Kitap, üniversitede eğitimci olan David'in gücünü kullanarak, yapmaması gereken bir şey yapması ile başlıyor. Öğrencisini birlikte olmaya zorluyor, kız öğrenci hocasına hayır diyemiyor, kızı ilişki için zorluyor, bir nevi kendisini baskı altına alarak özgürlüğüne tecavüz ediyor. Kitaptaki ilk "utanç" bu durumla başlıyor.
Güney Afrika'daki değişimi, ırk ayrımcılığı, beyazların siyahlara sığınıp onlara razı olması ve toplumun gerçekliği az karakter sayısı ile anlatılıyor.
Coetzee, bir kitapta türlü utançları getiriyor karşımıza; ırk çatışmalarının utancı, bir adamın cinsel dürtülerinin utancı, tecavüzün utancı ve tüm bunların yanında bir de köpeklere uygulanan eziyetlerin utancı. Yazar, direkt bir anlatımla toplumun gerçeklikleriyle sarsıyor okuru.
Gasp, tecavüz yerine kullanılan bir metafor, tecavüz kelimesinin bu kadar anlamını yitirdiği, gasbın daha çok cezai yaptırım aldığı bu dönemde, kadınların yaşama hakkını, özgürlüğünü gasp etmenin anlatılması çokça düşündürdü.
Tecavüz durumunun kendi kızının başına geldiğinde kızının yanında oluyor, kendisinin yarattığı benzer durumun aksine farklı tarafta yer alıyor.
Yazarın karakter seçimi ve karakterleri anlatış biçimi çok etkileyici. Petrus, Güney Afrika karşılığı gibi en etkileyici karakter oldu benim için.