Ah, ne yapacağım, ne olacak benim kaderim? Çok ağır geliyor benim böyle bir bilinmezlikte olmam, bir geleceğimin olmaması, başıma ne geleceğini tahmin edememek. Geriye bakmak da korkutucu. Orada hep acı var, bir hatırayla bile kalbim iki parçaya ayrılıyor. Beni mahveden kötü insanlar yüzünden sonsuza dek ağlayacağım!
...
Bugün de keder, sıkıntı, hüzün! Yani, bu da böyle bir gün işte!
"Dönüp içe bakmak, her zaman dönüp geriye bakmaktır."
Ama, neredeyse hiç var olmamış o şey hâlâ çağırıyor, demek istiyordum ona. Onlar onu asla yok edemezler, asla silemezler, asla geçmişe gömemezler ya da yeniden yaşayamazlar; o, bir yaz akşamında, kırlardaki ateş böceklerinden oluşan bir görüntü gibi kalmış orada, “Bunu yaşayabilirdiniz” diyor boyuna. Ama geriye dönüş yalan. İleriye gidiş yalan. Başka tarafa bakmak yalan. Yalan olan her şeyi düzeltmeye çalışmaktan da, aynen öyle, yalandan başka bir şey çıkmaz.
Pembe nin doğasına aykırıydı geriye bakmak...
Âdem içinse bir mabetti geçmiş. Güvenilir, sağlam, değişmez ve hepsinden önemlisi kalıcıydı. Her şeyin başlangıcına dair sahip olduğu kavrayışın kaynağıydı...
Dünü büyük bir bağlılıkla tekrar tekrar ziyaret etmesine neden olan şey ihtiyaçtan ziyade bir görev duygusuydu. Daha büyük bir iradeye boyun eğmek gibi...
Geriye bakmak da korkutucu. Orada hep acı var, bir hatırayla bile kalbim iki parçaya ayrılıyor.
Sayfa 30Kitabı okudu
Allah’a dönüp ne büyük derdim var diyeceğimize,
derdimize dönüp ne büyük Allah’ımız var diyelim.
Ne dert kalır geriye, ne de bakmak geriye...
Sayfa 105 - Yakamoz KitapKitabı okudu
Ah! Ne yapacağım ben, kaderim ne olacak? Geleceğimin belirsizliği ne olacağını bilmemek beni derinden etkiliyor. Geriye dönüp bakmak da korkunç geliyor...
