir yüze değil, Sevdaya vurgundur benim bu gönlüm Geceye mehtaba gündüze değil Hayata bağlıdır kalbteki düğüm Göğsüme hangi renk saçlar yayılsa Kalbimi saracak gölge aynıdır O ruh Kabe'de de secdeyi kılsa Duanın gittiği ülke aynıdır. (Kadıköy)
Reklam
NEŞELİ YALNIZLIĞIN LODOSU... Rüzgâr kötüleyicisi değilim ama hava lodosluyken, o rüzgâr bazen, aniden durup da kesilir ya; o andaki rüzgarsızlığa bayılırım: Önüne sanki bir koridor açılır da bir kanyonun en kuytu yerine girmişsin gibi bir şeyler olur. Kış güneşi, gözüne yaz güneşi gibi görünür. Hava yeniden esmeye başlayınca, ciğerlerinin en
Neşeli Yalnızlığın Lodosu
Kahvaltının yavaş edilenine günaydın. Avuç içleri rozmarin kokan kadınlara, fırından taze ekmeği kapıp gelen çocuklara, her gün aynı saatte aynı yerde oltasına yem bağlayan adamlara... Günaydın. Islak beton kokusundan dahi mutluluk sebebi çıkartabilenlere günaydın. Boynundaki zili çıngır çıngır çalan kar beyazı av köpeğine, dalgaların üstünden gümüş zırhlı ordular gibi uçup giden kefal sürüsüne... Günaydın. Şu çakır gözlü kediye, kekik yiyen beyaz boynuzlu keçiye, iskeleye ilişen mavi yengece günaydın. Yunus görünce bas bas bağıran heyecanlı tiplere günaydın. Motorları durdurup küreklere asılanlara, bir kayanın yosunlu yamacında keyfine bakan istiridyeye, Ege şivesiyle “Seni seviyom” diyen sevgililere günaydın. Bu dünyaya nefes aldıran herkese ve her şeye, hatta geceye bile... E bir de “yaz gelsin”cilere... Neşeli yalnızlığın lodosundan günaydın.
Sayfa 90 - Destek YayınlarıKitabı okudu