Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dua
Dünyanın en güzel hissi; “Sen ona dua edersin, aynı anda O'da sana dua ediyordur”
Şiir
Bir Tepeden.. Rüya gibi bir akşamı seyretmeğe geldin Çok benzediğin memleketin her tepesinde. Baktım:Konuşurken daha bir kere güzeldin İstanbul'u duydum daha bir kere sesinde Irkın seni iklimine benzer yaratırken, Kaç fethe koşan tuğlar ufuklarla yarışmış Tarihini aksettirebilsin diye çehren Kaç fatihin altın kanı mermerle karışmış.
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
2009 yılında kaybettiğimiz Bahtiyar Vahapzade, Azerbaycan edebiyatının en önemli isimlerinden birisiydi. Türk dünyasının meşhur şairleri arasında yer alan Vahapzade benim için de Türkçenin bayraktarları arasındaydı. ‘Bu dil bizim ruhumuz, eşgimiz, canımızdır / Bu dil birbirimizle ehd-i peymanımızdır’ gibi mısralarıyla Türkçeye olan muhabbetini gayet iyi bildiğimiz Vahapzade, ömrünün mühimce bir kısmını Sovyet sömürüsü altında geçirmiş, buna rağmen bazen açık, bazen gizli Türklük sevdasından ve Türkçe davasından hiç vaz geçmemiş değerli bir şairdir. Ömürden Sayfalar, 2000 yılında neşredilmiş bir kitap. Vahapzade’yi ve fikir dünyasını etraflıca tanımamızı sağlıyor. Kitabın giriş kısmı onun hayat hikayesinden oluşuyor. Tabii onun şahsında Sovyetler Birliği’ne bağlı olan Azerbaycan’ı da görüyoruz. Sonraki bölümlerde ise onun muhtelif tarihlerde –ki bir kısmı bağımsızlık öncesinde- yazılmış yazılarını görüyoruz. Sanat, şiir, vatan, dil, din, tarih, edebiyat gibi alanlardaki görüşlerini paylaştığı yazıları hayli önemli. Özellikle Türkçe konusundaki hassasiyeti takdire şayan. Beni en çok etkileyen yazısı ise Türkiye’ye ilk defa gelişini anlattığı o yazı oldu. 1960’lı yıllarda bir Sovyet gemisinde, bir Sovyet vatandaşı olarak geldiği Türkiye’nin bayrağına, bağımsızlığına büyük bir hasretle bakıyor lakin bu ilk görüşme onu hayal kırıklığına uğratıyor. Çünkü maalesef Türkiye aşkıyla yanan bu Türk evladı, Azerbaycan Türkünden de, ülkesinden bihaber insanlarla karşılaşıyor. Vahapzade’ye, Azerbaycan’a ve dahi Türk dünyasına ilgi duyanlar için ideal bir kitap Ömürden Sayfalar.
Ömürden Sayfalar
Ömürden SayfalarBahtiyar Vahabzade · Ötüken Kitap · 200020 okunma
Devlet ve Ben Bir devlete benzetiyorum kendimi. İşim gücüm bitmeyor. Bir türlü yerleşemeyorum odamda. Her istediğim kitabı alamayorum. Plânlar içinde geçiyor ömrüm, Başlayıp tamamlayamayorum. Bir devlete benzetiyorum kendimi. İçimdeki hükûmetin gidişini anlamayorum. Yıllar ötesini düşünür düşünmez Hemen mesud ve zengin oluyorum. Nedense geçmiş günler unutuluyor. Tarih kitabı gibi hatıra defterlerimi okuyorum.
114 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“Dokunsalar dağılırdı iyi pişmiş kurabiyeler gibi kalbimiz” siradanliktan uzak farklı bir tarzı var hüzünlü ama güzel okumaya değer
Pulbiber Mahallesi
Pulbiber MahallesiDidem Madak · Metis Yayıncılık · 20079,2bin okunma
Cemal 'in (Süreya), Kürtler yalan söylemek zorunda / Arnavutlar doğru dizelerini, şöyle söylemek de olanaklı: "Arnavutlar doğru söylemek zorunda / Kürtler yalan." Belli ki Arnavutluğunu her yerde çığlıklamış olan (Cemal 'in deyişiyle "edebiyatımızın mareşalı") Buyrukçu 'ya (Muzaffer) karşı kendi haklı nedenlerini bu iki dizede dile getiriyor. Cemal 'in, Buyrukçu 'ya şöyle dediğini duyar gibiyim: Ben sürgün olduğumu saklamak zorundaydım, Kürt olmak nedir bilincine varmadan daha. Sen ise Arnavut olduğunu saklayamazdın da. Arnavut olduğunu çığlıklamaman için bir neden de yoktu. Çünkü Arnavutlar bu ülkede "göçebe" dir, ama Kürtler değil. Ya da bu ülkede "sürgün" olan Kürtlerdir, Arnavutlar göçebe. Hemen burada söylemek bir paradoks gibi algılanabilir. Cemal, kendini "göçebe" olarak algılar. Öyle gezgin anlamında, yani coğrafya göçgünü göçebe değil. Bu, kendini bir yere oturtamamış olmaktan kaynaklanan göçebeliktir: "... ben hangi şehirdeysem / yalnızlığın başkenti orası". Cemal için "Gurbet garba düğşmektir" aynı zamanda ve kendisi her zaman bu "gurbet" dediği Garpta olacaktır. Bilecik 'te, İstanbul 'da, Ankara 'da, Paris 'te. Hepsi onun Doğusuna (Şark 'ına) göre, gurbettir.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.