Müthiş bir kitap. Bu kitap sayesinde "go" oyunu hakkında epey bilgi sahibi oldum. Kurgusu, akıcılığı harika. Siznde bir kitaplığınız varsa mutlaka edinmelisiiniz .
Olay yerinde hiçbir kavga izine rastlanmadığı için, Ceyda’nın
katilini tanıdığı çok açık ortadaydı. İki kişilik hazırlanmış bir yemek
masasından DNA örnekleri çıkarabilirlerdi. Yatak odasında hâlâ
yanmakta olan mumlar olayın bir gönül ilişkisi olduğu şüphesini
güçlendiriyordu. Yatak odasındaki iki kadeh, tecavüz ihtimalini gö-
nüllü cinsel ilişkiye doğru götürüyordu. Aylin yavaşça kanepeden
kalktı, uykusu kaçmıştı. Mutfağa gidip kahve hazırladı ve kanepeye
gelip yerleşti. Bu olayda yanlış olan bir şeyler vardı. Ceyda’nın evi
derli topluydu ve romantik bir akşam yemeği işaretleri barındırı-
yordu. Aylin kahvesini içti ama yatağa gitmemek için direniyordu.
Yıllardır gördüğü kâbus yüzünden, uyumamak için neredeyse eziyet
çekiyordu. Saat sabahın dördü olmuştu bile, fazla direnemeden kendini
uykuya teslim etti
Bu kitabı okuyalı baya zaman oldu ama bende kendini unutturmayan bir kitaptır. Özellikle Bask kültürünü ve "go" oyununu tanıtmış olmasından dolayı...
Nicholai Hel karakteri için "Yazar kendisiyle özdeşleştirerek yazmış" gibi yorumlar duymuştum. Yazarın kendisi hakkında da çok bilgi sahibi olmadığımızdan, bu, kitaba biraz gizem katıyor. Keza Nicholai de değişik bir karakter, zeki ve güçlü...
Çok sürükleyici ve farklı ilerleyen bir roman, bolca gizem ve biraz macera arıyorsanız bence tereddütsüz okumalısınız.
Konusu kadar gizemli yazarıyla da ilgi çeken, elden bırakılamayan harika bir polisiye - macera. Türü takip edip de bu kitabı okumamış olanlar bir an önce temin edip okumalı.
Ayrıca Şibumi dünyanın en eski (4000 yıllık) strateji oyunu Go'yu öğrenmemi sağlayan kitaptır.
Kitaba başladıktan sonra ilk 50 sayfası kitabın kalitesi hakkında düşündürdü. Daha sonra Hel'le tanıştım ve ikinci bir okuma evresi başladı benim için. Her sayfası ilgi çekici ve başarılı bir karakter oluşturulmuş. Hel gibi bir karaktere kolay kolay rastlayamazsınız okurken göreceksiniz. Her kahraman gibi ilginç özellikleri yetenekleri var ve bir o kadar zeki ama bu adamın farklılığı şibumiyi arayışı. Strateji oyunlarını severim ve go oyununu çok merak ediyorum. Satrancı tüccar oyunu olarak nitelendirip go oyununa felsefi bir anlam yüklemesi de insanın aklında soru işareti bırakıyor.
Ez ji xew rabûm, gulfiroşek dî,
Pir gelek şa bûm, gul bi dil didî.
Gul bi dil didî.
Hebû me yek dil, tev jan û kul bû,
Ne bûme bawer, gul bi dil bidî.
Gul bi dil bidî.
Bazar me kir go, ser bi ser nadim,
Ê gulperest bî, can û dil didî.
Can û dil didî.
Min go kî didî, can û dil bi gul,
Go: ev bazar e, dil bi kul didî.
Dil bi kul didî.
Min can û dil dan, dil kiriye qêrîn,
Go ho Cegerxwîn, dil bi gul didî.
Dil bi gul didî.
Şair Cigerxwîn