Dünyanın ilk kasaba ve şehirleri, örneğin Bereketli Hilal içindeki Eriha, hayvan ve bitki ıslahının ilk gerçekleştirildiği merkezlerdeki tarım topluluklarından doğdu; bulaşıcı hastalıkların neden olduğu yıkıcı salgınların ilk kez yine bu merkezleri vurmuş olması da tesadüf seğildir. Birden ortaya çıkmış gibi görünen bu "musibetler" nüfusu kırıp geçiriyor, ayrım gözetmeksizin herkesin ölümüne neden oluyor ve ortaya çıktıkları gibi yine gizemli bir şekilde birden yok oluyordu. Kasaba ve sehirler büyüdükçe ve nüfus yoğunlukları arttıkça, bu acımasız salgınların sıklığı ve çeşitliliği de artıyor, sonunda topluluğun bekasına tehdit oluşturacak hale geliyordu.
Sayfa 65 - Metis BilimKitabı okudu
Wolf, Roseto'nun sırrının diyet,egzersiz, genler ya da lokasyon olmadığını anlamaya calsiyordu Sır, Roseto'nun kendisi olmalıydı. Bruhn ve Wolf, kasaba çevresinde yürüyüş yaptıklarında nedeni buldular. Rosetoluların birbirlerini nasıl ziyaret ettiklerini, örneğin İtalyanca sohbet etmek için sokakta nasıl durduklarını ya da arka bahçelerinde
Reklam
...Kentin ikinci bölümü, İç Kent idi. Burada Kubilay ve maiyeti oturu­yordu. Dış kent gibi, iç kent de kare olarak tasarlanmıştı ama kenarları eşit olmadı. Doğudan batıya 612 metre, kuzey-güney doğrultusunda 672 metre uzunluğundaydı. 3-5 metre yüksekliğinde tuğla bir surla çevriliydi ve her kenarda dörder kule vardı. 1 872 yılında burayı araştıran
Kubilay, iki istisna hariç bu söylenenlerin hepsini onayladı. Devlet memurluğu sınavlarının geri getirilmesine karşı çıktı, çünkü böyle bir hamle, Çinceye ya da Çince konuşan danışmanlara ve devlet adamları­na bağımlılık anlamına gelebilirdi. Kubilay daha esnek olmak istiyordu ve Çinlilere bağımlı olmaya niyeti yoktu. Ayrıca, bir önceki hanedanın
Mengü ve Kubilay
Bu da çok güzel bir görüntüydü. Bu platform herhalde görkemli bir mermer sarayın temeliydi çünkü Mar­co Polo çok etkilenerek buraya "Ciandu" adını vermişti [başka Batı dille­rinde "Xanadu" olarak da geçen, gizemli kayıp kent-ç.]. Yazdığına göre, sarayın içinde "koridorlar ve odalar yaldızla kaplıydı, harika hayvan, kuş,
karanlığa karşı barikat kurmuş, bekleyen insanlar.
Yalnız bir kasaba. Bütün vadi kasabaları böyleydi; umutsuz, gizemli bir şekilde kalıcı olmayan, hapsolmuş hayatlar; küçük tel örgütlerin ve derme çatma kireç sıvalı duvarların ardına tıkılmış, karanlığa karşı barikat kurmuş, bekleyen insanlar.
Sayfa 49 - Parantez yayınlarıKitabı okudu
Reklam
21 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.