Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu. Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla
Aklıma düştü gözlerin
Boynumu büktüm ağladım
Elveda dediğin yerin
Yanına çöktüm ağladım
Anılar gezdi kanımda
Seni aradım yanımda
Tesbih gibi her anımda
Hasreti çektim ağladım
Her seven boyun eğmiş
Ayrılık ne yaman şeymiş
Gözden yaş dökmek neymiş
Gözümü döktüm ağladım
İçim garip gönlüm darda
Gözlerim karşı duvarda
Ben her akşam aynalarda
Yüzüne baktım ağladım
“Benim Sevgili Aliye’m,
Mektubunu aldım. “Ben fena kız değilim, senin meyus olmayıp saadetin için hayatımı şimdi fedaya hazırım!” diyorsun. Aliye, bana böyle şeyler yazma… Sonra ben sana deli gibi âşık olurum. Senin ne iyi kız olduğunu biliyorum. Muhakkak ki hayatımda yaptığım ve yapabileceğim en iyi iş seninle hayatımı birleştirmek oldu. Bundan
Aşkı uzaklarda arama,
Kalbim bir sana çarpar, bilirsin.
İlkbaharda çiçekler sana açar,
Bu gözler sana durmadan ağlar.
Aşkı uzaklarda arama,
Her sabahın soğuk sessizliğinde.
Yüreğimde haykırırdı sesin,
Sımsıkı sardım ki benim gibi üşümesin.
Aşkı uzaklarda arama,
Ben değil miydim senin evin?
Dudaklarımın aradığı tek şeydi,
Senin sıcak nefesin.
Aşkı uzaklarda arama,
Her sözün bir şarkıdır benim için.
Her gülüşün bir yaşam
Ve her vedan bir ölüm olsa da, benim için...
yarım kalmış şiirlerim gibisin
yaşanmamış çocukluğumsun anılarımda
öylesine eksiğim sensiz
öylesine sahipsiz
işte bütün umutlara havlu attım gidiyorum
içinde geç kalmışlığın çaresizliği
çocuklar gibi ağlıyorum
ve gel gör ki her damla gözyaşımda
yine seni arıyorum...
Bir gün bu kapıdan sen gireceksin
Biliyorum
Ergeç bu bekleyişin bir sonu gelecek
Yıllarca sonra
Öldüğüm gün bile gelsen
Bütün bu bekleyişlerimi ve öldüğümü unutup
Çocuklar gibi sevineceğim
Kalkıp sarılacağım ellerine
Uzun uzun ağlayacağım