Gizem

Hiç dalgalanmayan bir deniz isterdin. Herkesle anlaştığını, kimseyi rahatsız etmediğini, kimseden hiçbir şey istemediğini öne sürerdin. Ama denize coşmama emrini veremezsin.
Domingo yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
'Yönünü şaşırmış, kaybolmuş, uzaklaşmış, tutarsızlaşmış, yoldan çıkmış, altüst olmuş, yitmiş, yerini şaşırmış, toprağından sökülmüş, yabancılaşmış' birbirine aşina sıfatlara kendimi aşina buluyorum. İşte benim meskenim işte beni doğuran kelimeler.
Sayfa 151 - Domingo yayıncılıkKitabı okudu
Her yer değiştirişimde derin bir hüzne kapılırım. Anıların, acıların, hazların birbirine dolandığı bir yeri ardımda bıraktığım için dertlenmem aslında. Beni sarsan, değişimin kendisi; vazonun içindeki suyun sallanıp bulanması gibi. *Italo Svevo
Domingo yayıncılıkKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendini tanımak "dıştan içe" sessiz bir yolculuktur, anlatılması ve paylaşılması zor, bazen sadece kokusu alınabilir. Akmakta olan bir ırmağın, aynı zamanda kaynağına doğru yolculuk edebilmesini çağrıştıran bir süreç, kaynağa ulaşılamasa da yolculuğun kendisine değer.
Metis yayınları
Uzunca bir süre kendine sığınaklar kurup yıktın: düzen ya da eylemsizlik, başıboş sürüklenme ya da uyku, geceleyin devriye gezmeler, yansız anlar, gölgelerin ve ışıkların kaçışı. Daha uzun bir süre kendine yalan söylemeyi, kendini sersemleştirmeyi, kendi oyununa gelmeyi sürdürebilirsin belki. Ama oyun bitti, büyük şenlik, ertelenmiş yaşamın yalancı sarhoşlu­ğu bitti. Dünya yerinden kıpırdamadı ve sen değişmedin. Ka­yıtsızlık seni farklı kılmadı. Ölmedin. Delirmedin.
Sayfa 102 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yaşamını bir saat gibi kuruyorsun, sanki kendini kaybetmemenin, dibe vurmamanın en iyi yolu kendini gülünç işlere vermek, her şeyi önceden kararlaştırmak, hiçbir şeyi rastlantıya bırakmamakmış gibi. Yaşamın, tıpkı bir yumurta gibi dışa kapalı, pürüzsüz, yuvarlak olsun; hareketlerin her şeyi senin adına kararlaştıran, seni sana rağmen koruyan değişmez bir düzen tarafından saptansın.
Sayfa 84 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Çarşıdaki çiçekçide daha önce görmediğim bir çiçek gördüm, canlı mor rengiyle harikuladeydi. Çiçekçiden çiçeğin adını, deniz lavantasıymış, ve en önemlisi ölümsüz olduğunu öğrendim. Zamanla moru soldu ama hālā güzelliğini koruyor. Ölümsüz bir gelinin buketi için mükemmel olacak. O günden beri Sylvie'ye gül yerine deniz lavantası götürüyorum.
Sayfa 194 - YKYKitabı okudu
Bekleyiş ve unutuş*
Yaşamanın, harekete geçmenin, bir şey yapmanın pek sana göre olmadığını hissediyorsun; sadece sürüp gitmek istiyorsun, sadece bekleyişi ve unutuşu istiyorsun.
Sayfa 20 - Metis yayınlarıKitabı okudu
İnsan karanlık, dipsiz bir kuyudur. Acısının derinliklerinde boğulur.
Sayfa 103 - Everest yayınlarıKitabı okudu
774 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.