Nuh (Nóah) Tufan: Musevilik, Hristiyanlık ve İslâm ile birlikte tüm Dünya’nın ortak bir inancı hâline dönüşmüştür. Birçok millette kabul görse de tufanın "küreselliği", "Tufan suyunun seviyesi" ve "Nuh'un Gemisi'nin oturduğu dağ" hep tartışma konusu olmuş ve gerçekliği sorgulanmıştır. Milletlerce kabul gören
Gılgamış isminin anlamı’her şeyi bilen, gören’ demek..
Sümerlerin kralı Gılgamış da krallığı boyunca ölümsüzlük dahil her şeyi bilmek için inatçı kişiliği ile mücadele etmiş bir kral..
Türkiye’de akademik eğitim alıp resmi kurumların sınavlarına hayatlarının belli dönemlerinde hazırlanmış kişilerin çalıştıkları notlar arasında ‘GILGAMIŞ
Gılgamış destanında, 'ölüm' üzerine müthiş bir şiir vardır, şöyledir;
"Kamışlıktaki bir kamış gibi kırılacaktır insanlık.
Ölüm alıp götürür
Delikanlıların en iyisini,
Genç kadınların en iyisini.
Ölüm; hiç kimsenin görmediği,
Yüzünü kimsenin fark etmediği,
Sesini hiç kimsenin duymadığı
Zalim ölüm! Yok eder insanları
Ebediyen var
kitap, istanbul psikomitoloji çalışma grubu etkinliği kapsamında derlenmiş makalelerden oluşuyor ve ikinci kitabı da mevcut. hayata dair her şeyin hikâye olduğu vurgusu üzerinden ilerleyen bu makalelerde; gılgamış destanı, oidipus, antigone ve birçok mite değinirken aynı zamanda bunları günlük hayattaki örneklerle de çeşitlendiriyor.
doğrusunu söylemek gerekirse kitabı okurken -özellikle ilk makalade- gerçekten zorlandım fakat yine de yarım bırakmak istemedim. kitapla biraz inatlaştım da diyebilirim. eğer psikanaliz, psikiyatri ve mitolojiye dair belirli bir altyapınız var ise daha kolay anlayabileceğiniz ve kesinlikle ufkunuzu oldukça genişletecek bir kitap.
bana en büyük katkısı ise hayata dair huzursuzluğumu arttırması oldu ki bu “huzursuzluk” kavramını olumlu olduğu yönünde vurgulamak istiyorum. yani bu noktada hayata dair bakış açımı değiştirdiğini ve günlük hayatta karşılaştığımız en basit olaya bile daha derinden bakmamı sağladığını söyleyebilirim. aynı zamanda mitoloji sevdamı da körüklemekle beraber, bu konuda henüz ne kadar eksik olduğumu bir kez daha bana hatırlatmış oldu.
“insan; masallar anlattı, mitler yarattı, destanlar söyledi. şüphesiz inandı. tutkulu ideolojilere kapıldı. yazı yazdı, sayı saydı, kuram kurdu. baktı, düşündü, felsefe yaptı. varlığın ardındaki mutlak hiçliği, sözün gerisindeki derin sessizliği fark ettiği vakit ise her şeyden kuşkuya düştü. çünkü biliyoruz ki, insanın el yordamıyla yaşadığı bu dünyada, doğruluğundan emin olabileceği mutlak bir hakikat yok; ne biliyorsa kendine ve hayata dair, her şey hikâye!”
Destanın Tevrat, İncil ve Kuran 'a ilham verdiği iddialarını duyunca hemen gittim aldım. Zaten kitabı bir solukta okudum. İş Bankası yayınları gerçekten çok başarılı. Sonuç olarak ; Enkidu karakterinin kilden yaratılması, büyük tufan olayından bahsetmesi ve Enkidu' nun ruhunun yeryüzüne gelip cehennem ( yeraltı dünyası) hakkında bilgi vermesi gerçektende Musa, İsa ve Muhammed peygamberin kutsal kitaplarında kaynak göstermeden bu destandan alıntı yaptığını gösteriyor. Mesela Nuh Tufanı bu 3 kutsal kitapda bir çok ayette anlatılır. Ve neredeyse gılgamışda anlatılanin aynısı. Kendi fikrimi söylemem gerekirse gerçekten Musa, İsa ve Muhammed peygamberin kutsal kitaplarında ki temel konuların kaynağı Gılgamış desek abartmış olmayız. Çok dikkatimi çeken bir diğer konu ise Gılgamış 'in ölümsüzlüğü ararken kendisine bunu sağlayacak olan dikenli otu buluyor ama bunuda bir yılana kaptırıyor yılan otu yer yemez deri değiştiriyor. Günümüzde bir çok toplumda yılanların bahar ayında deri değiştirmesini bu destana bağladığı söylenir. Okuyun arkadaslar...
Gılgamış DestanıAnonim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,1bin okunma