Yapraklarından elde edilen öz, beyin seviyesinde dolaşımın canlanması sayesinde zihinsel çabukluğu artırır ve hafıza kaybı ve akıl karışıklıklarına karşı faydalıdır.
KAVA KAVA
Kava kava doğal antidepresan özelliği olan bir başka bitkidir; ginkgo biloba (sayfa 71) ve binbirdelik otu (sayfa 106) içerir. Bol miktarda yetiştiği Güney Pasifik’te esenlik hissi veren, stresi azaltan ve genel olarak zihin ve bedeni gevşeten özel bir içeceğin yapımında kullanılır. Batı’da alternatif tıp hekimleri tarafından antidepresan ve sakinleştirici olarak reçeteye yazılır. Ama bu kitapta değinilen diğer “ilaçlar” gibi kava kava tüketmeden önce de doktora başvurmanız gerekir -özellikle karaciğer sorunlarına yol açabileceği bilinmektedir.
Anavatanı Çin olan Ginkgo, uzun ömürlü ve çok yavaş gelişen bir ağaçtır. Dinozorlar tarafından şu haliyle görülmüş yani hiç değişmemiş olan bu "yaşayan fosil" güzelliğin ölçüsü altın orana uygun ve stilizeye müsait yaprakları ile her türlü bezemede sık kullanılan bir motiftir. Üstelik Hiroşima'da atılan bombaya dayanabilecek kadar da mukavimdir. Bu zenginliklerinin yanı sıra tek sap üzerinde bir Çin yelpazesi gibi açılarak bölünen (ya da birleşen) ikili yaprağıyla Gingo, Uzakdoğu öğretilerinde tek ve çift arasındaki evrensel ilişkiyi işaret eden derin bir mistik anlam da kazanır.
Bireysel aşk tecrübesini kozmik duyuşla birleştirerek evrenin bakışını kendi bakışına ekleyen Goethe, "Gingo Biloba Ağacı" şiirinde doğu bilgeliğinin bir emaneti olarak bahçesine düşmüş bu ağacın yaprağını uzun uzun seyreder ve onun ikiye bölünmek üzere olan bir mi, yoksa birleşmek üzere olan iki mi olduğunu düşünür. Bu sorunun cevabını kesin olarak veremese de, aslolanın zaten birin içindeki ikiyi, ikinin içindeki biri fark etmek olduğunu söyleyerek bitirir şiirini: "Hissetmiyor musun şiirlerimde/Tek ve çift olduğumu benim". O, tam ortasından bölünmüş olsa da birdir aslında ve bir de, olsa olsa tam ortasından bölünmek üzeredir aslında. İkide bir, birde iki. Böylece Goethe her şeyin zıddıyla kaim olduğunu, ancak zıtların birlikteliğinden gerçek bir bütünün ve ahengin doğduğunu tekrar eder.
İğneyapraklı ağaçlardan, günümüzden 200 milyon yıl önce geniş yapraklı ağaçlar evrimleşti. Bilinen ilk geniş yapraklı ağaçlar Ginko biloba ya da onun atası oldu. Ancak bu türün erkeği ve dişisi ayrı ayrı ağaçlardadır ve aynen iğneyapraklı ağaçlar gibi tozlaşarak döllenme yaparlar.Bu nedenle bunlarda da birilerine gösteri yapacak renkler oluşmamıştır. Tamamen yeşildir.
Yazarın daha önceki kitaplarının dışında ilk bilim kurgu türündeki kitabında akıcı, anlaşılır sade bir dil kullanılmış. Adeta film izliyormuş, edasıyla okuyorsunuz. Kitabın sonunda “Birinci kitabın sonu” olarak bitirilmiş, dolayısı ile seri bi kitap olacak gibi.. Karakterler haydut olarak geçiyor ama ben böyle kibar haydutlar daha görmedim. Gerçekten çok keyifliydi.